Mursi'ye değil kendisine ağlıyor!

22 Ağustos 2013 Perşembe, 08:40

BARIŞ YARKADAŞ/GERÇEK GÜNDEM

Başbakan Erdoğan'ın gündemi Mısır'a kilitlendi. Erdoğan, fırsat buldukça devrik lider Mursi'yi övüyor ve gözyaşı döküyor. Darbeci Tantavi ve arkadaşlarının iktidara getirdiği Mursi'nin General Sisi tarafından alaşağı edilmesi, Erdoğan'ı korkutuyor.

Bu sözlerden, Erdoğan da bir ''askeri darbe'' bekliyor anlamı çıkmasın! Erdoğan, Türk ordusunun darbe yapma niyetinin de gücünün de olmadığını biliyor. Erdoğan, Mursi'ye bakarken ''ılımlı - uyumlu İslam projesi''nin sona erdiğini görüyor ve o yüzden ağlıyor; Mursi'de kendi geleceğini görüyor. ABD ve Batı'nın Müslüman Kardeşler adlı İngiliz projesini rafa kaldırdığını anlayan Erdoğan, bu yüzden Mısır'ı bir ''iç politika'' malzemesi haline getiriyor ve halk desteğini diri tutmaya çalışıyor.

Erdoğan'ın Mısır'da kendi geleceğini görmesi ve panik yaşaması boşuna değil! Zira; Batı ve ABD \'Ilımlı - Uyumlu İslam Projesi''nin bölgeyi yönetmek için yeterli olmadığını gördü. Mursi, Erdoğan, Gannuşi gibi liderlerin, toplumsal birliği sağlayamadığı ve büyük bir istikrarsızlığa yol açtığı zaman içinde fark edildi. Şimdi bu politikadan vazgeçiliyor ve ''Ilımlı - Uyumlu İslam''ın yerine laik tonu daha baskın olan \'Modern İslam''a yönelme başlıyor.

Erdoğan ve yandaşları, hem iç hem de dış politikada duvara toslarken, başarısızlıklarını ve beceriksizliklerini \'teorik kılıf''a sokmaya çalışıyor. Bölgeyi hiç bilmeyen, tanımayan ve anlamayan İbrahim Kalın gibi sözde stratejistler, Türkiye'nin dünyadan izole edilmesini \'Değerli Yalnızlık'' diye pazarlamaya çalışıyor.

Oysa ki; AKP'ninki \'Değerli Yalnızlık'' değil, basbayağı bir izolasyondur. AKP, bölgede artık hiçbir devletle ilişkisi kalmayan, sözleri ciddiye alınmayan, ne diyeceği merak dahi edilmeyen bir pozisyondadır. Bunun adı çöküştür!

Erdoğan bu çöküşü saklamak için, kızı Esra Albayrak aracılığıyla sömürüye devam ediyor. Esra Albayrak, Star Gazetesi'ne verdiği demeçte, \'Babamı sabah ağlarken gördüm'' diyor. Güya Başbakan, sabah gazete okurken, Müslüman Kardeşler liderinin öldürülen kızı için gözyaşı döküyormuş!

Vah vah vah!!!

Nasıl da duyarlı bir kişiymiş Başbakan!

Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz ve diğer canlar için de gözyaşı döktü mü Başbakan acaba? Yoksa, onları katleden polise övgüler mi dizdi?

Görüldüğü üzere, AKP gibi partiler, halkın duygularını sömürmek için toplumun duyarlılıklarını siyasi malzeme haline getiriyor. Mısır'a ağladığı söylenen Erdoğan, aslında kendi geleceğine ağlıyor! İktidarda kalamayacağını gördüğü için gözyaşı döküyor.