Yandaş Medya Süper Lig

18 Eylül 2013 Çarşamba, 08:13

Şükrü Yavuz /YURT

Yandaş Medya Süper Lig’de bu sezon Tayyip Kupası için 3 takım kapışıyor: Sabah, Akşam ve Yeni Şafak…

AKŞAM
Yılın sürpriz ekibi. Başbakan tarafından gazetenin başına getirilen eski AKP milletvekili Mehmet Ocaktan, gazeteyi “total yandaş” (toplu hücum, toplu yalan) anlayışıyla oynatıyor. Akşam’ın bu ay attığı jeneriklik manşetlerden bazıları:
5 Eylül: “Başbakan, Suriye operasyonunda Türkiye’nin rolünü açıkladı: Her koalisyona varız.”
6 Eylül: “Erdoğan Esad’ın kalesi Rusya’da dünyaya mesaj verdi: Acil ortak operasyon.”
7 Eylül: “Erdoğan: G-20 liderleri Suriye’ye operasyon yapılması gerektiğini düşünüyor.”
15 Eylül: “Esad’ı kurtarmak için anlaştılar.”

YENİ ŞAFAK
İbrahim Karagül yönetiminde Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’yle tek santrafor oynayan Yeni Şafak, son günlerde kendi kalesine attığı manşetlerle dikkati çekiyor:
11 Eylül: “At pazarlığı. ABD’nin, müdahaleye hazırlandığı Suriye’ye, ‘kimyasal silahları ver, vazgeçelim’ teklifi yeni bir pazarlık başlattı. Türkiye karşı çıktı.”
1 gün sonra…
12 Eylül: “Erdoğan başkanlığındaki güvenlik zirvesinde tavır belirlendi. Türkiye kimyasal silahla ilgili sürece karşı değil.”
1 gün daha sonra…
13 Eylül: “Cambazlık yapıyorlar. Başbakan, ABD ve Rusya’nın Suriye ile kimyasal silah pazarlığını bu sözlerle sert eleştirdi.”
Acı son…
15 Eylül: “Bari Nobel verseydiniz! ABD ile Rusya’nın anlaştığı plan, Esad’ı 1 yıl süre ile ödüllendirdi.”

SABAH
Başbakan’ın elinden çekip sigarayı bile bıraktırdığı ama yalan-yanlış manşet tiryakiliğinden vazgeçiremediği Erdal Şafak yönetimindeki Sabah da formunun zirvesinde:
4 Eylül: “Arı iğnesi değil sıkı bir şamar. Obama’nın ‘Esad esaslı bir tekmeyi hak etti’ (Siz duydunuz mu?) sözünün sırrı çözüldü. Suriye’ye misilleme füze atmakla sınırlı kalmayacak.”
6 Eylül: “Erdoğan ve Obama: Seyirci kalamayız. (Elele tutuşup aynı anda mı söylemişler?) Dün kısa bir görüşme yapan Erdoğan ve Obama bugün imkân dâhilinde yine bir araya gelme kararı aldı.” (Ah o yetersiz imkânlar!)
7 Eylül: “Erdoğan: Çabamız savaş çığırtkanlığı değil.”
8 Eylül: “Yazık son turda kaybettik.” (Suriye’ye savaş oylamasını değil ya, olimpiyatı!)
9 Eylül: “15 saatlik uçuşta önemli mesajlar: Çözüm süreci oyumuzu artırdı. Yüzde 50’nin üzerindeyiz.” (Kesin jet lag!)
10 Eylül: “Esad panikte. Obama hedefi büyüttü. ABD Suriye’de beklenenden fazla hedefi vurmaya hazırlanıyor.” (Obama ile Putin’in Erdoğan’ı uyutup Petersburg’ta anlaştığının henüz Türkiye’de bilinmediği saatler.)
11 Eylül:”Putin molası. Rusya’nın ‘Suriye kimyasalları teslim etsin’ hamlesi, ABD’nin misilleme hazırlığını durdurdu.”
13 Eylül: “ABD ve Rusya, Esad’a kimyasal silah cephaneliğinin tasfiyesi için bir planı kabul ettirdi.” (Zorla nasıl kabul ettin ama Şam Şeytanı!)
15 Eylül: “Esad’a son şans.”
Yandaş medya için… Kuvvetli bir alkış lütfen!

Bu da geçer
“Hukuken, ahlaken, vicdanen kararı doğru bulmuyorum. Toplumu, basını susturmaya, sindirmeye yönelik bir karar bu” diye değerlendiriyor, hakkındaki hapis cezasını Merdan Yanardağ.
Çok haklı.

“Bu diktatörlüğe boyun eğmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz. Özgürlükleri, hakkı, hukuku savunmaya devam edeceğiz. Bu da geçecek” diyor.
Çok doğru.

***

Evet, bu da geçecek.
Bu “ceza” da bitecek.
AKP dönemi de sona erecek.
Erdoğan devri de kapanacak.
Devrimcilere, yurtseverlere, aydınlara, gazetecilere yapılan baskılarla, işkencelerle, verilen cezalarla geçen Evren, Özal, Menderes dönemleri gibi… Bu da geçecek.

***

‘Bu da’nın da’sı Yanardağ’ın mücadelesini anlatıyor.
‘Bu da’nın da’sında Türkiye’nin tarihi saklı.
Ahmet Kaya demiş, diyorlar:
“Bu ülkede yaşayıp da başı derde girmeyen adama, ben adam demem…”
Merdan Yanardağ, insanlara reis demeyi sever.
Şimdiden bu da geçmiş olsun diyelim reis.