Seçimin bir sonucu Türkiye'yi çok zor ve sıkıntılı bir sürecin beklediğidir. Diğer ve en önemli sonucu ise bu ülkenin sahipsiz olmadığı, yaşanmakta olan yalan, talan ve ihanet döneminin sonunun yaklaştığı ve MHP'nin tek ve değişmez alternatif olduğunun oy oranları, değişim tablosu ve millet iradesiyle kesinleşmesidir.
SEÇİM RAHATLAMA GETİRMEDİ
Bu tespitimizi biraz daha ayrıntılandıralım. Seçimler her defasında ülkeyi rahatlatır, milleti sakinleştirir ve ümit verir. Ancak bu defa öyle olmamıştır. Sandık bir rahatlama ve normalleşme getirmemiştir. Zaten var olan huzursuzluğu, gerginliği, çatışmayı ve güvensizliği daha da arttırmış ve çeşitlendirmiştir. Seçim sonuçlarıyla ilgili tartışma, itiraz ve iddialar ülkenin ne hale getirildiğinin, özellikle devlete ve kurumlarına güvenin nasıl sarsıldığının acı göstergesidir. AKP bu gerginliği, bu güvensizliği özellikle devam ettiriyor. Varlığını sürdürebilmesi buna bağlıdır. Tabanının aklıselim düşünmesine, ülkenin perişan halini fark edip, \'nereye gidiyoruz?\' sorusunu öne çıkarmasına, kafasını çevirip etrafına bakmasına ve bu duruma bizzat verdiği oyların sebep olduğunu fark etmesine fırsat vermiyor. Cepheleştirerek, gererek, çatıştırarak kontrolü elde tutmaya çabalıyor. En küçük bir gevşemeyle birlikte sapır sapır döküleceklerinin, zaten yaklaşmakta olan sonlarını çok hızlandıracağının farkındalar.
GERGİNLİĞİ DAHA DA ARTTIRACAKLAR
Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kapıya dayandığı şu sıralarda böyle bir gevşemeye tahammülleri olmadığı gibi, çatışmayı derinleştirip çeşitlendirecekleri anlaşılıyor. Yarın çalışmalarına yeniden başlayacak TBMM'de bunun ağır yansımalarını göreceğimizi şimdiden söylemek durumundayız. Bir taraftan seçimlerden zaferle çıktıkları gibi sahte bir rüzgar estirip muhalefeti sindirmeye çalışacaklar, bir taraftan ortalığa saçılmış olan hırsızlıkların üzerini kapatmak için akıl, mantık, vicdan ve iman sınırlarını sonuna kadar zorlayıp taktikler geliştirecekler, diğer taraftan da PKK ile kurdukları ortaklığı sürdürmek ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteğe ve oya dönüştürmek için ihaneti daha da yaygınlaştıracaklardır.
YENİSİ VAR, AMA TÜRKİYE YOK
Zaten düzeni bozulmuş ve şirazesinden çıkmış devleti bu duruma göre yeniden yapılandıracakları da sır değildir. Tamamen parti menfaatleriyle sınırlı, bir devlet düzeni kuruluyor. Devletin temeli olan yargı da buna dahildir ki, en büyük tehlikede buradadır. İşte bunun adına da \'yeni Türkiye\' diyorlar. Yeni olan bir şeyler olduğu muhakkaktır, ama içinde Türkiye'nin olduğunu söylemek çok zordur. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, hukuksuzluğun, sansürün, zulmün, çatışmanın, bölünmenin, ihanetin bu noktalara gelmiş olması gerçekten de yeni bir durumdur ve ihtilal dönemlerinde dahi bu tablo hiç yaşanmamıştır.
TÜRKİYE'NİN TAHAMMÜLÜ YOK
Bu şartların üzerine oturan ve bu tablonun ortaya çıkardığı bir Cumhurbaşkanının ne kendine, ne ülkeye bir faydası olamaz. Daha büyük tartışmalar, daha büyük çatışmalar, daha büyük huzursuzluklar, daha büyük bölünmeler ortaya çıkaracağı gibi, zaten ciddi biçimde sarsılmış olan uluslar arası saygınlığımızı ve itibarımızı da tamamen yok eder. Türkiye'nin buna tahammülü yok.
Bir an önce toparlanmak, arınmak ve kendimize dönmek zorundayız. AKP var oldukça bunun imkansız olduğu ortadadır. Ne AKP'den, ne de icraatlarından bu ülkeye faydalı bir şey gelmesi ihtimali kalmamıştır. Devamı daha çok yalan, daha çok talan, daha çok ihanetten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Seçim öncesinde de yaptığımız bir çağrıyı yenileyelim. Hadi, yetkin, etkin bir din adamı, bir cemaat lideri çıksın, AKP'nin yasaklamalarıyla, sansürleriyle, çatıştırma ve germe siyasetiyle doğru işler yaptığını; bu hırsızlıkları görmezden gelmenin dinen ve vicdanen bir sakıncası olmadığını; ülkenin hızla bölünmeye doğru gitmediğini söylesin de görelim. Aklı başında olan, Allah korkusu bilen hiç kimse bunu söyleyemez.
MHP TEK ALTERNATİF
Seçim sonuçları genel itibariyle bu durumu gördüğünü ve AKP'ye çok ciddi bir uyarı yaptığını göstermiştir. Konuyu daha önce ayrıntılı değerlendirdiğimiz için tekrar girmeyeceğiz. Bugünkü tablo içinde MHP'nin oyunu en çok parti olması, çok anlamlıdır ve ümit vericidir.
Türk milleti son ve en büyük güvencesinin MHP olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Ülke şartlarının bir süre daha böyle devam edeceği düşünülürse, önümüzdeki dönemde MHP'nin katlanarak geleceği ve Türk siyasetinin en önemli aktörü olacağı kendiliğinden ortaya çıkar. Dolayısı ile Cumhurbaşkanını belirlemede kilit partinin de MHP olması kesindir. Yalan, talan ve ihanet düzeni de bunun farkındadır.
MHP ve ülkücü camiaya yönelik bazı oyunların sıklaşması ve öne çıkması muhtemeldir. Yeni provokasyonlar, yeni iftiralar görürsek hiç şaşırmayacağız. Ancak bunların hiçbir artık fayda etmez. Nereden bakılırsa bakılsın, geri dönüş başlamıştır. AKP hızla dibe vururken, MHP tek ve değişmez alternatif olarak öne çıkmıştır.
|