Yargıtay’ın 63’lük Balyoz listesinin ilginç şifreleri

12 Ekim 2013 Cumartesi, 08:55

Sedat ERGİN /Hürriyet

BALYOZ davasında darbe hazırlıklarıyla ilişkili görülen dijital delillerin sanıklara göre farklı hukuki sonuçlara yol açabilmesi meselesini tartışmaya devam ediyoruz.


Dünkü yazımızda, mahkemenin daha geçen yıl çoğu bu tür delillerle suçlanan 33’ü Jandarma sınıfından 36 sanığı beraat ettirmiş olduğunu, son olarak Yargıtay’ın -ikinci bir grupta- çoğu yine dijital belgelerle suçlanan 25 sanık hakkında da mahkûmiyeti bozma kararı verdiğini yazmıştık.

Şimdi üçüncü ve dördüncü kategorilere geçebiliriz. Üçüncü grupta Yargıtay’ın darbe suçu işlemedikleri, fiilleri “suç için anlaşma suçu” kapsamında kaldığı gerekçesiyle haklarındaki mahkûmiyetleri bozduğu 63 sanığın bulunduğu liste var. Ve dördüncü grupta Yargıtay’ın mahkûmiyetleri onadığı 237 sanık yer alıyor.

* * *

Yargıtay’ın 63 kişilik listesi şu anlama geliyor: Dokuzuncu Ceza Dairesi, bu listedeki sanıkların başlangıçta suç işlemek için bir ittifak kurmakla beraber daha sonra bu suçu işlemekten vazgeçtiklerine kanaat getirdi ve eski 5237 sayılı Ceza Kanunu’nun “Amaçlanan suç işlenmeden bu ittifaktan çekilenlere ceza verilmez” hükmünü ve ayrıca mevcut Ceza Muhakemesi Kanunu’nun etkin pişmanlığa ilişkin maddesini (223 4/a) işleterek mahkemenin mahkûmiyet kararlarını bozdu. Bu sanıklar serbest bırakıldı. Kararın kesinleşmesi halinde bu listedeki “eski” hükümlülerin kamu görevine dönmelerine engel bir durumun olmaması gerekiyor.
Bu 63 kişilik listeyi incelediğimizde ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Listedeki 3 subay Deniz Kuvvetleri’nden, kalan 60’ı ise Karacı.
Bu 60 isim incelendiğinde, hepsinin adı “EK-A GÖREVLENDİRMEDE YETKİLİ PERSONEL LİSTESİ” başlıklı “Aralık 2002” tarihli bir dijital belgede karşımıza çıkıyor. Bu personelin tümü de bundan 11 yıl önce Birinci Ordu Komutanlığı’na bağlı muhtelif birliklerde ve ayrıca İstanbul’daki Harp Akademileri Komutanlığı’nda görevli subaylar. O tarihte Akademi’de kurmaylık eğitimi almakta olan 14 kadar öğrenci subay da bulunuyor bu listede. İddianameye göre, EK-A’da ismi geçenler Balyoz darbe planları çerçevesinde personel görevlendirmekle yetkili kılınmış olan subaylardır.
Belgeye bakıldığında, bu subayların 1’inci Ordu Komutanlığı Karargâhı ile bu orduya bağlı 2’nci, 3’üncü, 5’inci ve 15’inci kolordular ve ayrıca Harp Akademileri Komutanlığı olmak üzere 6 liste arasında dağıldığını görüyoruz. Hepsinin toplamı 96.

* * *

EK-A listesindeki toplam 96 kişiden biri hariç 95’i, toplam 361 sanıklı Balyoz davasında şüpheli olarak yargılanmış ve ilginçtir ki, İstanbul’daki 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi 2012 Eylül ayında 95’ini de mahkûm etmiştir. Bu gruptaki sanıkların bazıları hakkında -plan seminerindeki konuşmaları gibi- deliller bulunmakla birlikte, önemli bir bölümü, öncelikle bu listede adları geçtiği için yargılanıp mahkûm olmuştur.
Yargıtay ise yaptığı değerlendirme sonucunda listede adı geçen 95 sanıktan 60’ı hakkındaki mahkûmiyet kararını bozmuş, 35’ini onamıştır. Nasıl bir ölçütle hareket ettiğine baktığımızda, Yargıtay’ın EK-A listelerinde general rütbesindeki bütün sanıklar (toplam 24) için verilen cezaları onadığını, sınırlı sayıda albay için de (11) onama verdiğini görüyoruz.
Mahkûmiyetleri bu şekilde bozulan
60 Karacı subayın, pek çok emekliye karşılık, önemli bir bölümünün muvazzaf olduğu, bunların arasında generalliğe terfi sırası gelen ya da yaklaşan kurmay albaylar da bulunduğu anlaşılıyor.

* * *

Ancak bu liste içinde Balyoz yargılaması sürecinde emekliye sevk edilenler de var. En çarpıcı örnek olarak geçen ağustos ayındaki YAŞ’ta Balyoz’da yargılandığı için emekli edilen Tuğgeneral Hakan Akkoç’u gösterebiliriz. Akkoç, EK-A listesine göre, 2002 Aralık ayında 3’üncü Kolordu’ya bağlı 66’ncı Zırhlı Tugay 1’inci Mekanize Piyade Tabur Komutanı olarak görev yapıyordu. Akkoç, 2002 sonrasında tuğgeneralliğe kadar terfi etmiş ve NATO’nun Belçika’daki karargâhında uluslararası sekreteryada üst düzey bir görev yaparken Balyoz nedeniyle yargılandığı için Türkiye’ye gelmiş ve 2011 yılında tutuklanarak hapse girmişti.
Şimdi kritik bir noktaya geliyoruz. Yargıtay, dijital EK-A belgesindeki Karacıların yaklaşık üçte ikisini 63 kişilik listeye alırken, başka dijital delillerle suçlanan Denizci subaylardan yalnızca 3 sanığı bu gruba dahil etmiştir. İkinci gruptaki 25 kişilik listede Deniz Kuvvetleri’nden 15 kişi olmakla birlikte, mahkûmiyetlerinin bozulmasına ilişkin bu karardan yararlanan Denizciler ağırlıklı olarak askeri yargı mensupları ve astsubaylardan oluşuyor. Ne 63 ne de 25’lik listeler içinde tek bir Havacı subay yoktur.
Hepsi de dijital olan delillerle suçlanan Denizci sanıkların büyük çoğunluğunun, yine dijital delillerle suçlanan Havacı sanıkların ise tümünün cezaları Yargıtay tarafından onanmıştır.