İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

HABER

O BALKONDA KİM NİYE YOKTU?

O BALKONDA KİM NİYE YOKTU?

06 Nisan 2014 Pazar, 09:16

Haklılığı ve hukuku yasalar belirler. Eğer suçluysam 5 kişiden 2’sinin bana kefil olması beni masum yapmaz.

5 ülkeden 2’sinin diktatörlükle yönetilmesi o ülke liderlerini demokrat yapamayacağı gibi. Eğer tanıkların çokluğu masumiyet getirseydi hapishanelerde kimse kalmazdı. Bu nedenle AK Parti’nin 5 kişiden 2’sinin oyunu alması ile 5 kişiden 1’inin oyunu alması arasında hukuki fark yoktur. Suçsuzluğu yargı belirler. Peki, Türkiye’de yargı kaldı mı?

Bir savcının önüne bugün itibarıyla bir yolsuzluk geldiğinde dava açmadan önce şunları düşünecek: Acaba bu suçun ucu AK Parti’ye dokunuyor mu? Arkasında bir bakan veya milletvekili çıkabilir mi? Hatta bir AK Partilinin akrabası olabilir mi? İlk araştıracağı bu olur. Eğer sürülmek istemiyorsa o dosyası hiç kımıldatmaz. Bilir ki eğer böyle bir bağ varsa zaten polis onu dinlemeyecektir. Dolayısıyla artık yargı bitti. Yargı Başbakan demek. Türkiye’de fiilî olarak yasama, yürütme ve yargı tamamen Başbakan’dan ibaret.

Başbakan artık Egemen Bağış’ın alnından öpüp şunu diyebilir: “Ey Egemen, benden habersiz bir sürü rüşvet aldın, Bakara makara diye Kur’an’la dalga geçtin ama mühim değil, önemli olan benimle dalga geçmemen. ‘Rahmetim gazabımı geçti’ seni affettim.” Zafer Çağlayan’a “Ey Zafer, seni de affettim o saati güle güle kullan, aldığın rüşvetler devlet kasasından değildi zaten.” Muammer Güler’e dönüp “Ey Muammer, sen zaten suçlu değilsin, rüşvetler İran parasıydı, benden başkasının önüne yatmanı yadırgadım ama olsun. Hayırsever çocuktur, iyi ettik kurtardık.” Yargının mücessem hali Başbakan olunca artık hiçbir savcı ne o balkondakilere ne de o balkonun önündekilere toz konduramaz. Balkon fotoğrafının yeni Türkiye’deki anlamı budur. Bu yargının Kuzey Kore’deki yargıdan farkı ne? Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, yolsuzluk yaptı diye eniştesini ve beş yardımcısını aç köpeklere yedirmişti. Başbakan ise yolsuzluğu ortaya çıkardı diye cemaati hiçbir delile dayanmadan infaz ediyor. Fark ne? Fark belki yolsuzluğun Kuzey Kore’de suç, bizde artık meşru olması. Bir başka fark Kim Jong-Un’un seçimlerde yüzde 43 değil de yüzde 100 oy alması. Bu fark Yüksek Seçim Kurulu’na AK Parti bayrağı dikildiğinde rahatça çözülür.

HİZMET NERDE YANLIŞ YAPTI?

“Cemaat bu seçimlerde mağlup olmuş”muş. Öyle olsa bile böyle bir mağlubiyetle ancak iftihar edilir. Yolsuzluk ve rüşvet bu ülkede 5 kişiden 2’sinin değil de 5’te 5’in de desteğini alsa fark eden bir şey yok. Muammer Güler, Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan’la ahirette beraber haşrolmak isteyenlere kim ne diyebilir! O nedenle de Cemaat ne o balkonda hizaya girebilir ne de aşağıdaki topluluğa katılıp ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ diye haykırabilir.

Başbakan üç aydır haftada ortalama 200 defa paralel, 150 defa haşhaşi, 75 defa örgüt dedi. Bu öfkenin tek bir sebebi vardı. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları. Bunlar olmasaydı “Türkçeye Türkiye’nin barış mücadelesine adamış sevgili öğretmenlerimizi tekrar tekrar tebrik ediyorum.” diyerek Cemaat’e iltifatlarını sürdürecekti. Tabii Cemaat veya iddia ettiği gibiyse Cemaat mensubu savcılar ne bilsin Başbakan’ın ‘rahmet’iyle yolsuzluğa bulaşmış AK Partilileri takdis ettiğini, affettiğini! Burda yanlış yaptılar! Balkon kutlamasında havai fişek değil de öfke patlamalarının sebebi bu: “Bu ülkeyi Pensilvanya’ya, onun hain uzantılarına bırakmayız. İnlerine gireceğiz, hesabını verecekler.” Yargı kendi olunca deliller doğal olarak kendinden menkul. Yeni Türkiye’de Ak troller ve besleme köşe yazarları savcılık yapıyor, Başbakan da infaz hâkimi. (Kem söz sahibine ait) Başbakan’ın rahmeti veya gazabı hiçbir Cemaat veya Hizmet mensubunu zerre kadar enterese etmez. Elinden geleni ardına bırakmasın. Hz. İbrahim’i (as) ateşten kurtulmaya melekleri vasıta etmeyen Hz. Allah, Başbakan’ın vaat ettiği zulümden bizi halkın oylarıyla mı kurtaracaktı? Kaybedecek ne villalarımız ne de dolar kutularımız var. Yarım yamalak da olsa imanımız ve her gün on defa canımızı vermekten kaçmayacağımız bu kutsi hizmetimiz var. Bunlar ise Allah’a emanet.

NEYİ KAYBETTİK?

Allah’ın rızası için mi yoksa kendi arzu ve heveslerimiz için mi yola çıktık? Allah rızası için çıktıysak bizim sevinç ve galibiyetimiz önemli değil. Önemli olan memnuniyet-i İlahidir. Sahne Allah’ın. Senaryo Allah’ın. Dilediğini mağlup dilediğini galip yapar. İyi bir mümin her iki halde kişisel heveslerini aşıp yaptıklarında Allah’ın muradını arar. Muhtemelen 1 yıl sonra geriye dönüp bakacak, hayret içinde ‘Allah’ım bu ne muazzam bir planmış’ diyeceğiz. Medine’den çöl sıcağında umre için 400 km yol aşıp Mekke’ye doğru yola çıkanlar Hudeybiye’den buruk ve üzgün geri dönerken sadece bir umre sevabı kaybetmişti. Ama Allah bu ağır imtihanı teslimiyet ve tevekkülle aşan sahabiye kitleler halinde bir fethin kapısını açtı. Diyelim ki Allah yarın ahirette bizi o sahabiye komşu yaptı. (Allah’ın rahmetinden niye beklenmesin?) Çilesiz, güllük gülistanlık yaşanmış bir hayatla orada olmayı nasıl içimize sindireceğiz? Sahabi bize nasıl bir hayat yaşadığımızı sorduğunda, onlara dönüp ‘Evet biz de çile çektik; bazen grip oluyorduk /başımız zaman zaman ağrırdı / biraz trafik çilesi vardı’ mı diyeceğiz? Bu yakınmalarla orda olmayı içimize sindirebilecek miyiz? Musibet istenmez. Ama Allah Rububiyetiyle bizi terbiye edip olgunlaştırmayı, cennete layık hale yükseltmeyi murad ettiyse bize düşen sevinç ve gözyaşlarıyla Allah’a hamd etmektir. Evet Allah’a binlerce defa teşekkür ederiz, Hocaefendi vasıtasıyla bizi, Müslümanlığını siyasetin kuyruğuna takanların değil; adalet ve rıza kaygısıyla yaşayan doğrular ve sadıkların yoluna yönelttiği için.

Ne gam pür âteş-i hevl olsa da kavgâ-yı hürriyet

Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten

Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin

Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten

Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler

Ki ednâ zevki âlâdır vezâretten sadâretten

.....-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar

Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten

(Namık Kemal, Hürriyet Kasidesi)

*Hürriyet mücadelesi korkulu ateş olsa ne dert, yiğit olan gayret meydanından kaçar mı?/ Felek her türlü eziyet yollarını toplasın gelsin, millet yolunda hizmetten dönersem kahpeyim/ Bu yolda çektiğim acılar, sıkıntılar anılsın; bunun en basit zevki bile vezirlikten, başbakanlıktan daha iyidir, yücedir/ Ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel sahralar zulmün …..lerine kaldı, artık gaflet uykusundan uyan!

Kaynak : VEYSEL AYHAN /ZAMAN

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız