Kaset geliyor...

06 Mart 2014 Perşembe, 07:43

Melih Aşık/Milliyet

Kaset savaşları sürerken... Tayyip Erdoğan 30 Mart’tan sonra Cemaat’le ilgili bir çete davası açtıracağını yarı açık, yarı kapalı ifade ediyor... HSYK hükümete bağlandığına göre yargıdan çıkacak sonucun Cemaat’i hayli acıtacağı da söylenebilir.
Peki Cemaat boş mu duruyor? Hayır...
İnternethaber sitesinde Süleyman Özışık’ın yazdığına göre:
“25 Mart’ta yani seçime günler kala yayınlanacak kaset Erdoğan için öldürücü darbe olacak. Bu kasetten sonra o koltukta istese dahi oturamayacak. Bu kaset Türkiye’de kıyametleri koparacak.”
Erdoğan dün yerel medya temsilcilerine yaptığı konuşmada uzun uzun bu kasetleri yayınlamanın insan hakkı ihlali olduğunu söyledikten sonra şöyle meydan okudu:
“Ellerinde ne varsa döksünler ortalığa, neleri varsa sürsünler. Daha önce yaptıkları gibi, bugün de istedikleri montajı yapsınlar, istedikleri kurguyu, dublajı yapsınlar, piyasaya sürsünler. Biz, bundan korkmuyoruz.”
Erdoğan’ın kasetçilere karşı bir üstünlüğü var... Kasetler sadece internette yayınlanıyor... İnterneti haber almak için kullananlar bunları görüyor. Okuyor. Ancak Erdoğan’ın tabanı hem bu iletişim kanalıyla çok ilgili değil. Hem de onlar sadece Erdoğan’ın söylediklerine inanıyor. Erdoğan unutmayalım ki günde üç kez 25 kanaldan halka sesleniyor. Muhalefet ise medyada onun ancak dörtte bir kadar yer bulabiliyor. Üstelik Erdoğan gerçekleri tersyüz etmekte muhalefete göre çok daha başarılı...
Yani... Cemaat çok da umutlanmasın...



Gül çalışıyor...
Cumhurbaşkanı Gül aniden coştu denebilir... Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirdi... Telefon dinlemeleri, yolsuzluk, imar rantı, kadrolaşma iddiaları ve devlet sırları ile ilgili inceleme talimatı verdi. Devlet Denetleme Kurulu bu incelemeleri bırakın 30 Mart’ı, Gül’ün görev süresinin biteceği ağustos ayına kadar bile tamamlayamaz.
Bu bir... İkincisi...
Cumhurbaşkanı HSYK ve internet yasalarını aynen onaylayarak AKP’li kimliğini bir kez daha sergilemişken... Denetleme Kurulu’nun gerçekleri tarafsız olarak incelemesi ve ortaya çıkarması beklenebilir mi? Peki Cumhurbaşkanı’nın yaptığına ne denir? Halk deyimiyle: Dostlar alışverişte görsün... Saf köylü: “Cumhurbaşkanı çalışıyor” desin... Afiyetle yesin...



AB bağışlamaz...
Eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın Rıza Zarrab’dan rüşvet aldığı iddiasıyla açılan soruşturma yüzünden başı dertteydi. Derken ikinci bir dertle karşı karşıya kaldı. Avrupa Komisyonu, AB Bakanlığı yaptığı dönemde AB fonlarını usulsüz kullanmak ve yasa dışı personel alma iddialarından dolayı onun hakkında inceleme başlattı. AB Bakanı Egemen Bağış, Türkiye’yi Avrupa’ya taşıyabilse “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye alkışlanacaktı.
Eğer iddialar doğrulanırsa: “Türkiye seninle rezil oluyor” diyenlere raslayabileceğiz...



ŞERİYE
Cumhuriyet tarihinde 3 Mart yasaları diye bilinen üç devrim yasası önemlidir.
Bu yasalarla 3 Mart 1924 günü Hilafet kaldırılmış, Öğretim Birliği yasası kabul edilmiş, Şeriye ve Evkaf Bakanlığı lağvedilmiştir.
Bu bakanlığın yerine Diyanet İşleri Başkanlığı DİB kurulmuştur...
Geçen pazartesi günü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşunun 90. yılıydı... Anadolu’da kimi müftülükler bu önemli günü kutladılar. Ancak DİB en küçük bir kutlamada bulunmadı. Başkanlığın internet sitesinde tek satır bilgi ve kutlama yoktu. Anlaşılıyor ki bugün yönetimde bulunanlar bu başkanlığın kuruluşundan mutlu değiller. Acaba aynı gün Halifeliğin kaldırılması mı onları hüzünlendiriyor?



Türkiye’de 2 sınıf vatandaş var:
1. Kasetler ortaya çıkmadan önce de her şeyin
farkında olanlar.
2. Kasetler ortaya çıktıktan sonra bile uyanamayanlar.
O. Kemal Özkan



YALAN
“...Bir taraftan ağaç diye ortaya çıkacaksın, ondan sonra nerede hangi ağaç varsa hepsini doğrayacaksın. Saksıları kökünden söküp, sağa sola savuracaksın. Kaldırımları dozerlerle sökeceksin, İstanbul’da onu da yaptılar. Şu anda İnönü Stadyumu’ndaki, kalkıp oradan birisi alıyor, üzerinde kontak anahtarı da var, dozerle beraber giriyor, caddeyi, kaldırımları da söküyor. Ondan sonra onları da yine sağa sola, o parke taşlarını atmak suretiyle her türlü yıkımı yapıyorlar...”
Yalan türlere ayrılır.
Yalan... Kuyruklu yalan... Siyasi yalan...
Başbakan’ın dünkü konuşmasından alınan yukardaki cümlelerde doğru olan tek bir şey gösterin...



BİLMECE
Bir kadın eşini başka erkekle aldatıyor olsa. Paralel birileri bu ilişkiyi videoya çekip kadının kocasına gösterse. Adam, bunlar yasal değil, böyle çekimler insan haklarına aykırı, diyerek başını öte yana mı çevirir. Yoksa ortaya çıkan tablonun hesabını mı sorar?