İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

HABER

Cemaat'in geleceği üzerine varsayımlar...

Cemaat'in geleceği üzerine varsayımlar...

25 Temmuz 2014 Cuma, 09:08

Cemaat'in geleceği üzerinden Türkiye'nin geleceğine ilişkin değişik öngörüler geliştirebiliriz. Ancak kesin olan şu: Hiçbir iktidar, devletin en temel kurumlarında kendi içinde örgütlü ve başka bir yerden talimat aldığı anlaşılan bir yapıyı kabul edemez. Bu nedenle bu operasyonlar devam edecek.
Cemaat'in geleceği üzerine varsayımlar...

Gülen Cemaati'nin (ya da onların deyimiyle Hizmet Hareketi'nin) nereden gelip nereye gidebileceğini hepimiz merak ediyoruz.

Bu Hareketi 20 yıldan fazla bir süredir izleyenlerdenim. Fethullah Hoca ile ilk yüzyüze söyleşilerden birisini Cumhuriyet gazetesinde (1995) yapmıştım.

Gülen Cemaati, o yıllarda askerlerin hedefindeydi. Polisi ele geçirdikleri, orduya sızmaya çalıştıklarına ilişkin raporlar yayınlanıyordu. 20 yıl önceki söyleşimde, Fethullah Gülen'e bunları sormuştum.

Cumhuriyet’te çalışırken de daha sonra da dünyanın değişik ülkelerinde Cemaat'in okullarını gezdim, gördüm, insanları tanıdım. Özveriye dayalı bir çaba içindeydiler. Öğretmenler, işadamları, dünyanın dört bir yanında; “kutsal” olarak algıladıkları bir misyonu yerine getirmenin heyecanı ve mutluluğu içindeydiler. Bu, hareketin sivil ayağıydı.

SORUN: DEVLET AYAĞI

Yıllar geçti. Polis, yargı ve asker içinde örgütlendikleri, bu amaçla “paralel yapı” oluşturdukları, “tehlikeli” bir hale geldikleri, değişik yayın organlarında, giderek artan bir yoğunlukla dile getirilir oldu.

O zamanki tutumum şuydu: “Her inanç ve aidiyetten bireyler; şiddete bavurmadıkça, insan haklarını ve hukuku ayaklar altına almadıkça, devlette çalışabilmelidir.”



Böyle düşünürken ilk çarpıcı sarsıntıyı KCK soruşturması sırasında yaşadım. Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu bu soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Cemaat yanlısı televizyon ve gazeteler, “cadı avı” başlattı. “KCK işbirlikçisi gazeteciler” listeleri yayınlandı. Gerçeklikle herhangi bir biçimde ilgisi olmayan haberler üretildi ve kendimizi tam anlamıyla bir “algı operasyonu”nun içinde bulduk.

Oda tv soruşturmasında, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu gazeteciler; bu yayın organlarında top ateşine tutuldular.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın tutuklanmasına sırasında, bu kesimin yayın organları; polisle tam anlamıyla bir işbirliği görüntüsü verdiler. Tutuklananlar, polisin servis ettiği malzemelerle infaz edildi.

Benzer bir “yok etme girişimi” Cübbeli Ahmet Hoca'ya da uygulandı.

Herkesi korkutuyorlardı. Yargıdaki güçleriyle, devletin önemli bir kısmına hükmetmenin mutluluğunu yaşıyorlardı. Kendilerini erişilmez, eleştirilemez bir ayrıcalıklı konumda görmeye, bir “özel seçilmişler locası” gibi hissetmeye başlamışlardı.

HÜKÜMETİ HEDEF ALINCA
Başbakanı ve hükümeti alaşağı edebilecek bir güce ulaştıklarını düşünmeye başladılar. Ve asıl kopma, 17/25 Aralık operasyonlarıyla yaşandı.

Herkesin kendine sorduğu soru ise şu: Halkın yarısının oyunu alan, dinamik ve güçlü bir iktidarı yıkabilecekleri düşüncesine nasıl kapıldılar? Onları buna kim inandırdı? Ya da böyle bir vehme neden kapıldılar?

POLİSE OPERASYON

Son günlerde polis içinde yaşanan operasyonun, Cemaat'i hedef aldığı ortada. Militan bir şekilde polislerin arkasında duranlar da, Cemaat'in yayın organları. Ciddi ve hakiki bir dayanışma söz konusu.

17/25 Aralık operasyonlarından bu yana, saflar çok belirginleşti ve sertleşti. Toplumsal belleğe “Başbakan'a kelepçe takacağız” şeklinde kazınan bir hamlenin artçı şoklarını yaşıyoruz.

Bu süreç nerede durabilir? Nasıl durabilir? Bundan sonra Cemaat ne yapacak? Cemaat’in “hayal kırıklığı” ve “düşüş”ü, toplumdaki dengeleri, insanların psikoloji ve yaşam tarzını ne yönde etkileyebilir?

Bu konuları uzun uzun tartışabiliriz... Cemaat’in geleceği üzerinden, Türkiye’nin geleceğine ilişkin değişik öngörüler geliştirebiliriz.

Ancak kesin olan şu: Hiçbir iktidar, devletin en temel kurumlarında kendi içinde örgütlü ve başka bir yerden talimat aldığı anlaşılan bir yapıyı kabul edemez. Bu nedenle, bu operasyonlar, bu tasfiye şu veya bu şekilde, devam edecek.

Hükümete ve özellikle Başbakan'a karşı yürüttükleri ağır siyasi mücadele, onları daha fazla siyasetin içine çekiyor. Geriye dönülmesi mümkün olmayan bir çatışmanın parçası konumundalar.

Karşılarında hükümet var, devlet var...

17/25 Aralık operasyonları, Başbakan üzerinde ağır izler bıraktı.

Bugüne kadar Cemaat’e toplumsal temel ve meşruiyet sağlayan, yaptıkları sivil hizmetlerdi. Cemaat'in şu noktadan sonra izleyebileceği tek akılcı yol; bir sivil harekete dönüşmek, devletin içinden elini eteğini çekmek, “paralel yapı”ya son vermektir.

Kaynak : ORAL ÇALIŞLAR/Radikal

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız