22 Temmuz operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve mahkeme kararıyla serbest bırakılan polisler, adliye çıkışında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Serbest kalan polislerden adliye çıkışı çarpıcı açıklamalar
Yürüttükleri Selam Tevhid soruşturmasında özür dilenecek bir mevzu olmadığını söyleyen İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü
Ömer Köse, “Bu ihanet dosyası er geç yargılanacaktır” dedi.
22 Temmuz’un ilk saatlerinde sahur operasyonuyla gözaltına alınan ve her aşaması hukuka aykırı şekilde ilerleyen polislere ilişkin soruşturmada ilk karar açıklandı. Sorgulamaları yapan 3. Sulh Ceza Hakimi İslam Çiçek, 17 polisin sorgusu tamamlanmamasına rağmen sorgulama işlemine son vererek kararını açıkladı. Savcılık sorgusu sonrası tutuklamaya sevk edilen 49 polisten 11’i tutuklanırken 38'i serbest bırakıldı.
Mahkeme, Yurt Atayün'ün de aralarında olduğu Serdar Bayraktutan, Erhan Körtek, Ensar Doğan, Aytekin Koçak, Ali Fuat Altuntaş, Şahin Akdeniz, Abdülkadir Ağır, Yunus Emre Uzunoğlu, Muhammed Kaya, Mehmet Örs hakkında \'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amacıyla temin etmek\' ve \'Resmi belgede sahtecilik\' gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.
Serbest bırakılan emniyet mensupları adliye çıkışında önemli açıklamalar yaptı. Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Ömer Köse, \'Bu ihanet dosyası er geç yargılanacaktır\' sözleriyle tepkisini gösterdi.
HUKUKA HESAP VERECEKLER
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele eski Şube Müdürü olan Köse, \'Sıkıntılı bir süreçten geçtik. Yanlış bir işin altına imza atmadık. Bugün olsa yaptıklarımızı tekrar yaparız. Ben ve arkadaşlarım ne yaptıysak hukuk içinde kanun içinde yaptık\' dedi. \'Özür dilenecek bir şey varsa da özür dilemesini bildik\' ifadesini kullanan Köse şöyle devam etti:
\'Fakat bu yürüttüğümüz soruşturmada özür dilenecek bir mevzu yok. Bu yürüttüğümüz soruşturmayla alakalı tutuklansak da üzülmeyecektik. Serbest kaldık ama sevinmiyoruz. Ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Bugüne kadar herkes konuştu biz sustuk, bugün biz konuşacaktık fakat ifade veremedik. Bu ihanet dosyası er geç tekrar yargılanacaktır, diye düşünüyorum. Bunu kapatmaya çalışanlar hukuk önünde hesap verecek ve tarihe bizler değil onlar hain olarak geçecektir.\'
VEDAYI BİLE ÇOK GÖRDÜLER
Kanunsuz ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındıklarını söyleyen Emniyet Amiri Gaffur Ataç da \'8 gün gözaltında kaldık; bir eşya muamelesi gördük. Yapılanlar kanuna uymuyor. Psikolojik baskı gördük. Hakkımı helal etmiyorum. Serbest kalan arkadaşlarımız, tutuklu olan arkadaşlarımızla vedalaşmak istediler; fakat vedalaşmayı bile bize çok gördüler. Bunu Türk milletinin adaletine bırakıyorum. Beklediğimiz asgari insani muameleydi\' diye konuştu.
Bu karar yok hükmünde
Avukat Ömer Turanlı soruşturmayı yürüten hakim kararının 'yok hükmünde' olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı İslam Çiçek'in 17 ve 25 Aralık'taki şaibeli kişilerle ilgili tahliye kararları verdiğinin ve mevcut dosyadaki tutumunun ortada olduğunu belirten Turanlı şöyle konuştu: \'Bu hakim tarafsızlığını yitirmiştir. Bunun için reddi hakim talebinde bulunduk. Ancak bu talebimizi de aynı hakim değerlendirdi. Mahkeme hakimi reddi hakim talebini değerlendiremez. Reddi hakim talebini asliye ceza hakimi değerlendirir. Mahkeme hakiminin bu noktada karar vermesi hukuka aykırıdır. Dolayısıyla mahkeme hakimi reddi hakim talebini değerlendirdiği için ve bu değerlendirme de hukuka aykırı olduğu için hakimin yetkisi ortadan kalkmıştır, mahkeme hakimi burada karar veremez. Eğer karar vermişse hakimin verdiği bu karar hukuken bana göre yok hükmündedir. Asliye ceza mahkemesine itiraz edeceğiz. Haklı bulunursak, şahıslar tahliye edilebilir.
115 kişiden 31’i tutuklandı
22 Temmuz sahur operasyonuyla 2 soruşturma kapsamında gözaltına alınan toplam 115 kişiden 31'i tutuklandı. Usulsüz dinleme iddiasıyla
gözaltına alınan 39 kişiden 20'si usulsüz dinleme ve evrakta sahtecilik iddiasıyla tutuklandı. Selam Tevhid terör örgütüne yönelik operasyon yaptıkları için gözaltına alınan 76 isimden ise 49'u tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu isimlerden 11'i tutuklandı.
Savcı, hakim ve diğer sorumlular için 21 Suç duyurusu
Tutuklanan 31 polisin avukatları İstanbul Conrad Otel’de basın toplantısı düzenledi. Savcı, hakim ve diğer sorumlular hakkında 21 ayrı suç duyurusunda bulunulacağı vurgulanan toplantıda söz alan avukat Kemal Şimşek, “22 Temmuz’da polislere yönelik iki ayrı operasyon yapılmıştır. Türkiye’de hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş hukuk ihlalleri yaşanmıştır” dedi. Hak ihlalleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Gözaltı süresi dolduktan sonra hakim karşısına çıkarılmışlardır. Hürriyeti tahdit suçu işlenmiştir. Gözaltı süresi dolduktan sonra hakimin, müvekkillerimizin nezarethanede tutulmaları talimatı vermesi açıkça hürriyeti tahdit suçuna azmettirmedir. Bu işlem ve eylemleri gerçekleştiren tüm kamu görevlileri hakkında bu vesileyle suç duyurusunda bulunuyoruz .”
Hakim İslam Çiçek’in tarafsız hakim olma vasıflarını kaybettiğini anlatan Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı: “Soruşturma öncesinde ve soruşturma safhasında gerek sahte delillerle suç uydurulması, gerek birçok suç delili var olan soruşturma dosyalarının hukuka aykırı olarak kapatılması, müvekkillere yönelik suç teşkil eden fiil ve davranışları hakkında aşağıda isimleri geçenler aleyhinde suç duyurusunda bulunulacaktır.”
İŞTE ŞİKAYET EDİLECEKLER
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı İstanbul Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy, İstanbul Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan, İstanbul Sulh Ceza Hakimi İslam Çiçek, İstanbul Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Altınok, TEM’den sorumlu İstanbul İl Emniyet Müd.Yrd.Mustafa Çalışkan, Güvenlik Şube’den sorumlu İstanbul İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Suat Ekici, Çevik Kuvvetten sorumlu İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Yıldırım, İstihbarattan sorumlu İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı, İstanbul TEM Şube Müdürü Kayhan Ay, İstanbul TEM Şube Müdür Yrd Kadri Gençkaya, İstanbul TEM Şube Müd.Yrd. Ömer Kumlu, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü, İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Mustafa Aksu, İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürü Kayhan Şahan, Şişli İlçe Emniyet Müdürü Melih Ekici, İstanbul TEM Şube Müdürlüğünde görevli diğer personel, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli diğer personel, İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğünde görevli diğer personel, İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli diğer personel, İstanbul Adliyesi’nde görevli özel güvenlik görevlileri.”
BAŞBAKAN KESİNLİKLE DİNLENMEDİ
Avukat Sıddık Filiz de “Bu soruşturmanın odağındaki önemli husus Başbakanımızın dinleyip dinlenmediği hususudur. Dosya kapsamında Başbakanımız asla dinlenmemiştir” dedi.
Tanal: Adil yargılama ilkesi zedelenmiştir
Soruşturmayı başladığı günden beri takip eden CHP Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Mahmut Tanal Çağlayan Adliyesi'nde yaşananları ‘skandallar zinciri' olarak değerlendirdi. \'Bu davada skandal olan olgu savcıların emniyet görevleriyle görüşmesidir\' diyen Tanal şöyle konuştu:
‘HUKUKUN IRZINA GEÇİLDİ'
“Savunma yapılmadan karar veren yargıç vallahi hukuk tarihinde destan yazdı. Savunma hakkı kutsaldır. Bu karar adil yargılanma kararına aykırıdır. Hukukun ırzına geçildi. Savunma alınmadan insanlar hakkında karar verilmesi yasaktır. Her ne olursa olsun savunmanın alınması gerekir. Adil yargılama ilkesi zedelenmiştir. Hukuksuzluğa isyan ediyorum. Hukuku pas pas edip çiğnediler. Savaş hukukudur bu durum. İntikam duygusuyla bu uygulanıyor.
Oysa barış hukukun ilkesine uygulanması lazım. Dün adliye içinde bin polis vardı. Böyle bir rezalet olamaz. Gereği gibi bir yargılama yapılmadı. Adil yargılama ilkesi ihlal edildi. Karardan hakim ve savcı da sorumludur. Bu soruşturma böyle yapıldı. ‘Operasyon yaptılar’ diyorlar oysa bu kişiler tek başına hareket etmedi. Savcılık izniyle görevlerini yaptılar. Soruşturmanın kralı savcılıktır. Bu kral vatandaşı, avukatı dışarı atıyor.”
Serbest kalanlar sevinç gösterileriyle karşılandı
Mahkemece serbest bırakılan 38 polis, Çağlayan Adliyesi önünde yakınları tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.
22 Temmuz Operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve mahkeme kararıyla serbest bırakılan polisler, adliye çıkışında günlerdir kendilerini bekleyen aileleri, arkadaşları ve vatandaşlar tarafından alkışlarla ve sevinç gösterisiyle karşılandı.
HASRET GİDERDİLER
Mahkemenin kararının ardından toplu halde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı binasından çıkan 38 polis, kendilerini bekleyen kalabalığa doğru gitti. Sevenleri tarafından alkış ve tezahüratlar eşliğinde karşılanan polisler, yakınlarına sarılarak hasret giderdi.
11 VATAN EVLADI GELECEK
Kimi evladına, kimi eşine kimi kardeşine sarılan polis yakınları, buruk bir sevinç yaşadıklarını belirterek \'Bizim asıl bayramımız, haksız yere tutuklanan 11 vatan evladı aramıza döndüğü gün alacak\' diye konuştu.
Gurur duyduğum şubeme kelepçeli gitmek ağırıma gitti
Serbest bırakılan polislerden TEM eski Şube Müdür Yardımcısı Ceylan, kendilerini en çok meslektaşlarının yaptığı kötü muamelenin üzdüğünü söyledi. TEM ekiplerinin giydiği yeleği kendilerinin tasarladığını belirtti.
22 Temmuz sahur operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve mahkeme tarafından serbest bırakılan Şırnak Terörle Mücadele eski Şube Müdür Yardımcısı Oğuzhan Ceylan BUGÜN’e özel açıklamalar yaptı.
GARİP GARİP SORULAR
Ceylan sorgusunda kişiye özel değil herkese 30 adet paket soru yöneltildiğini belirtti. Özellikle Selam Tevhid Soruşturması ile alakalı sorular sorulduğunu belirten Ceylan, hakimin soruların cevaplarını dinlemediğini direkt başka sorulara geçtiğini söyledi.
'Selam Tevhid’in soruşturma talimatını kimden aldınız' gibi garip garip sorularla karşılaştıklarını kaydeden Ceylan kendisini en çok üzen olayın 12 yıl gururla görev yaptığı ve birçok başarılı operasyona imza attığı İstanbul TEM Şube nezaretine elleri kelepçeli girmek olduğunu belirtti. Ceylan, “İstanbul'da o gurur duyduğum şubeme gittiğimde koluma kelepçe takmaları ve beni o nezarete atmaları çok ağırıma gitti. Benim için en utanç verici şey budur” dedi. İstanbul TEM Şube’yi yuvası olarak gördüğünü belirten Ceylan, ilginç bir ayrıntıya da işaret etti.
YILLARCA GURURLA TAŞIDIK
Terörle Mücadele Şubesi’nde çalışan polislerin giydiği TEM yazılı yelekleri kendilerinin dizayn edip şubeye kazandırdıklarını belirten Ceylan, “Bu yelekleri biz dizayn ettik. Yıllarca gururla taşıdık. Nezarette ve gözaltında öyle muamelelere maruz kaldık ki. Şimdi o terör yeleklerini görünce zebani görmüş gibi oluyorum” dedi.
Gözaltında alındıktan sonra yıllardır görüşemedikleri eş ve dostlarının bu vesileyle bir araya geldiğine dikkat çeken Ceylan, “Eşimiz dostumuz bizlere bizler de onlara sarıldık. Dışarıdaki manevi atmosfer içeriyi de ısıttı. 36 yaşındayım ilk defa bu kadar lezzetli, gözlerim dola dolarak bir bayram namazı kıldım. İnşallah bu çektiğimiz bu sıkıntılar daha güzel günlerin anahtarı olacak. Ülkemizin selameti için gerekirse 80 yıl daha yatarız” diye konuştu.
Duaların sayesinde serbest kaldılar
Oğuzhan Ceylan’ın eşi öğretmen Nehire Ceylan, duygularını BUGÜN’e anlattı. Ceylan gözaltındakilerin serbest kalmasının en büyük sebebinin okunan dualar olduğuna dikkat çekti.
Ceylan, \'Tutuklanmaları da serbest bırakılmaları da bizleri gururlandıracaktı. Eşim serbest kaldı ama mahzunum çünkü diğer arkadaşları hâlâ suçsuz yere içeride. İnşallah onlar da en kısa zamanda dışarı çıkacaklar” dedi.
Gözaltına alınan polislere soruldu:
KCK’nın İngilizce yayınını neden tercüme ettin?
Sahur baskınıyla gözaltına alınan PKK masasında görevli polis şefine, terör örgütü PKK’nın üst yapılanması olarak bilinen KCK’nın İngilizce yayınından Türkçe’ye yaptığı çeviri soruldu.
Yolsuzluk, KCK ve Selam Tevhid soruşturmasını yürüten emniyet mensuplarına yönelik operasyonda gözaltına alınan polislerin ifadesinde akıl almaz sorular yönetildiği ortaya çıktı.
SAVCILIK TALİMATIYLA TAKİP
Savcılık tarafından hazırlanan sorular pes dedirtirken, illegal örgütler tarafından organize edilen onlarca eylemi engelleyen polislerin terör örgütlerine karşı yürüttüğü operasyonlarda yabancı dillerden yaptığı çevirilerin sorgulanması da dikkat çekti.
Gözaltına alınan ve mahkeme tarafından serbest bırakılan Başkomiser Murat Çam’a terör örgütü PKK’nın üst yapılanması olarak bilinen KCK’nın İngilizce yayınından Türkçe'ye yaptığı çeviri soruldu. Emniyette PKK masasında görevli Çam, Terörle Mücadele Şubesi’nde (TEM) görevli olduğunu belirterek olası terör eylemlerine karşı terör örgütlerinin savcılık talimatıyla takip edildiğini söyledi. Çam, diğer soruşturmalar kapsamında da ihtiyaç halinde farklı dillerden çeviri yapıldığını belirtti.
ANLAMAKTA ZORLANIYORUM
İyi derecede İngilizce bildiği için soruşturmalar kapsamında İngilizce yayınları tercüme ettiğini aktaran Çam, “İllegal eylemlerin önemli bir kısmı terör örgütlerinin yaptığı çağrılar ve neşriyatlardan deşifre edildi. Bu sayede bir çok terör faaliyeti de engellendi. Polis olarak en temel vazifemiz milletimize gelecek tehditleri bertaraf etmektir. Bunun suçlandığımız casusluk faaliyeti ile ilgisini anlamakta güçlük çekiyorum” ifadelerini kullandı.
‘Savcılığa neden yazı yazdın?’
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasıyla krize dönüşen KCK soruşturmasında görevli Emniyet Müdürü Kazım Aksoy’a da savcılıkta ilginç bir soru yöneltildi.
Savcılığın hazırladığı sorularda Aksoy’a KCK dinlemelerine ilişkin savcılığa neden yazı yazdığı soruldu. Aksoy ise, “Adli makam bizim üstümüzdür.
Polis adli birimden gelen talimatı yerine getirir. Hukuk çerçevesinde bir polis soruşturmada savcılığa yada mahkemeye başvurmaz da nereye başvurabilir” cevabını verdi.
HAYRETLER İÇİNDE KALDIK
Murat Çam ve Kazım Aksoy avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, Savcılık tarafından kendilerine yöneltilen sorular karşısında hayretler içinde kaldıklarını açıkladı. Aksoy, “Bir polis savcı ve mahkemeye başvurmayacak da ne yapacak? Bu bile bize soru olarak yöneltildi” ifadelerini kullandı. (Gökhan ÖZDAĞ/ANKARA)
Bu yalana ciddi tazminat davaları açacağız
Takvim Gazetesi’nin menşetten verdiği İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün'ün itirafçı olduğu yönündeki habere Atayün'ün avukatı Sıddık Filiz’den sert yanıt geldi. \'Mahkemede ifadelerimiz kayıt altında\' diyen Filiz şunları söyledi: \'Hatta kayıt altına alınması için ısrar ettiğimiz birçok açıklamamız da kayıt altına alınmadı. Buna rağmen Yurt Müdür hakkında 'İtirafçı oldu' diyenleri Allah'a havale ediyorum. Çok ciddi tazminat davaları açacağız. Allah’tan da korkmaz hale gelmişler. Bu iddialarını zerre delile de olsa neden desteklemiyor. Eğer iddiaları doğru olsaydı bütün medya bu manşeti atardı. Tek yaptıkları kul hakkına girip okurlarını ahmak yerine koymak.\'
Şu aşamada konuşmayı düşünmüyorum
Sahur vakti yapılan operasyon kapsamında önceki gün tutuklanan İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün'ün \'KCK içindeki MİT soruşturması hakkında Başbakan'a brifing verirken yanımdaydı\' dediği eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın haber sitesi T24'e konuştu.
Yurt Atayün, savcılık ifadesinde KCK içindeki MİT yapılanmasına ilişkin soruşturma hakkında Başbakan Erdoğan’a bilgi verdiğini ve yanında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın’ın bulunduğunu söylemişti. Çapkın’a ulaşan T24, \'O brifingde bulundunuz mu” sorusunu yöneltti. Çapkın, \'Bu konuda konuşmak istemiyorum. Bu konuda konuşmama kararı aldım. O yüzden konuşmayı şu aşamada düşünmüyorum” dedi.
Anadolu Atayün’ün silahına el konuldu
Mersin'de, göçle gelen ve kenar mahallelerde yaşayan ailelerin çocuklarını okuttuğu için terör örgütü PKK'nın hedefi haline gelen Emniyet Müdürlüğü Polis Başmüfettişi Anadolu Atayün, sosyal paylaşım sitesinde attığı mesaj nedeniyle açığa alınmasının ardından silahına da el konuldu. İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün'ün ağabeyi olan Anadolu Atayün, Mersin'e giderek silahını teslim etti. Anadolu Atayün, Twitter'dan “Seni, başkalarına ibret olsun diye gaz döküp yakmazsak adam değiliz' diyen PKK'dan korkmamışız da silahsız gezmekten mi korkacağız\' mesajını paylaştı.
|