“SİZ o yalanlara bakmayın, bu yasa ile biz internete özgürlük getiriyoruz, kullanım alanını genişletiyoruz, sansür filan yok, sadece hakaret ve iftiraların önünü kesiyoruz.”
İnternet Yasası yürürlüğe gireli on beş gün var yok, kimin yalan söylediği ortaya çıkıyor, daha ilk uygulamasında Twitter’a sansür getiriliyor. “Mahkeme kararıyla” denildiği halde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bas bas bağırıyor, “Bizim kapatma kararımız yok”.
Kapatmanın zamanlaması “manidar”, hazret mitingde esip savuruyor, “Twitter’ın miwittırın kökünü kazıyacağız”, birkaç saat sonra Twitter kapatılıyor. Mahkeme kararı varsa, yargı ile hükümet bu kadar iç içe mi, karar yoksa, bu hukuku çiğnemek değil de ne. Al sana bir suç daha.
GEZİ’DEN BERİ
Gezi temsilcilerini Başbakanlık Ofisi’nde kabul ediyor, hani katılanlarla kavga çıkardığı ve terk ettiği toplantı. Görüşmenin hemen başında ilk sözü:
“Her şey ayın 25’inde (25 Mayıs), New York’tan atılan bir tweet ile başladı. Bunlar talimatı tweet ile alıyor”.
Oysa, Gezi’ye katılan çekirdek grubun o günlerde daha Twitter hesabı bile yok. Ama, o Gezi ile birlikte Twitter’ı düşman belliyor. “Twitter belası” lafları eşittir Gezi kompleksi. İnternete getirdiği yasağın temelinde Gezi intikamı yatıyor. Her fırsatta sosyal medyayı yerden yere vuruyor.
SEN DE KULLANDIN
Madem sosyal medya bu kadar kötü, Twitter emir-komuta zinciri, o zaman sen kendin neden kullanıyorsun? İşte, son dört, beş gün içinde attığı sayısız tweet’lerden örnekler:
“Çanakkale’ye köprü yapacağız, Edirne’ye, İzmir’e, Bursa’ya, Aydın’a şu kadar yatırım yaptık, Maraş’a, Sakarya’ya şu kadar yol yaptık. Millet eğilmez, Türkiye yenilmez”.
Seçim mitingi için hangi ile gidiyorsan, gitmeden önce tweet atıyorsun, şakır şakır kendin de kullanıyorsun. Bu arada işine gelmeyen ses kayıtları artınca, Twitter’ı kapatıyorsun. Keyfi, sansür yasasını işleterek.
GÜL DELDİ
Twitter yasağını milyonlarca kişi ile birlikte, spektaküler biçimde delenlerin başında Abdullah Gül geliyor. Çok iyi.
İyi de, yasak İnternet Yasası’na dayanıyor. O yasayı veto etmesi için Gül’ü uyarmayan kalmıyor, ama Gül buna rağmen yasayı onaylıyor. Şimdi kendi imzasını deliyor. Üç sonucu var:
1- Gül ve Tayyip Erdoğan artık aynı yumurta ikizleri değil. O iş bitiyor, Gül beş günde ikinci kez trenden iniyor.
2- Devlet keyfi yasak getiriyor, devlette anarşi.
3- Milyonlarca insan yasağı hiçe sayıyor, toplumda anarşi.
Türkiye kör uçuşta, yarın ne olacağını kimse tahmin edemiyor. Tahmin edilebilecek bir nokta var, AKP bir de Twitter yasağı nedeniyle oy kaybına uğruyor.
Milyonlarca insan “Yeter artık” diyor, diktatörün iradesini kırıyor. Gezi gibi. Hiç beklenmeyen bir yerden başlıyor.
AİHM’nin eli kulağında
2008’de YouTube erişimi yasaklandığında Barolar Birliği AİHM’ye başvuruyor, ifade ve haberleşme özgürlüğünü içeren maddelere aykırılık nedeniyle. Şimdiki yasak gibi.
Sanıyorum, AİHM kararını yakında verecek. Büyük olasılıkla Türkiye bir kez daha mahkûm olacak. Hukuku ve uygulaması delik deşik bir ülke burası.
|