Türkiye’de siyaset, yukarıdan aşağıya (yani ters) işliyor. Giderek merkezileşen sistemde, yıllardır seçim barajını, siyasi partiler yasasını tartışıyoruz. Sandıkla sınırlanan “demokrasi”nin sancılarını çekiyoruz. Ancak köklü bir reform ve sivil anayasadan maalesef uzağız.
Toplumun karar süreçlerine katılımında ilerleme kaydetmediğimiz için, hayatın her alanında giderek büyüyen sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.
Gezi Parkı, ODTÜ ormanı, cami-cemevi gibi protestolar, tam da bu nedenlerle patlak vermedi mi?
Gezi sonrasında, mahallelerde kurulan forumlarda hem yerel, hem genel sorunların tartışılması, aslında sivilleşmeye ne kadar ihtiyaç duyduğumuzun kanıtı değil mi?
Sivil toplum, meslek örgütleri temsilcileri ile siyasetçilerin bir araya geldiği pek az ortam var. Genelde bu buluşmalar “kriz” anında oluyor. Sonuçları, yine Gezi’de gördüğümüz gibi, her iki tarafı da memnun etmekten uzak...
Peki bu kısır döngüden nasıl çıkabiliriz?
TkMM: Top siyasette!
Aslında siyasetle sivil toplumu buluşturan çok önemli bir oluşum var, ama bilen çok az: TkMM, yani Türkiye küçük Millet Meclisleri, 2008’de kuruldu. Beş ilde başlayan, en son 21 ilde her ay düzenlenen bu “herkese açık diyalog zemini”, beş yıldır tüm zorluklara rağmen sürdürülüyor.
Sivil toplumun ilgisine mukabil, milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılımı hedeflenenden çok uzak!
Tahminim, böyle bir diyaloğu angarya olarak gördükleri. Oysa bugün irili ufaklı yaşanan pek çok sorun, patlak vermeden böyle bir zeminde konuşulabilir, çözüm üretilebilirdi.
TkMM girişiminin öncüsü Şanar Yurdatapan, artık işi genç arkadaşlarına devredeceğini açıkladı.
Hele birbirimizi dinleyelim
Yurdatapan, beş yılın raporunu dört partinin genel başkanlarına da gönderip, “Artık top siyasette. Eğer bu çalışmayı olumlu buluyorlarsa, kamuoyuna ve teşkilatlarına açıklasınlar. Vekiller ancak böylelikle toplantının misafiri değil parçası hisseder, ayda üç saatlerini ayırabilirler” diyor...
Bundan güzel sivilleşme ortamı mı bulunur!
“Bir yanda, illerde toplanan diyalog gruplarında sivil anayasayı da tartışmak... Öte yandan STK temsilcileriyle vekilleri somut bir konuda çalışmak üzere bir araya getirmek... Bunlar yan yana ve birbirine paralel yürüdükçe, sivil toplumla seçilmişleri dört yıl birbirinden uzaklaştıran duvarların ortadan kalkması... Birbirlerini dinleyerek, anlayarak ortak paydalar bulmanın, yaratmanın sinerjisi... Hedefimiz bu!” denmiş raporun sonunda.
Önerim, TkMM’ye “Parklar Bizim” diyen mahalle forum temsilcilerinin ve “halk meclisleri”nin de katılması. Sayısı 100’e yaklaşan forumlarda dile getirilenlerin Küçük Meclis’e taşınması, hem yurttaşın, hem siyasetçinin ihtiyacı.
5 YILDA EMPATİ ARTTI
TkMM’nin 5 yılda yaptığı toplam 772 toplantıda, en önemli değişimler şunlar olmuş:
* STK’lar küçük meclislere giderek daha çok sahip çıktı. (Katılım ortalaması %58.8)
* Başlangıçta yan yana gelmekten rahatsızlık duyan farklı gruplar, giderek bundan mutluluk duymaya başladı.
* Konuşma süresine saygı, konu dışına çıkmamaya özen gösterilmeye başlandı.
* En önemlisi “empati” arttı, konuşma üslubuna da yansıdı.
Farkındaysanız hepsi, siyasetteki ve gündelik hayattaki temel sorunlarımız! Demek ki neymiş, istenirse pekala olabiliyormuş...
Not: Detaylar için http://www.tkmm.net/
SİYASETE DAVET
TkMM, siyasetçileri toplantılarına katılmaya çağırıyor. Seçim telaşına mı kapıldınız, önce halkınızla buluşun! İşte takvim: 4 Ekim Cuma: Bursa, Kocaeli, Muğla (Bodrum), Sakarya 5 Ekim C.tesi: Adana, Adıyaman, Ankara, Batman, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Hatay, Iğdır, Kayseri, Malatya, Mersin, Muş, Şanlıurfa 6 Ekim Pazar: İstanbul
|