ABD Başkanı Barack Obama, “Rusya’nın, Suriye’nin kimyasal silahlarını teslim etmesi ile ilgili teklifi ABD’nin askeri eylemini önler mi” sorusu üzerine, “Eğer gerçekse olabilir” dedi. Obama, bunun bir oyalama taktiği olarak kullanılmaması gerektiğini de söyledi.
Ardından ABD Senatosu, Suriye’ye askeri güç kullanma yetki tasarısı ile ilgili oylamayı erteledi. Senato Çoğunluk lideri Demokrat Harry Reid, Suriye’nin kimyasal silahlarına yönelik uluslararası tartışmalar devam ederken Senato’da oylamaya gitmenin uygun olmayacağını belirtti.
Bu arada İspanya Dışişleri Bakanı Margallo, “Suriye’de, tüm bölgeyi zehirleyebilecek bir askeri müdahaleden değil diyaloglu çözümden yanayız” dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle ise Suriye’nin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni imzalamasını istedi.
***
Belli oluyor ki ABD, İngiltere ve esas olarak İsrail, Suriye’nin elindeki kimyasal silahlardan çekiniyor. Bu sebeple, Suriye’yi kimyasal silah kullanmış gibi göstererek suçluyorlar ve bunu müdahale gerekçesi olarak gösteriyorlar. Fakat müdahale de edemiyorlar. Çünkü, Suriye böyle bir saldırı sırasında, İsrail’e kimyasal başlıklı füzeler atabilir. Füzelerin havada imha edilmesi de sonucu değiştirmez. Serpinti, İsrail’de kitlesel ölümlere yol açar.. Korkulan budur.
Yani Suriye’deki kanlı mücadelenin sebebi, enerji politikalarından önce, İsrail halkının güvenliğini sağlamaktır.
Nitekim, Suriye Devlet Başkanı Esad, kimyasal silaha sahip olup olmadıkları sorusuna “Buna evet de demiyoruz, hayır da demiyoruz. Bu gizli bir konu. Bunları kamuoyu önünde konuşmayız” diye cevap verdi. Esad, ABD’nin kimyasal silah kullanımıyla ilgili herhangi bir delil sunmadan sınırlı askeri müdahaleyi tartıştığını belirtti.
***
2011 yılı Ağustos ayındaki gezimiz sırasında görüştüğümüz Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Miktat, “Suriye’nin elinde bilinen ve bilinmeyen çok önemli kozlar var. Evet bazı bölge ülkeleri ABD ile ortak hareket eder ama bunlar şunu bilir ki Suriye’ye verilen zarar, kendilerine verilmiş zarardır. Biz zayıf bir devlet değiliz. Batı ile birlikte hareket edenler bunun karşılığını görecektir ama bu ülkeler, Suriye düşerse sıranın kendilerine geleceğini bilmektedir. Rusya ve Çin de Batı’nın askeri müdahalesine kesinlikle izin vermeyecektir. Rusya ve Çin, Suriye’yi korumak için değil kendi çıkarlarını korumak için müdahaleye izin vermeyecektir” demişti.
Şimdi daha net anlaşılıyor ki Suriye’nin elindeki bilinen kozlar Çin ve Rusya ise o ana kadar bilinmeyen asıl koz, kimyasal silâhlarıdır.
Şayet kimyasal silahların, BM heyetine teslim edilmesi söz konusu edilecek ise başta ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve İsrail olmak üzere, bütün ülkelerin kendi kimyasal silahlarını imha etmesi gerekir.
Bölgede İsrail’in elindeki nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar hiç gündeme getirilmeden sadece Suriye’nin kimyasal silahları teslim etmesi gibi bir dayatma, “Sen elindeki silahı bırak ama benim elimdekine karışma, böylece ülkeni daha kolay işgal edeyim” anlamına gelir ki bu, aptalca bir yaklaşımdır.
***
Siz Suriye’yi karıştırmak için dünyanın bütün teröristlerini toplayıp silah vererek ülkeye sokacaksınız, onlar üzerinden rejimi yıkamayanca, “Sam Amca, havadan vur” diye ağlayıp zırlayacaksınız...
Nitekim, Mısırlı bir gazeteci, Kahire’deki basın toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’na, “Başbakan Erdoğan, ABD projelerinin aracı mıdır?” diye sordu. Böyle bir sorunun sorulabilmesi bile Türkiye adına utanç vericidir.
|