Olaylar ve İnsanlar
Şu “türban” işini halledemedik gitti... Kaç yıldır sürüyor, geçenlerde ufak bir tarihçesini verdik.
Başbakan’ın sorunu hallettiğini sanmıştık.
Meğer öyle değilmiş...
Ne demişti Başbakan? Kamuda başörtüsü serbest, ancak askerlere, polislere, hakim ve savcılara yasak; doktor, hemşire ya da itfaiyecilere, ormancılara, aklınıza kim gelirse türban serbest...
***
Acaba?
Niye subaylara, astsubaylara, savcılara, yargıçlara, polislere yasak?
Bu nasıl demokrasi?
Oysa, her kurum nasıl giyeceğini kendisi saptamalı...
***
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, sıcağı sıcağına yeni bir anlayışı ortaya getirdi.
Buna, yani “türban”a her kurum kendi karar versin. (*)
Hakimler, savcılar, polisler.
Bu ne demek?
Bu şu demek!
Öyle tepeden inme olmaz.
Hakimler, savcılar kendi kıyafetlerine kendileri karar verecek.
Subaylar, astsubaylar da öyle...
Ya polisler?
Kendi başlarına kendileri karar verir....
Yüzbaşılarla, amiral ve generallerin karar vermesi gibi...
Demokrasiye geçiyoruz, kim karışır bizim kıyafetimize?..
Yetkili kurumlarımız karar verirler, o kadar!
Sayın Bakan şöyle demiş:
“Kılık kıyafet serbestisine ilişkin konuyu düzenleyen bir yönetmelik var. O yönetmeliğin 5. maddesindeki kısıtlamalar kaldırılacak denildi açıklamada. 6. maddede ayrı istisna maddesi var o yönetmeliğin. Orada da üniforma gibi resmi kıyafetlerin giyildiği yerler asker ve polis sayılıyordu. Sayın Başbakanımız açıklarken buna hakim ve savcıları da ifade etti.
Burada esas itibarıyla şu anda düzenleme ne şekilde gelecek, onu beraberce takip edeceğiz.
Önemli ölçüde ilgili kurumlar kendi çatısı altındaki düzenlemeleri kendileri yapacak, öyle bir anlayış var. Onu da askerin, polisin ve yargının yetkili kurulları değerlendirecektir. Gelişmeleri beraber göreceğiz.”
***
Biz, Sayın Bakan’ın sözlerinden, her kurumun yetkili kurulları istediği kıyafeti seçip karar verir, diye anladık.
Ne yani, türbanlı kadın komiserle, başörtülü savcı olmaz mı?
Demokrasi bu, niye olmasın?
Biz, Sayın Bakan’ın Milliyet Ankara Bürosu kaynaklı haberini öyle anladık, yanlış anlamışsak, düzeltin...
——————————-
|