|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
İlker Başbuğ mu Haşim Kılıç mı?
11 Mart 2014 Salı, 09:12
Nuriye Akman/ZAMAN
|
|
Realite her zaman aydınlatmaz. Bazen hakikate kalın bir perde çekerek bizi karartabilir de.
Paylaş
Tweetle
Paylaş
Gönder
Yazdır
A A
Sezgilerimiz bu durumda perdeyi hiç değilse tül haline getirmeye çalışır. Manipüle edilmiş bilgilerle kirletilmiş aklımız biraz geriye çekilince tülün ince deliklerinden âlemi başka türlü seyrederiz. Gördüklerimiz bulanıktır. Bu yüzden cezbeder bizi ve acaba manzara-yı umumiye bize dayatıldığı gibi değil de şöyle midir diye düşündürüp bir senaryo yazdırır:
Askerî vesayetin bitirildiği, Türkiye’nin demokrasinin güvenli sularında yelken açtığı tezi tatlı bir masaldı. Başbakan’ın sağ kolu Yalçın Akdoğan’ın “Cemaat orduya kumpas kurdu” ihbarıyla birlikte gemiler açık denizden limana dönmeye başladı. Balyoz davasının mahkûmiyetleri kesinleşmiş muvazzaf sanıklarının emeklilik işlemleri hükümetle Genelkurmay’ın ortak kararıyla donduruldu. Sağlı sollu kroşelerle biraz sersemleyen vesayet düzeni, şimdi eskisinden daha güçlü olarak iş başına geliyor.
İlker Başbuğ tahliyesinin ardından “Benim bu esaret döneminden kurtulmam bir başlangıçtır. Devamı mutlaka gelecektir, bundan emin olun. Balyoz davasındaki bütün arkadaşlarımızın özgürlüğü de yakındır.” diye konuşarak “mutlu” geleceğimizi ilan etti. ‘Kendisini müebbete mahkûm eden kararın gerekçesi neden 7 aydır yazılamadı?’ sorusunun cevabını böylece almış olduk:
Kim bilir hangi pazarlıkların tamamlanması beklenerek, bile isteye yazılmadı ki, önce tahliye, ardından beraat kararlarına zemin hazırlansın. Gelinen aşamada 15 gün içinde açıklanması gereken gerekçeli kararın, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra bambaşka bir içerikle kaleme alınacağı açık. Cin şişeden çıktı. Başbuğ, çıktığı hapishaneye dönmeyecek.
Diğer Ergenekon sanıkları Başbuğ’un tahliye kararında yer alan gerekçelerin kendileri için de geçerli olduğunu belirterek tahliyelerini istediler. Bir kısmının dileği kabul oldu, diğerleri reddedildi. İçeride kalanlar da eninde sonunda aramıza katılıp mücadelelerine kaldıkları yerden devam edecekler. Zaferleri alkışlanmaya değer. Çünkü onları içeri tıkan AKP’ye, “yanılmışız, kandırılmışız, affedin bizi” dedirterek burunlarını sürttüler. Paşa gönüllerini Başbakan’a kabul ettirerek bir taşla pek çok kuşu vurmuş oldular.
Bakmayın Cemaat’e karşı AKP ile bir cephe oluşturmuş görünmelerine, askerler intikamlarını Cemaat’ten önce Başbakan’dan alacaklar. Çünkü devlet mekanizmasının nasıl işlediğini onlar herkesten daha iyi bilir. Hükümetler, devletin sadece bir organıdır, tamamını asla temsil edemez. Devlet, hükümet etmesine izin verdiği insanların attığı her adımı, aldığı her nefesi daima kayıt altına alır ve icabı halinde parça parça servis eder. Hükümetler de farkındadır bunun ama bilmezlikten gelmek işlerine gelir.
Devletler çağımızda çok ama çok geniş bir konsorsiyumdur. Yok yoktur içlerinde. Hükümetlerin bu karmaşık yapıya açtıkları savaşı kazanması mümkün değil. Bütün kötülüklerin anası olarak işaret etmeleri gereken “gücü” dahi belirleme yetkileri bulunmaz. AKP hükümetine suçu cemaate atmaktan başka bir şans bırakılmamış olsa gerek.
Gelelim bu kozu oynamak zorunda bırakılan Başbakan’ın geleceğine. Cumhurbaşkanlığı ihtimalinin sıfıra düştüğüne inananlar var. Kendi koyduğu ve yakın zamana kadar aslanlar gibi savunduğu üç dönem milletvekilliği şartını kaldırmazsa tamamen açığa düşeceğinden, partisi gereğini yapacaktır. Acı olan, Erdoğan’ın kendisiyle birlikte Abdullah Gül’ün de şansını zayıflatması. Araştırmalara göre, Gezi olaylarında Gül’ün yeniden cumhurbaşkanlığına sıcak bakanların oranı, 17 Aralık sonrası azaldı, Erdoğan’la aralarında çok da önemli bir fark olmadığı görüldü.
Öyleyse sistemin cumhurbaşkanlığı yarışına yeni adaylar çıkarmasını bekleyebiliriz. Sadece tahliyelerle değil, son MGK kararlarıyla belini doğrultan askerî vesayet, Yüce Divan’da aklanacak olan Başbuğ’u sahnede görmek isteyebilir. Burada önemli olan Başbuğ’un Köşk’e çıkması değil, görkemli bir şekilde meydan okuması. Konsorsiyum, 26 aylık esaretin sadece onun hayatından çalınmış bir zaman dilimi olmadığını dosta düşmana göstermek durumunda.
Peki karşısında kim olacak? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, muhafazakâr demokrat kimliğiyle Gül’süz ve Erdoğan’sız kalacak seçmene bir umut ışığı olabilir mi? Cevabı netleştirmek için, 30 Mart’ın sonuçlarını almamız yani tülümüzün biraz daha incelmesi lazım. Belki de tamamen bir hayaldir gördüğümüz, sezgilerimiz yanıltmıştır bizi...
11 Mart 2014, Salı
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Feza Gazetecilik’e aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Zaman Gazetesi tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|