CHP’liler ve MHP’liler, AKP’yi başımıza siz sardınız

23 Eylül 2013 Pazartesi, 09:33

Halit Kakınç /Odatv.com

Burası katolik kilisesindeki günah çıkartma hücresi değil. Ben de papaz değilim. Diyelim ki, arınma ve uyanma… Diyelim ki, yakın geçmişteki hataları itiraf saatidir. Bu saat geldi çattıysa,yakın geçmişin biraz olsun irdelenmesine yardımcı olmaya çalışalım..

CHP VE MHP...

Bugün çok yakındığınız AKP İktidarı’nı yaratan Türk Politikası’ndaki Dr. Frankensteinlar rolünü zamanında nasıl başarı ile oynadığınızı hatırlamanız ve üzerinde düşünmeniz gerekiyor

Hatırlayın ve itiraf edin ki, bir daha buna benzer bir hataya düşmeyin.

En radikalinden en ılımlısına kadar sol kesimde de milliyetçi kanatta da önemli yanlışlar yapıldı. Sol, şöyle diyordu söz gelimi: “Köktendincilerle, bu ırkçılara kıyasla, çok daha iyi anlaşırız… Ne de olsa, toplumcu ve eşitlikçi bir tarafları var… Bunlar, bilinçsiz sosyalistler. İktidar olur, eksiklerini ve yanlışlarını zamanla bertaraf ederiz. Yeter ki, diğerlerini iktidardan uzak tutalım…”

Bu mantıkla hareket ederek MSP’den itibaren, bu kesimle sık sık kol kola girdiniz. Diyaloglar kurdunuz. İran’da, Pakistan’da neler olup bittiğini zerre kadar dikkate almadınız. Bu işlerin nereye varacağını hesaplamadınız.

Takiyye denilen bir olgudan haberdar olmadığınız için, yüzde 5’lik-yüzde 10’luk bir kesimi besleye besleye kucağınızda büyüttünüz.

“Canım dışarıda Hıristiyan demokrat partiler yok mu, bunlar da bizim düzenin Müslüman demokrat partileri olurlar. Faşistlerle işbirliği yapmaktan çok daha iyidir” diyerek kendi kendinizi ikna etme mekanizmaları kurdunuz.

Tohumlarını suladınız. Yeşerttiniz. Serpilmesini sağladınız.

Galiba bu arada Atatürk’ü, devrimlerini ve Cumhuriyet’in temel ilkelerini unuttunuz.

TANRI DAĞI’NIN YERİNE HİRA DAĞI CHP’NİN YERİNE DE ADÂLET PARTİSİ

Gencim. Gazeteciliğe yeni başlamışım. Bir gün Muzaffer Özdağ, çalıştığım gazetenin patronunu ziyaret etti. Çıkışta bahçede yanına yaklaşıp sordum. “Siz ve Rıfat Baykal, MHP’den neden ayrıldınız?”

Bir an için sustu ve gülümsedi: “Şöyle özetleyeyim, genç adam. Bizim amacımız, CHP’nin yerini almak ve Atatürk’ün yarım kalan devrimlerini tamamlamaktı. Ne var ki Adana Kongresi (1969), CHP’nin değil, merkez sağın üzerine oynanmasını tercih etti. Bize de bu partide yapacak bir şey kalmadı.”

İlginçtir, o tarihten sonra MHP’nin sloganları değişti. Tanrı Dağı Kadar Türk (Bu dağ 5000 metredir) sözcüklerinin yanına Hira Dağı Kadar Müslümanız (Bu dağ ise 500 metredir) sözcükleri eklendi.

MHP, oylarını arttırdı arttırmasına ama, bir başka parti haline geldi. Türkeş, özel yapısı sayesinde bir süre dengeleri korumaya çalıştı. Ölümünden sonra, renk giderek değişti.

MHP, her dönemeçte, AKP’ye destek çıktı. Payandası oldu.

Ne var ki, ne köktenci eğilimle yola çıkanlarca benimsenebildi, ne de kendi seçmenine ve seçmeni olabilecek potansiyele yaranabildi.

AKÇURA’DA… GÖKALP’TE ATATÜRK’TE BİRLEŞİN!..

Bakın CHP’li ve MHP’li Dostlar… Türkiye, farklı günler yaşıyor. Ve ne yazık ki işler pek de iyiye gitmiyor. Yanlış anlamayın sakın, demokrasi içinde gelen sıkıntılar, ancak ve ancak demokrasi ile çözülür.

Her büyük imparatorluk sonrasında, söz konusu ülkede geçmişi özleyen yüzde 5 ile maksimum yüzde 10’luk bir potansiyelin varlığı normaldir. Sizlerin yanlış politikaları ise bu potansiyeli - yüzde 40’ı sadece sandıkta kalacak da olsa - sanki yüzde 50’ye tırmanmış gibi göstermiştir.

Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini hatırlayın. Kendinize gelin ve bundan sonrasında artık el ele verin.

Eski marazi takıntılarınızdan kurtulun. Demokrasiyi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni olması gereken rotasına oturtun.

İNTERAKTİF SOHBETLER

Misafir - carsida hayat var: O kadar içten ve samimi yazmışsınız ki, teşekkür ederim. Rica ederim, sadece yanlış anlamaları önlemek için açıklamaya çalıştım. Saygı bizden. Sağlıcakla kalın.

Misafir – demarkaj: Haklısınız, Daha da esprili olurdu… Teşekkür ederim.