Başbakan Erdoğan, Etlik Antares AVM’nin önünde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Konuşmasına Ankara’yı ve ilçelerini selamlayarak başlayan Erdoğan, “Ankara biz seninle iftihar ediyoruz, artık 80 vilayete elini uzattığın için seninle iftihar ediyoruz. Dünya başkentleri arasında itibarlı bir yerin olduğu için seninle iftihar ediyoruz. Mazlumlara umut ışığı olduğun için seninle iftihar ediyoruz. Ankara sen Gazze’nin yanında dimdik duruyorsun. Sen mazlumların yanında sarsılmadan duruyorsun. Sen Suriyeli gariplere sahip çıkıyorsun. Sen Türkmen kardeşlerini güç veriyorsun. İşte onun için seninle iftihar ediyoruz Ankara” dedi.
ABDULLAH GÜL BU SÖZLERE NE DİYECEK?
Çankaya’nın milletten, diğer illerden koptuğunu kaydeden Erdoğan, “Çankaya görmez oldu, duymaz oldu, hissetmez oldu. Çankaya milletin derdiyle dertlenmez oldu. Öyle ki bazı kendini bilmezler çıktı, ‘Kabe Arap’ın olsun bize Çankaya yeter’ diye şiirler yazdı” diye konuştu.
Sadece Çankaya’yı değil, Meclis’in de milletten koparmak istendiğini kaydeden Erdoğan, “1950’de Demokrat Parti seçimi kazanınca. Ankaralılar Ulus’taki Meclis binasına akın ettiler. Binlerce kişi toplandı gece yarılarına kadar. Merhum Menderes ve arkadaşlarının ilk işleri Meclis’te ilk işleri ‘Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur’ levhasını Meclis’in duvarına asmak oldu. Millet ya millet. Merhum Menderes geldi, milletle Meclis’i kucaklaştırdı. Merhum Celal Bayar geldi, Çankaya ile milleti kucaklaştırdı. Merhum Özal geldi, Abdullah Gül geldi, Çankaya milletle buluştu. Şimdi inşallah 10 Ağustos’ta Çankaya ile millet arasındaki bütün engeller Allah’ın izniyle ortadan kalkıyor. Millet, Çankaya ile arasındaki kilitlerini kaldırıyor. 10 Ağustos’ta millet bir kez daha ama bu sefer daha güçlü şekilde Çankaya ile kucaklaşıyor, Çankaya ile bir oluyor, beraber oluyor” dedi.
Meclis üzerindeki baskıları kaldırdıklarını kaydeden Erdoğan, “Şimdi Çankaya üzerindeki, cumhurbaşkanlığı üzerindeki baskıları, tehditleri kaldırıyor, cumhurbaşkanlığı makamını vesayet kurumu olmaktan tamamen çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı.
-“KILIÇDAROĞLU RAHATSIZ OLMUŞ”-
Başbakan Erdoğan, kendisini dinleyen vatandaşlara çok çalışıp koşmalarını söylerken, “Pazar akşamı partimizin genel merkezinden herkesin balkon konuşması dediği o tarihi konuşmayı sizlerle buluşarak yapalım” dedi.
Ankara’nın şu anda bölgesinde demokrasinin, özgürlüklerin başkenti olduğunu kaydeden Erdoğan, “Göğsünü gere gere ‘Ben Türk’üm, ben Kürt’üm, ben Laz’ım, ben Çerkez’im, ben Roman’ın, Boşnağım, ben Sünni’yim, ben Aleviyim’ demek serbest mi? bizden öne niye bunlar denemiyordu? Niye söylenemiyordu, inançları yaşamak, yaşam tarzlarını idame etmek serbest mi? Kılıçdaroğlu rahatsız olmuş, ‘Erdoğan niye böyle söylüyor, bu ayrımcılıktır.’ Niye ayrımcılık? Bugüne kadar Alevi vatandaşım Alevi olduğunu söyleyemediği için rahatsızdı. İşçe onun önünü açtık. Sen de Alevisin çık rahat rahat ‘Ben Aleviyim’ de ya korkma rahat ol, huzurlu ol ben de Sünni’yim, Sünni olduğumu rahatça söylüyorum, milleti aldatmayalım. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” şeklinde konuştu.
-“YAVRU DENMESİNDEN RAHATSIZ OLUYORLARMIŞ”-
Koalisyon döneminde DSP’yi icraatları nedeniyle eleştiren Erdoğan, “CHP’nin yavrusu DSP. Kendilerini ziyarete gittim. ‘Bizim için böyle diyorsunuz ama biz yavru değiliz’ dedi. Dedim, ‘Bırak o işi, bal gibi yavrusunuz. Ha değilseniz, onlar sizin yavrunuz’ dedim. Bak ne oldu? Gittiler, beraber yürüyorlar şimdi yolda. Ana ile yavru beraberler, yanyana, birlikte yürüyorlar. Bir şey olacaklarından filan değil, o ayrı mesele” dedi.
-“AŞAĞILIK KADIN”-
Pensilvanya’nın artık dengesini yitirdiğini belirten Erdoğan, “Beddua üzerine beddua ediyor. CHP seçimden umudunu kesti, artık millete hakaret ediyor. Müslümanlara hakaret edilmesine seyirci kalıyor. Aynı programa çıkıyor, aynı programda, bu Doğan Grubu'nun yayın organında, görsel medyada çıkıyor bir tane aşağılık kadın, affedersin onun yanında Müslümanlara hakaret ediyor. Bunda ise ses yok. Şu hale bak. Kimsin sen ya? Sen kimsin? Önce haddini bil. Sen nasıl olur da yüzde 99’u Müslüman olan böyle bir ülkede, kalkarsın da ‘Müslümanlardan başka bir şey mi bekleyeceksiniz’ diyeceksin. Kimsin sen?” diye konuştu.
-“GİT SEN ÇIKAR YA”-
CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, kaset konusuyla ilgili olarak “Başbakan bunu çıkarmak zorunda” sözlerini eleştiren Erdoğan, “Git sen çıkar ya. Yargı var, her şey var, git çıkar. Ben sana yolu gösterdim. İşte ‘bu dinleyenler, bu gözetleyenler seni de gözetlediler’ diyorum. Eğer bu Başbakan samimi olmasaydı, sen bugün daha da rezil olacaktın. Anayasa tartışmalarında anında olaya Binali Yıldırım kardeşimle biz müdahale ettik, hemen yayından kaldırıldı. Bizim bu iyiliğimizi hala görmüyor ve diyor ki ‘Başbakan bunu çıkarsın.’ Ya sen hala kalkıp da Kılıçdaroğlu'nu korumaktan vazgeç. Dürüst ol sen de. Maalesef Kılıçdaroğlu, Bahçeli, ikisi de bu oyunlara, bu Pensilvanya oyununa geldikleri halde, birçok arkadaşını aday gösteremedikleri halde, bu yüzden hala akıllanmadılar. Bunlar evlere şenlik” dedi.
Başbakan Erdoğan mitingin ardından BBP’den partisine katılan Karaman Sarıveliler Belediye Başkanı Hayri Samur’a, MHP Çorum Uğurludağ Belediye Başkanı Remzi Torun’a ve Sadet Partisi Amasya Hamamözü Belediye Başkanı Bahattin Destebaş’a parti rozetini taktı ve vatandaşları selamladı.
|