|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Ampul karanlığı
17 Ağustos 2013 Cumartesi, 09:31
Uğur Kutay /Bir Gün
|
|
Kendinizi kötü habere hazırlayın: Eğer bu satırları okuyorsanız muhtemelen şu an bir korku filminin içine sıkışıp kalmışsınız demektir!”
Abraham Lincoln: Vampir Avcısı’nın yazarı Seth Grahame-Smith’in How to Survive a Horror Movie (Bir Korku Filminde Nasıl Hayatta Kalırsınız) adlı mizahi kitabı bu cümleyle başlıyor. Kitabın en sevdiğim bölümlerinden birinde “Hangi Koşulda Olursa Olsun Asla, Ama Asla Girmemeniz Gereken 10 Yer” başlıklı bir liste var. Listenin ilk sırasında ne yazıyor dersiniz? “Çıplak bir ampulle aydınlatılan odalar.” Eh, artık şöyle diyebiliriz: Kendinizi kötü habere hazırlayın; dünya denilen evin çıplak bir ampulle ‘aydınlatılan’ odasında yaşıyorsanız…
Sıkı bir modern çağlar insanı olan Thomas Edison 1880 yılında uzun ömürlü akkor lambayı (ampul) keşfetti. Böylece insanlık elektrik enerjisini ışığa çevirerek kullanabilecek, karanlığı aydınlatacaktı. 82 yıl sonra (1962) avangard sanatçı Brion Gysin ampulü farklı bir biçimde kullanarak ‘Dreamachine’ (düş makinesi) adlı bir cihaz yaptı; ortasında 100 vatlık bir ampulün yandığı dönen bir çerçeveden oluşan ‘düş makinesi’nin işlevi aydınlatmak değil ‘uyuşturmak’tı. Nik Sheehan’ın 2008 tarihli belgeseli Flicker‘da detaylı biçimde anlatılan makinenin en ilginç yanlarından biri, gözünüz açıkken değil kapalıyken etki etmesi... Gözünüz açıkken rahatsız edici bir parlaklıkla ampulün gerçekliğini görüyorsunuz, kapattığınızdaysa dönen çerçevenin küçük pencerelerinden sızan ışık optik sinirleri yumuşak bir şekilde uyararak hipnotik, bazen de halüsinatif bir etki yaratıyor.
Hafta içinde Sheehan’ın belgeselini izlerken ampulün metaforluktan çıkıp ‘sembolü ampul olan totaliter parti’ gerçekliğinin somut gösterenine dönüştüğünü görmek epey çarpıcı oldu. Tabii tepenizde RTE gücünde bir ampul yanarken ortaya çıkan halüsinasyonlar ‘düş makinesi’nin yarattıklarından çok daha farklı oluyor, tam bir korku filmi gibi…
Grahame-Smith’in verdiği ipuçlarına bakılırsa, yönetmeni ya da senaryo yazarı değil de iktidar zoruyla çaresiz karakterlerinden olduğumuz bu filmin ismi Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum olabilir. Kitabın “Geçen Yaz Bir Şey Yapmışsanız Ne Yapmalı?” başlıklı bölümünde şöyle bir öneri var: “Kendinize sorun: Ne yaptım?” Cevabınız “Gez(i)dim, direndim!” ise film karakteri olarak durumunuz biraz karmaşıklaşıyor, çünkü “Geçen Yaz Yaptığınız Film Olmaya Değer Şeyler” listesinde tek bir madde var: Bir cinayeti örtbas etmek…
Bu yüzden bu filmi biz yapmıyoruz, filmin bitiş jeneriğinde bu yüzden bizim isimlerimiz değil ‘RTE’ ve ‘AKP’ yazıyor…
***
14 Ağustos Çarşamba. Televizyon ekranında Gezi Direnişi’yle ilgili görüntüler var; RTE ya da basının pek sevdiği militarist tanımlamayla ‘kurmayları’ yaz boyunca süren nefret hareketine yeni bir cümle eklemiş olmalı ki, sisli-gazlı-tomalı polis saldırısı görüntüleri yine yayımlanıyor. Ama durun biraz, burası Türkiye değil Mısır’mış! İnanılmaz bir şey bu, Türkiye’de Haziran 2013 boyunca yaşadığımız her şey orada işte: Gaz bombalarının sisi ortalığı kaplarken direnişçiler gaz ve toz maskeleriyle koşturuyor, biber gazından etkilenen insanlar kenara çekilip zorlukla nefes almaya çalışıyorlar, göstericilerin kurduğu çadırlar yakılıyor... Şu ampullü korku filmi Mısır’a uyarlanmış, hem de bire bir! Bunda fazladan çatılara yerleştirilmiş keskin nişancı katiller var. Bunun dışında her şey, ama her şey aynı; verili iktidara karşı direnen insanlar iktidarın silahlı aygıtı tarafından acımasızca öldürülüyor, yaralanıyor. (General Sisi’nin alçaklığı biliniyordu zaten; sorsalar göğsünü gere gere “Müdahale emrini ben verdim!” diyeceğine de eminim, iktidar söz konusu olduğunda alçaklığın böyle evrensel bir dağılımı vardır ve ‘atanmış’ın mı yoksa ‘seçilmiş’in mi yaptığı önemli değildir. Ama insan yine de merak ediyor, General Sisi de “Bizi protesto edenleri ihbar edin” demiş midir acaba?..) Uyarlama sırasında ‘iktidar monologları’nı bile değiştirmemişler, TV ekranının altından Mısır İçişleri Bakanı’nın açıklaması geçiyor: “Hiçbir meydanda eylem yapılmasına izin vermeyeceğiz.” Gerçek mermi kullanma talimatıysa “Taksim’e çıkan terörist muamelesi görür” sözünü anımsatıyor…
Televizyonu kapatıyorum, ses ve görüntü kayboluyor ama korku ampulü ekrandan yansımayı sürdürüyor…
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|