|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Cunta bile göze alamamıştı
08 Ekim 2013 Salı, 09:26
İhsan Caralan/ evrensel.net
|
|
Cunta bile göze alamamıştı BAŞYAZI
İhsan Çaralan
caralan@evrensel.net AKP Hükümeti “demokratikleşme hamlelerinde” dur durak bilmiyor. Başbakan Erdoğan, bu “paketle demokratikleşme” icatlarının sonuncusunun da boş çıkmasına karşı savunma yaparken, “Bu son değil, gerektikçe yeni paketler, yeni düzenlemeler yapacağız” demedi mi?
Zaten Hükümetin çıkardığı her “paket” attığı her adım mutlaka ki “demokratikleşmede bir adım, bir ilerleme”dir artık!
Kamuda “türban”ın serbest olması bile “görülmemiş bir demokratikleşme adımı” kategorisine sokulduğuna göre, başka türlüsü olabilir mi? Hatta Başbakan’ın her sabah evden çıkıp Başbakanlığa giderken attığı adımların bile demokratikleşme doğrultusundaki adımlardan sayılması için gerçeklere gözünü kapamış şom ağızlı muhaliflerin itirazları dışında bir mani kalmamıştır!
Nitekim AKP Hükümetinin yeni “demokratikleşme paketi”nde, bu sefer polisin yetkilerini artıran düzenlemeler var.
Bu düzenlemelere göre polis, olay çıkaracağını tahmin ettiği kişileri daha “olay çıkmadan” gözaltına alabilecek!
Bu uygulamaya hukuk dilinde “önlem gözaltısı” deniyor. Ve bugüne kadar bu ”önlem gözaltısı”na Türkiye’de ancak mahkemeler ve savcılıklar karar verebiliyordu. Bu düzenlemeden sonra “önlem gözaltısı” için hakim ve savcı kararı beklenmeyecek, polis kendisi karar verip uygulayacak!
Hazırlanan paket sadece polise “önlem gözaltısı” yetkisi vermekle de yetinmiyor, “polise mukavemet, kamu mallarına zarar” verme eylemlerine verilen cezaların alt sınırı yükseltilerek bu eylemlere katıldığı iddia edilenlerin “tutuksuz yargılanmasının” önüne geçilmek isteniyor.
Böylece polisin güç kullanmasının sınırları genişletilirken vatandaşın özgürlüğüne yeni darbeler vurulması amaçlanıyor.
Aslında şöyle bir ölçüt koyabilir; bir ülkenin demokrasiye mi yoksa despotizme mi gittiğini, polisin yetkisinin artırılıp azaltılmasına bakarak söyleyebiliriz: Eğer bir ülkede polisin yetkileri artırılıyorsa o ülke demokrasiye değil despotizme, yok eğer o ülkede polisin yetkileri azaltılıp, vatandaşın özgürlük alanı genişletiliyorsa o ülke demokrasiye doğru gitmektedir!
Doğrusu, polise verilmek istenen “önlem gözaltısı” yetkisi, ister istemez akla, son yıllardaki 1 Mayıs tartışmalarını getiriyor.
1 Mayıs’ın nasıl kutlanacağı konusunda polisle sendikacılar anlaşamazsa, olacak olan polisin 31 Nisan gecesi sendikacıları, miting tertip komitesinin üyelerini ve muhtemel olarak “olay çıkaracağını” düşündüğü kişileri gözaltına alması ve bunları 1 Mayıs’ı 2 Mayıs’a bağlayan gece de (gözaltı süresi 24 saat kadar olacak) serbest bırakmasıdır!
Bu yaklaşım aslında çıkabilir bütün toplumsal olaylar için geçerlidir.
Bunun en son uygulamasına, iki hafta önce Erdoğan’ın Denizli’ye yaptığı ziyaret sırasında polisin, Emek Partili gençleri “Başbakan geliyor, onu protesto edecekler” gerekçesiyle gözaltına almasında tanık olduk. Bu uygulama yasa dışıydı ama bu yeni “paketten” sonra artık polisin buna yetkisi olacak!
Doğrusu bu düzenleme bir yanıyla da 1940’lı, 50’li yıllarda 1 Mayıs’ı kutlama ihtimali olan aydınların ilericilerin, sosyalistlerin 1 Mayıs’tan önce polis tarafından evlerinden alınarak 2 Mayıs’ta serbest bırakılmasına benzemektedir.
Ama o kadar geriye gitmeye de gerek yok. ‘90’ların başında, 1 Mayıs kutlamalarına da polis, 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen, kutlama için başvuran tertip komitesini oluşturan sendikacılara da aynı “önleme gözaltısı”na başvuruyor; sendikacıları, işçi temsilcilerini 1 Mayıs gecesi gözaltına alarak kutlamaları engellemeye çalışıyordu. Onun için de tertip komitesi ve 1 Mayıs’ı kutlama hazırlığı içinde yer alan sendikacılar, 1 Mayıs yaklaşırken artık geceleri evlerinde yatmıyor, gündüzleri de sendikaya gitmiyordu.
Polisin bu tür uygulamaları yasa dışıydı, ama polis “Nasıl olsa hesap soran olmaz, olursa da zaman aşımına uğratılır” diyerek bu polisiye önlemleri alıyordu. Çünkü Kenan Evren ve cuntası bile polise böyle “önleme gözaltısı” gibi kör gözüm parmağına bir polis devleti uygulaması yetkisi vermeyi göze alamamıştı. Ama şimdi AKP Hükümeti, cuntanın bile göze alamadığını yaparak, polisin yetkisini artırmak için gözünü karartmıştır.
Açıktır ki, ülkede asayişi sağlamak için halkı “polis zoruyla”, copla gazla, gözaltılarla… sindirmeyi amaçlayan rejimin adı “polis devleti”dir. Polisin yetkisini artıran her düzenleme de “polis devleti”ne doğru atılmış bir adımdır.
Adına ne denirse densin, bahanesi ne olursa olsun!
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|