CHP Köşk adayı

18 Mart 2014 Salı, 07:29

Melih Aşık/Milliyet

Yazarı Facebook'tan takip edebilirsiniz!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yani CHP’nin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı çok merak ediliyordu...
Kılıçdaroğlu geçen yıl 10 Eylül’de bir televizyon konuşmasında adayın tarifini yapmış ama yıpranmaması için bu ismi açıklamayacağını söylemişti... Tarifi şöyleydi:
“CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kadın olacak. Türkiye Cumhuriyeti’ne bir kadının cumhurbaşkanı seçilmesini doğru buluyorum. Bunun için herhangi bir isim veremem. Yıpranmaması gerekiyor. Bu isim bizim partimizin içinden değil...”
CHP liderinin bu sözleri sonrasında “O isim kim” sorusu sorulmaya başlandı.
Ümit Boyner gibi isimler ortaya atıldı...
Sanırız bu gizemli isim önceki gün Cumhuriyet’te Duygu Güvenç’in haberiyle ortaya çıktı. Ve pek çok kişide sürpriz etkisi yarattı.
Habere göre... ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Partilerüstü Politika Merkezi’nin (BPC) “Türkiye’nin Yerel Seçimleri” konulu raporunda cumhurbaşkanı adaylığı için iki isim ortaya atılmış... İlker Başbuğ ve Meral Akşener...
İlker Başbuğ’un bu görev için aday yapılması çok akla yakın görünmüyor...
MHP Milletvekili ve Meclis Başkan Vekili Meral Akşener ise Kemal Bey’in tariflerine tam uyuyor... Eski Türkiye büyükelçilerinden Morton Abramowitz ve Eric Edelman’ın başkanlığında hazırlanan raporda Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı zayıf ihtimal görülüyor. Abdullah Gül’ün ikinci dönem adaylığı karşısında Akşener’in şansının olabileceği kaydediliyor. Bakalım CHP’liler bu işe ne diyecek?

İzmir geyikleri!

AKP’nin pazar günkü İzmir mitingi ağırlıklı olarak İzmirlilerin katıldığı miting miydi yoksa çevre illerden taşınan komşuların oluşturduğu miting miydi?
İzmir adayı Binali Yıldırım’ın Gündoğdu meydanındaki kalabalığa “İzmir’e hoşgeldiniz” diye seslenmesi yukarıdaki soruya yeterli yanıt sayılır mı, bilemeyiz, diyor geçiyoruz bu mitingle ilgili internette dolaşan esprilere.
Mitingin başlamasına az bir zaman kala bir polisle vatandaş arasındaki diyalog.
Polis - Arabanızı oraya parketmeyin Başbakan geliyor.
Çocuk - Sorun yok memur bey, kilitledim arabayı!
***
Bunlar da Başbakan’a el hareketi yaptıkları iddiasıyla korumalarca karakola götürülen ve gözaltına alınan iki hanımla ilgili vatandaş yorumları:
* Polis haklı... Bu tür “darbe girişimleri!” cezasız kalmamalı.
* O da bir şey mi? Sen hareketin kralını 30 Mart’ta göreceksin.
* Ooo, o senin gördüğün hareket... Bir de göremediklerini bilsen.
* Vatandaşa GAVAT demek serbest ama.
* Ne yani, kadıncağız Rabia işareti yapmak isterken becerememiş olamaz mı!
* Demokrasi Paketi dedikleri şey buymuş demek; el hareketi yapanı PAKETLEYİP gözaltına almak.

Medya

Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici, rakamlar veriyordu dün.
TRT 22 Şubat - 2 Mart arasındaki bir haftada AKP haberlerine 13 saat, MHP’ye 46 dakika, CHP’ye 45 dakika BDP’ye 2 dakika ayırmış... Bunlar RTÜK rakamları... Basına gelince.. Gene Bildirici’nin saptamasına göre... 5-14 Mart arasındaki 10 gün içerisinde Sabah, Akşam, Yeni Şafak ve Star gibi AKP gazeteleri Başbakan’ı birinci sayfada “her gün” haberleştirmiş.
Muhalefete ise sadece STAR bir tek gün yer vermiş. Sonuç: Medya seçmeni dürüstçe bilgilendirmiyor.
Ve bir ana soru: Peki seçmen bilgilenme hakkına sahip çıkıyor mu? Ne kadar çıkıyor?
Liderlere hiç bu konuyu soruyor mu? Hakkını savunuyor mu?

RTE “Oy için kapıları çalın” diyor.
Eylem talimatı yanlış anlaşılmasın!
Burada yandaşlardan istenen sadece zile basmaları...
***
RTE kendisini Menderes’e benzetmeye başladı.
Menderes döneminde de böyle yüz milyarlarca dolarlık “rüşvet ve yolsuzluk” ortaya mı saçılmıştı?
Akif Kökçe

Sit

İşadamı Latif Topbaş tarafından yaptırılan ve iki tanesinin Erdoğan ailesine verileceği söylenen Urla Villaları arazisini 1. derece SİT alanından 3. dereceye düşüren bilirkişi üyelerini BirGün gazetesi buldu. Kaydedilen telefon görüşmelerinde Topbaş’ın yardımcısı Oğuzhan Boyacı bu hocaların 20’şer bin lira rüşvet alacağını söylüyordu. Bilirkişi üyelerinden Prof. Atilla Ocak, BirGün’e konuşurken verdikleri raporu savunuyor ama rüşvet aldıkları iddiasını reddediyor. Bu durumda ya Oğuzhan Boyacı yalan söylüyor ya Atilla Ocak... Sanırız Oğuzhan Boyacı’nın da konuya ilişkin bir açıklama yapması gerekiyor. Bu arada YÖK konuyla ilgili soruşturma yapıyor mu? Oradan hiç ses çıkmıyor!