Ekinci: “Akdoğan’ı biz görevden aldırmadık.Bazı CHP’lilerin son günlerdeki moda söylemi, Atatürkçülük…"

21 Nisan 2011 Perşembe, 09:05

Mustafa Özdal/Bursa hakimiyet

CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan ve yönetiminin görevden alınmasının yankıları sürüyor.

Karar, MYK tarafından alınsa da, operasyonun perde arkasında 2 ismin olduğu iddia ediliyordu.

Bu isimlerden biri olan milletvekili adayı Kemal Ekinci, dün gazetede ziyaretimize gelerek, hakkındaki iddialara yanıt verdi.

Önce şunu söyledi Ekinci:

Genel merkez düzeyinde bu kadar gücüm olsaydı, listenin 5. sırasına yazdırmazdım kendimi!
Sonrasındaysa ekledi:

Gürhan Akdoğan ve yönetiminin görevden alınmasıyla ilgili hiçbir kulisim olmadı. Erhan Sevimli atanıncaya kadar da görevden alınacaklarından haberim yoktu. Genel merkez, Bursa’daki takipçileri tarafından, aylardır il yönetimini mercek altına almıştı. Ve dün belki de ilk kez bir il başkanı genel başkan ve MYK üyelerinin tamamının imzasıyla görevden alındı.
Ekinci’ye göre il başkan ve yönetimi iki nedenle görevden alındı.

İlki, bir grup gencin il binasında DP bayrakları açmasına Akdoğan’ın izin vermesi…

Diğer neden de listeye olan bireysel tepkilerin kitlesel eyleme dönüştürülmesi için, il başkanının çalışma yapması…

Ekinci, Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de, il yönetimini görevden almak için çalışma yapmadığını, bu iddianın da asılsız olduğunu düşünüyor.

Peki, neden Ekinci ve Bozbey ismi kulislere düştü?

Kemal Ekinci de Mustafa Bozbey de tabanla diyalogu olan ve örgütlerle içi içe olan iki isimdir. Amaç, Bozbey ve Ekinci ismini spekülasyonlara karıştırarak, tabanla CHP’nin bağlarını kesmek.
Tartışmaların odağındaki isim olan Kemal Ekinci, 3 ay önce Gürhan Akdoğan’a kendisinin sahip çıktığını ileri sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:

Herkes biliyor ki 3 ay önce görevden alınması gündemde olan Gürhan Akdoğan’a sahip çıkan arkadaşlarından birisi de benim. Şimdi neden görevden alınmasını isteyeyim?

----------


Atatürkçülüğe sığındılar



Bazı CHP’lilerin son günlerdeki moda söylemi, Atatürkçülük…
Nitekim, attan düşenlerin ortak söylemi Atatürkçülük oldu…

Listeye giremedin mi mazeret hazır: Kemalist olduğum için listeye almadılar…
Görevden alındın mı, sebep belli: Atatürkçü olduğum için görevden aldılar…
Aynı tepkiyi verenlerin bir diğer ortak noktası da zamanlama…

Ne tesadüftür ki Atatürkçü oldukları için tasfiyeye uğradıklarını düşünenler, attan düştükleri vakit tepki verdiler…

Böylece biz de CHP’nin ekseninin, listeler açıklandıktan sonra kaydığını öğrenmiş olduk…

Çok teşekkür ederiz…


-----------


İzmirliler Perinçek’i Ankara’ya gönderebilecek mi?


Ne yazık ki seçim sistemimizin sağlıksız olması nedeniyle temsilde adalet sağlanamıyor.

Öyle ki her seçimde milyonlarca oy heba olup gidiyor.

Üstelik, gönül verdikleri partinin seçim barajını aşamayacağını düşünen yüz binlerce seçmen içine sinmese de başka partilere oy verebiliyor.

Türkiye’nin demokratikleşmesinden söz eden iktidar, bu adaletsiz duruma, “istikrar bozulur” türünden içi boş endişelerle ses çıkarmıyor.

Oysa ki baraj makul bir seviyeye çekilse, hem temsilde adalet sağlanacak hem de partilerin gerçek oy oranı ortaya çıkacak.

Bu dönem, barajı aşacağına inanmayan partiler kervanına İşçi Partisi de katıldı.

Bu nedenle. İşçi Partisi’nin önemli isimleri bağımsız aday oldu.

Yıllardır Silivri’de tutuklu bulunan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İzmir 2. bölgeden bağımsız aday.

Bakalım demokrat İzmir, Perinçek’i Silivre’den kurtarabilecek mi?