|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Erdoğan’ın bir çıkış stratejisi var mı?
02 Mart 2014 Pazar, 09:34
Kadri Gürrsel /Milliyet
|
|
AKP-Cemaat savaşı, Erdoğan iktidarını fevkalade vahim bir meşruiyet krizinin odağı haline getirdi. Biriktirilmiş yolsuzluk ve rüşvet kayıtlarından müteşekkil bir “cephane”nin kullanım sahası olması gereken yargı yolunun önü iktidar tarafından 17 Aralık’tan hemen sonra kesildiği için artık bu savaş malzemesi sosyal medya ortamına bir biri ardına dökülüyor.
Bunlara, iktidarın yolsuzluk ve rüşvet kayıtlarının kamuoyuna ulaşmasını önlemek için internet özgürlüğünü kısıtlayan yasa düzenlemesini ekleyelim... Üzerine, yolsuzlukları örtmek maksadıyla uygulanan fiili önlemleri ve yargıyı tam egemenlik altına almak üzere çıkarılan HSYK yasasını da koyalım...
Hepsinin sonucu, AKP ve Cemaat arasındaki eski iktidar ortaklığının çökmesiyle meydana gelen kara deliğin hükümetin meşruiyetini yutması olmuştur. Krizi iki periyoda ayırmak gerekiyor. Önce 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Sonra 24 Şubat; Başbakan Erdoğan’ın “montaj ve dublaj” olduğunu iddia ettiği, oğlu Bilal ile arasındaki 17 ve 18 Aralık tarihli telefon görüşmelerine ait kayıtların sosyal medyaya düşürüldüğü gün.
17 Aralık ile 24 Şubat arasında neler gördük ve duyduk, en kısa haliyle hatırlayalım: 17 Aralık’taki, tamamına ermiş ilk ve son operasyon sonucunda ortaya çıkan rüşvet ve yolsuzluk delilleri nedeniyle hükümetin dört bakanı koltuklarını terk etmek zorunda kaldılar. Hükümet tarafından akamete uğratılmış 25 Aralık tarihli ikinci dalga operasyon teşebbüsü çerçevesindeki dinleme kayıtlarının sosyal medyaya düşürülmesi sonucunda, iktidar medyası sahipliği modeli delilleriyle birlikte faş edildi:
Sen benim medyamın sponsorluğunu üstlen, “havuza” para at; ben de sana vereceğim kamu ihaleleriyle paranı kat be kat karşılayayım, seni ihya edeyim...
Sonuç, ihalelere fesat karıştırılması yoluyla kamunun zarara uğratılması oluyor. “Bosphorus 360” ortaklıkları ve Etiler Polis Okulu arazisi ikramları... Urla’daki villalar... Ve “Alo Fatih” hattı... 24 Şubat tarihinde YouTube’a konan beş konuşma kaydı ise ikinci büyük depremdir.
Erdoğan’ın montaj ve dublaj olduğunu iddia ettiği 17 ve 18 Aralık tarihli bu beş telefon konuşmasının içeriği, aileye ait konutlarda bulundurulan çok büyük miktarda ve kaynağı gayrimeşru bir nakit paranın polis baskını ihtimali karşısında güvenli yerlere kaçırılmasının teminiyle ilgili. İki gün sonra, baba ile oğul arasında yapılmış, bir işadamından 10 milyon dolar alınmasına dair bir başka telefon görüşmesinin kaydı da YouTube’a yüklendi.
Bütün bunları, hükümetin yüz yüze kaldığı meşruiyet krizinin ne kadar da dehşet verici olduğunu göstermesi bakımından alt alta yazdım. Başbakan Erdoğan bu meşruiyet krizi ortamında ülkeyi yönetmeye nasıl devam edecek? Devleti ve toplumu sürekli zehirleyen, çözen ve parçalayan, çatışma tehlikesini büyüten bu solunmaz atmosferde yaşamak mümkün mü?
Başbakan Erdoğan’ın kendisini, ailesini ve ülkesini bu krizden selametle çıkarmak için geçerli bir stratejisi var mı?
Cevap bekleyen sorular bunlar olmalıdır. Başbakan Erdoğan, iktidarını her gün yiyip bitiren meşruiyet krizini yerel seçim sandığında aşabileceğini umuyor olmalı ki 30 Mart’ı kendisinin oylanacağı bir referanduma dönüştürme gayreti içinde. Çıtasını da çok aşağıya çekmiş: 2009’daki yerel seçimde partisinin aldığı yüzde 38,8 oranındaki oyun altı kötü, üstü iyi.
Bildiğimiz, referandumun tek ölçüsünün yüzde 50 artı 1 oy olduğudur. Diğer taraftan, seçim sandığı iktidarın kirli çamaşırlarını yıkama makinesi değildir; bunu da herkesin bildiği varsayılır.
Seçim sandığı, hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını aklamaz, bunları yargı aklar ya da cezalandırır. Şaibeli duruma düşmüş bir iktidar, seçmeninden kendisini bu taşınmaz yükten kurtarması için oy ister hale gelmiş bulunuyor.
Madem bir iktidar yargıda değil de yerel seçim sandığında aklanabileceğini sanmaktadır, o halde şu iyi bilinmelidir: Oy aklamaz, en fazla iddialara konu olan yolsuzluk ve hırsızlıklara bir kısım seçmenin rıza verdiği şeklinde yorumlanabilir. Bu varsayılan rızanın nedenleri de sosyoloji ve siyaset biliminin araştırma konusu olur.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|