İsrail, Gazze’ye hava saldırısının ardından, önceki gece de kara harekâtı başlattı.
Hava saldırısı sırasında şu saptamayı yapmıştık: İsrail’in Gazze saldırısının hedefleri birincisi, siyasi olarak El Fetih-Hamas ortaklığıydı, ikincisi de ekonomik olarak Gazze gaz sahasına egemen olmaktı.
Peki, Ortadoğu’nun mevcut siyasi tablosu olmasaydı, İsrail bu kadar rahat Gazze’ye saldırabilir miydi?
İSRAİL’İN GÜVENLİK MİMARI ABD, USTASI AKP
Daha da somut soralım: IŞİD Musul’u, Barzani de Kerkük’ü işgal etmese, yani IŞİD-KDP ortaklığı Irak’ın birliğini hedef almasa; ABD, AKP, PKK, İsrail, IŞİD koalisyonu Suriye’ye saldırmasa; Atlantik koalisyonu Suriye’yi baskılayarak Lübnan Hizbullah’ının etki alanını daraltmasa, İsrail Gazze’ye bu kadar rahat saldırabilir miydi?
Filistin halkının İsrail’e karşı mücadelesine pratikte “gerçekten” destek veren son 20 yılda üç kuvvet var(dı): Saddam Hüseyin’in yönettiği Irak, baba-oğul Esad’ın yönettiği Suriye ve antiemperyalist İran.
Her üç ülke de emperyalizmin hedefi oldu. ABD, Irak’ı işgal ederek, Suriye’ye terörist saldırılar düzenleyerek, İran’ı da ekonomik ambargoyla sıkıştırarak İsrail’in elini güçlendirdi.
13 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP hükümeti de, Irak ve Suriye saldırılarında bizzat görev alarak, pratikte İsrail’in güvenliğini sağlamış oldu. (14 Temmuz’da bu köşede AKP’nin İsrail karnesini açıklamış ve 30 maddede Erdoğan-İsrail ilişkisini incelemiştik.)
AKP’NİN GAZZE İCRAATI: NUTUK
Günlerdir İsrail Gazze’ye saldırıyor ve AKP hükümeti, tıpkı daha önce Hüseyin Çelik’in itiraf ettiği gibi, sadece gaz alan nutuklar atıyor.
Peki, pratikte ne yapıyor? Kaçak Irak petrolünü Barzani’yle birlikte İsrail’e satmaya devam ediyor, Gazze’yi vuran İsrail jetlerine yakıt gönderiyor, Kürecik radarıyla İsrail’in güvenliğini sağlıyor...
Bu arada Erdoğan’ın kızı Gazze için eyleme katılıyor ama oğul da İsrail’e ticaret için gemisini göndermeye devam ediyor.
İnsan bu tabloya bakınca Erdoğan ailesinin Gazze için şöyle bir iş bölümü yaptığını düşünür: Oğlan İsrail’le ticaret yapsın, kız İsrail’i protesto etsin, ana ağlasın, baba da gaz alsın!
Peki, AKP hükümeti, sözde İsrail’e karşı nutuk atarken, başka ülkeler pratikte neler yapıyorlar? Örneğin Venezuela İsrail Büyükelçisini sınır dışı ediyor, örneğin Şili İsrail’le ticarete son verip, yaptırım kararı alıyor!
MISIR: AKP HAMAS ÜZERİNDEN ATEŞKESİ ENGELLEDİ
AKP hükümetinin hiçbir şey yapmadığını söyleyemeyiz tabi!
Örneğin, Erdoğan’ın “tanımadığı” Mısır yönetimi, kara harekâtı başlamadan önce bir ateşkes girişimi yaptı. İsrail kabul etti, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da kabul etti ama Hamas kabul etmedi!
Peki, Hamas, Abbas’ın ve “birlik hükümetinin” kabul ettiği ateşkesi neden kabul etmedi?
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri açık açık söyledi: “Türkiye ve Katar, Mısır’ın ateşkes girişimini baltalamak için komplo kurdu. Hamas’a baskı yaptı.”
Bakınız Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf kara harekâtı başlamadan önce Kahire’deki tabloyu nasıl anlatıyor: “Mısır’ın ateşkes teklifine Mahmud Abbas ve birlik hükümeti olumlu yanıt verdi. Şu an Mahmud Abbas, Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Ebu Marzuk ve İslami Cihat temsilcileri Kahire’de, Mısırlı yetkililerle görüşüyor, İsrailliler de yine Kahire’de Mısır’la görüşme halindeler. Hamas ve Fetih arasında bu bir sorun teşkil etmiyor. Zaten teklife hızla olumlu yanıt veren birlik hükümetidir.” (aljazeera.com.tr, 18 Temmuz 2014)
Ancak bu tabloya rağmen, Hamas herkesin kabul ettiği ateşkesi kabul etmiyor! Bu durumda Mısır Dışişleri Bakanı haksız mı?
Kaldı ki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TGRT Haber’de açık açık ateşkese karşı çıkmış, “tek taraflıdır, şekli yanlıştır” demişti!
Bu arada anımsatalım, Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan, Katar Emiri ile 15 Temmuz’da, saat 23.40’ta başlayan ve 2,5 saat süren bir toplantı yapmıştı!
Ve şu notu da anımsatarak bitirelim: Atlantik koalisyonu Suriye’ye saldırı başlattıktan sonra, sık sık Erdoğan’ın misafiri olan Hamas lideri Halid Meşal, Hamas’ın karargâhını Suriye’den alıp Katar’a taşımıştı!
|