|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Yönlendirilmedi, yanlış yönetti
15 Ağustos 2013 Perşembe, 08:26
Kadri Gürsel /Milliyet
|
|
AKP Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal’ın başkanlığını yaptığı “Avrasya Global Araştırmalar Merkezi” tarafından “Taksim Olayları Analizi” adı altında yayımlanan rapordaki anahtar cümle şu:
“Başbakan yanlış yönlendirilmiş, bu böyle olmasa bile kamuoyuna yansıdığı kadarıyla krizin damardan tarafı haline getirilmiştir.”
Devamında da “Bu bir stratejik hata olmuştur” deniliyor.
Rapordaki gayretin özü, iktidarın Gezi’ye verdiği tepkideki büyük yanlışlardan bazılarının kabulü, ancak Başbakan Erdoğan’ın kastedilen “stratejik hata”daki sorumluluğunu en aza ve mümkünse sıfıra indirme çabasıdır.
Bir an için İdris Bal’ın bu rapordan değindiğimiz doğrultuda tam sonuç aldığını varsayalım... Bunun bile Erdoğan’a ağır bir maliyeti olacaktır. Çünkü stratejik hatanın sorumluluğundan kurtarılmak istenen Erdoğan bu kez “yönlendirilmeye müsait lider” durumuna düşürülmektedir.
İdris Bal mutlak muktedir tek adamla özdeş bir partinin ve onun iktidarının mensubu. Gezi bahsinde iktidarının sergilediği vahameti eleştirirken “Lider iyi çevresi kötü” klişesinden medet umması bu bakımdan normal karşılanabilir. Ama Gezi’deki iktidar vebali ve bunun İdris Bal’a yüklediği açmaz o kadar büyük ki lideri bu badireden hasarsız çıkarmak görüldüğü gibi mümkün olamıyor.
Bizim işimiz ise İdris Bal’ın raporunu lideri koruma hesabıyla şekillenmiş söylemlerden arındırarak, metinde yer alan Gezi olaylarıyla ilgili ikrar ve eleştirileri çıplak halleriyle göstermek.
İdris Bal mealen ve özetle şunları söylüyor:
Bir: Taksim’de saygıdeğer bir duyarlılıkla ve barışçıl bir amaçla başlayan protestoya sert müdahalede bulunulmasa ve bu insanlarla diyaloğa geçilseydi, olaylar önce Başbakan’a, ikinci derecede ise hükümete yönelik genel bir hoşnutsuzluk ve tepki halinde ülkenin çoğu yerine yayılmaz ve devam etmezdi.
İki: Birinci sınıf bir demokrasi olsaydık Taksim gibi halka mal olmuş bir mekanla ilgili bir proje önce halka danışılır, halkın onayı alınarak gerçekleştirilirdi. Taksim’de alternatif projeler oluşturulmalı ya da bu alternatifler halka sorulmalıydı. Topçu Kışlası projesi halka mal edilmemiştir.
Üç: Bir demokraside yerel projeler yerel halkla dayanışma ve danışma içerisinde, yerel yönetimler tarafından formüle edilir ve uygulanır. Taksim projesinin sahibi öncelikle Beyoğlu Belediyesi ve ikinci derecede Büyükşehir Belediyesi olsa idi kriz çıktığında Başbakan bunun birinci tarafı olmaz, ancak krizi çözmek için devreye girerdi. Başbakan yanlış yönlendirilmiş, krizin doğrudan tarafı haline getirilmiştir.
Dört: Gezi olaylarına Başbakan’ın fiil ve söylemiyle gösterdiği tepkinin Batı’da yarattığı olumsuz reaksiyona kızmak yerine önce kendimize kızalım. “Çünkü bu bizim kendimizi Amerika’daki Avrupa’daki Ermeni lobisi kadar, Rum lobisi kadar, hatta ve hatta PKK lobisi kadar bu insanlara anlatamadığımızın göstergesidir.”
İdris Bal, “Kendimizi anlatamıyoruz” derken zımnen, Başbakan’ın “Gezi’nin arkasında faiz lobisi ve Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenlerin uluslararası komplosu var” şeklindeki Batı karşıtı söylemini işaret ediyor.
İdris Bal’ın bir, iki ve üçüncü maddelerde özetlediğim ikrar ve eleştirilerine konu olan durumların esas kaynağı ve nedeni bizatihi Başbakan Erdoğan’ın dünya görüşü, siyaset etme ve ülkeyi yönetme anlayışıdır.
Birincisinde, Başbakan 31 Mayıs’a kadar bütün toplumsal muhalefet eylemlerini nasıl bastırdıysa, Gezi’de de bildiğini okumuş ama bu kez bir toplumsal patlamaya neden olmuştur.
İkinci hususta ise Başbakan, Taksim’e kendi ideolojisinin ve siyasi mirasının kişisel damgasını dilediği gibi ve silinmeyecek biçimde vurmak istediği için bütün katılımcı süreçleri elinin tersiyle itmiştir.
Üçüncüsünde, Başbakan diğer birçok yerel iktidar alanı gibi İstanbul’un belediye başkanlığını da kendi uhdesinde gördüğünden, Taksim projesinde başından itibaren tek karar verici olarak davranmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı, Başbakan’ın kendi üzerindeki mutlak otoritesine meydan okumadı ve projenin sahibi olamadı diye suçlamak haksızlıktır.
İdris Bal’ın raporu 31 Mayıs’tan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyenleri bir kez daha haklı çıkarmıştır.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|