Balkon konuşmasını 4. günde sıfırladı

15 Ağustos 2014 Cuma, 09:10

Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Tayyip Erdoğan, partisi AKP’nin genişletilmiş il başkanları
Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Tayyip Erdoğan, partisi AKP’nin genişletilmiş il başkanları toplantısında tarihe geçecek bir konuşma yaptı. Partinin 13. kuruluş yıldönümüne denk gelen konuşma, otoriter yönetimden örnekler sunan mesajlarla doluydu. Partililere, cumhurbaşkanı seçilmiş bir lider gibi değil, başbakanlık görevini yürüten bir siyasetçi gibi seslendi. Parti içinde kendi göstereceği aday dışında yönetime talip olmak isteyecekleri peşin peşin ‘hain’, ‘fitneci’, ‘mandacı’, ‘şeytana ve nefsine uyan’, ‘hırslarının peşinde koşan’ ve ‘paralel yapının uzantısı’ ilan etti.

Kendisini, mutlak doğrunun, milli menfaatlerin ve ümmetin umudunun merkezine oturttu. Doğal olarak, alacağı karara itiraz edip parti içinde demokratik bir yarışa talip olmayı düşünenleri de bu umdeleri yıkmak isteyen ‘muhterisler’ konumuna soktu. Her ne kadar, “Kimseyi itham etmiyorum, kimseyi işaret etmiyorum.” dese de mesajların adresi açıktı. “Partime döneceğim.” diyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere onun partinin başına geçmesini isteyenlerdi. Erdoğan, 10 Ağustos akşamı yaptığı balkon konuşmasını da 4 gün sonra ilk kürsüye çıkışında çöpe attı. Seçim öncesi kullandığı tezleri aynı şekilde ve bilinen sert üslubuyla tekrarları. Sadece kendi partisini değil muhalefet partilerini dahi dizayn etmeye soyundu. Teşkilatlardan, 2015 seçimlerinde anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde edecek bir sonuç alabilecek şekilde çalışmalarını istedi. Muhalefette de değişim istediğini ortaya koyarak, “Yeni Türkiye’de bizim bir arzumuz var; yeni bir muhalefet. Çünkü yeni Türkiye’ye yeni bir muhalefet yakışır. Artık bu kaçınılmaz hale gelmiştir.” dedi.

Adaylık düşünenleri ‘fitneci’ ilan etti

Kongreye kadarki süreyi bir ‘imtihan süreci’ olarak niteleyen Erdoğan, şöyle seslendi: “AK Parti’nin içine fitne ve nifak sokmak için fırsat kollayanları biliyorsunuz değil mi? AK Parti’nin yalpalamasını bekleyenleri sevindirmeyelim. AK Parti bu milletin umududur. 13 yıl milletin ve ümmetin umudu olmuştur bu hareket. Partimiz birilerine genel başkanlık koltuğu vermek, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, milletvekilliği koltuğu vermek için kurulmuş bir parti değildir. Bu kadromuz karnından konuşan bir kadro değildir ve olmayacak. Kimin ne söyleyeceği varsa çıkar, istişare kurullarında özgürce ifade eder. Bunun ötesinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur, olmayacaktır.”

Konuşmasında, 3 dönem kuralının aynen devam edeceğini vurguladı. 27 Ağustos’tan sonraki genel başkanlık seçiminin, 2015 seçimlerinden sonra olağan kongrede yapılacağını yineledi. Bu da Abdullah Gül’ün hazirandaki seçimlerde milletvekili adayı olsa bile partinin başında olmadan seçimlere gitmek durumunda kalacağı anlamına geliyor.

Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının son bölümünü ise Hizmet Hareketi’ni bitirme planına ayırdı. Mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğini tekrarladı: “Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanlığı görevini devraldığımda da bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğim. Genel Başkanlık ve Başbakanlık makamına gelecek arkadaşımızın da ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu yapıya hiçbir şekilde müsamaha göstermemesi hem bizim hem milletimizin beklentisidir. Kaldı ki Milli Güvenlik Kurulu’nda da (MGK) bununla ilgili kararımızı aldık. Artık bu bizim resmi kayıtlarımıza da farklı şekilde, ‘kod adıyla’ girmiştir. Şimdi işin diğer safhalarına geçiyoruz, geçeceğiz. Gözümün arkada kalmayacağını biliyorum.

Başbakan Erdoğan, dün gece AKP’nin 13. Kuruluş yıldönümü nedeniyle parti genel merkezinde düzenlenen resepsiyona da katıldı. Buradaki konuşmasında kendi anlayışlarında 3 başlığın çok önemli olduğunu söyledi. Bunları ‘katılımcılık, istişare ve hepsinin yanında kolektif akıl’ olarak açıkladı. 27 Ağustos’taki kongreye dikkat çekti. Genel başkanın ayrı, başbakanın ayrı olmasının yanlış olduğunu söyledi. Erdoğan, resepsiyonun ardından AK Parti’nin bundan sonraki lideri ve başbakan olacak ismin belirlenmesi amacıyla parti genel merkezinde milletvekilleriyle görüşmeye başladı.

Gazzeli yaralıları İsrail’den müsaade alıp getiriyoruz

Başbakan Erdoğan, AKP’ye veda konuşmasında Gazze’deki yaralıları İsrail’den izin alarak Türkiye’ye getirdiklerini açıkladı. Erdoğan, “Şu anda 30’a yakın Gazzeli kardeşimizi Türkiye’ye getirdik, hastanelerimizde tedavi altındalar ve gelmeye devam edecek. Yeter ki biz İsrail’den müsaadeyi alalım, onları ülkemize getirelim.” dedi. Erdoğan, bu sözleri daha önceki açıklamalarıyla çelişti. Erdoğan, en son 3 Ağustos’ta Maltepe’de düzenlenen mitingte “Bu Pensilvanya ihanet çetesi biliyorsunuz otoriteden izin almadan, talimat almadan iş yapamaz. Mavi Marmara olayında bunlar İsrail’in yanında yer almadı mı?” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak : AHMET DÖNMEZ/ZAMAN