Gezi'ye saldırıyı da telin ediyor musunuz?

19 Ağustos 2013 Pazartesi, 09:00

Mustafa Yalçıner /Evrensel

Mustafa YalçınerSayın Başbakan durmadan Suriye ve Mısır üzerine konuşuyor...
Türkiye’ye bunca ilgi göstermiyor.. Ama kafasının ardında hep kıyas yaptığı Türkiye var. “Bugün Mısır’da oynadıkları oyunu yarın çıkacaklar, başka bir İslam ülkesinde oynayacaklar. Bugün Mısır ama belki yarın Türkiye’yi karıştırmak isteyecekler. Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar.” diyor.
Ne yani? Kim bölüyor Türkiye’yi, kim karıştırmak istiyor? Zamanında askerlerin sloganı olan “Güçlü Türkiye”yi istemeyen kim? Başbakan’ın hedefinde “Mısır’da darbe oldu” demeyenler var.. “Darbe” ve katliamlarını haberleştirirken birkaç muhabiri Mısır askerleri tarafından öldürülmesine rağmen, bir “uluslararası medya”yı suçluyor.. Bir de “İslam Birliği Örgütü”nün yanı sıra BM Güvenlik Konseyi’ni. Hedefe “İslam”ı koyduklarını düşünüyor, Mısır’dan sonra sıranın “başka bir İslam ülkesi”ne, “belki Türkiye’ye” geleceğini öngörüyor. Müslüman ya! Batı’nın İslam’ı hedef aldığını anlatıyor ciddi ciddi. Oysa ki “Batı” denen ya da bir kısmı “Doğu” da olsa, BM Güvenlik Konseyi’ni oluşturan büyük emperyalist devletler, İslam’ı değil tüm dünyayı hedef alıyorlar. Dünyaya egemen olma peşindeler. Paylaşmak için birbirleriyle çatışıyorlar. Örneğin Suriye’de Esad’ı, onun üzerinden hesaplar yapan Rusya’yla Çin destekliyor.. “Muhalifler” denenleri Erdoğan’ın “suçladığı” Batı. Başta AKP ile el ele ABD.
Başbakan’ın “aynaya bakacak yüzü kalmamıştır” dediği BM Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’yi karıştırıp bölmek istediğine kim inanır? Türkiye Amerika’nın en yakın müttefiklerindendir. Mısır ve İsrail’le birlikte Amerikan silah külah yardımından en çok yararlanan ülkedir. Hele AKP’nin rakiplerinin, örneğin darbeci “askerler”in üstesinden gelmesine en çok el veren.. Ötesinde “karargah” rolünü üstlenen Amerika’dan başkası değildir. Amerika istemeden ve desteklemeden ne bir darbe yapılabilir ne de darbecilerin tasfiyesi olanaklıdır! Kim o burunlarından kıl aldırmaz generallerin nefes alışlarını bile dinledi ve iddianamelere temel olmak üzere çarşaf çarşaf yayınlattı sanıyorsunuz?
Ama Başbakan İslami tabanını sağlamlaştırmak için.. Tıpkı eskiden generallerin yaptıkları gibi.. “Türkün Türkten başka dostu” olmadığını.. “Bölgede güçlü Türkiye istemedikleri”ni.. “İslam’ı hedef aldıkları”nı ve.. Bu nedenle “Türkiye’yi karıştırmak istedikleri”ni propaganda ediyor. Yoksa Amerika’yı falan karşısına aldığı yoktur! Darbeyi ve darbecileri de karşısına aldığı yoktur! Mısır’da “darbe karşıtları platformu” ya da “demokrasi yandaşları” söylemi tamamen tevatürden ibarettir. Ne Başbakan ne AKP ne de yandaşlarının demokrasiyle uzaktan bile ilişkisi bulunmaktadır çünkü. Fatih Camii avlusunda rahatça “kahrolsun demokrasi” diye bağırılır!
Karşı çıktıkları kendilerine karşı çıkılması. Kendilerine karşı ayağa kalkılması. Kendi sözlerinin üstüne söz söylenmesidir. Buna “ayaklar baş olmaz” deyip itiraz etmektedirler. Darbeymiş.. Demekrasiymiş önemi yoktur! “Araçtır”lar!.. “Otobüs gibidir. Bir duraktan diğerine gitmek için binilir, inilir”... Yoksa neden Başbakan asker ve polisin Mısır’daki saldırılarına karşı çıksın da, iş Türkiye’ye geldiğinde “ben talimat verdim” desin?.. Üstüne.. Zehirli gazcı polisi mükafatlandırsın?
“Elinde silah, molotof kokteyli, taş yok. Ona ateş ediliyor. Soruyorum bu nasıl Müslümanlık” diyor Başbakan. Bırakalım Mısır’da göstericilerin bir askeri zırhlı aracı köprüden aşağı atmasını.. “Bütün saldırıları telin ediyorum, lanetliyorum” diyen Başbakan’a soruyoruz biz de: Gezi’ye yönelik saldırıları da telin ediyor musunuz? Yoksa sadece kendinize mi Müslümansınız?