İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Necdet Paşa, Bakın Başbuğ Size Ne Soruyor?

Necdet Paşa, Bakın Başbuğ Size Ne Soruyor?

11 Ağustos 2013 Pazar, 10:09

Orhan Birgit /YURT

Ergenekon kod adlı TSK'yı yok etme senaryosunun üstündeki sahte yaldızların dökülmesi için ,26'ncı Genel Kurmay Başkanı'nın illa Silivri zindanından haykırmasını beklemek gerekiyormuş!

Oysa, o göreve Başbakan Erdoğan'ın teklifi ve Cumhurbaşkanı'nın onayı ile atanmış bulunan TSK'nın Başkomutanı'nın, yaş haddi nedeni ile emekli edilmesine kadar, devletin en kozmik bilgilerine vakıf olarak Milli Güvenlik Kurulu'na da katıldığı bilinir.

Başbuğ da kendisinden öncekilerden devralmış olduğu PKK terörü ile mücadeleyi tam bir özveri ile yasal kurallara uyarak sürdürmüş, arkasında işkence türünden iddialar bırakmadan sivil yaşamına dönmüştür.

Ne zaman ki Ergenekon senaryosunu adım adım uygulayan çevreler, işaret parmaklarını uzatarak \'Haydi Paşa, sıra sende\' diye tutuklanmasını sağlamışlardır..Bir süre gerçekten TSK'yı bir darbe için hazırlanıyormuş söylentisine inanmış olanların bir bölümü uyanmaya başlamıştır.

1960 ve sonrasında darbe, kalkışma türünden çeşitli eylemlere sahiplik etmiş olan askerin, aynı alışkanlığını 2010'lu yıllarda da yeniden sahneye koyacağını düşünenler, Silivri zindanından gelen seslere kulaklarını tıkamışlardır.

Bu aymazlık, Silivri'de Özel Yetkili Mahkeme adında konuşlanmış yasal adresleri Beşiktaş İlçesi'nde gösterilen 9,10,11,12 ve 13 sayılı yargı oluşumlarında AKP hükümetlerinin atadığı ve yaş sınırı doluncaya kadar eski Genelkurmay Başkanı'nın da \'Sözde\' terör örgütünün başı olarak müebbet hapisle cezalandırılmış olmasına kadar sürmüştür.

Birkaç gündür Sayın Cumhurbaşkanı'nın da Başbakan'ın da mahcubiyet içinde ,\'canım bu işin daha Yargıtay aşaması var; ondan sonra da AİHM' in kapısını çalmak var!\' türünden bin dereden su getiren açıklamaları birbirini izliyor.

Devletin başı da, yürütmenin başı da sanki aralarında asker-sivil bir dizi aydın ülke evladının beş yıldır o zindanın dört duvarı arasında Öcalan'a uygulanan koşullardan çok daha acımasız koşullarda tutsak edilmiş olduğunu bilmiyormuş gibi bir davranış içindeler!

Türkiye'de yargı, kaplumbağalarla yarışı bile düşünemeyecek kadar ağır işleyen bir kurum değil midir? O binlerce sayfalık duruşma tutanakları, bağlı evraklar, gerekçeli karar yazılınca kim bilir kaç TIR ile Yargıtay'a teslim edilecek !

Gelin de Hoca'nın iyimser bir günüde \'Üzülme Hatun\' diye karısına bahçesindeki dikenler için , \'Bunlar büyüyecek, komşunun keçileri onların üstünden geçerken tüylerini bırakacaklar. Sen tüylerden iplik yaparak hırkalar öreceksin. O hırkaları satar kışlık ihtiyaçları gideririz\' sözünü anımsamayın.

Bir genel af çıkartmayı “zaten içine Ergenekon tutsaklarını koyarak toplumda denge sağlayacağız\' demeyi şimdiden açıklamayı stratejileri gereği uygun görmedikleri anlaşılıyor.

Ama Başbakan'ın TBMM'nin yeni yasama yılının başlaması için 1 Ekim'i beklemeyebileceklerini önceki günkü sözlerinde yer vermiş olmasının altını çizmekte yarar yok mu?

Demek ki Sayın Başbuğ da, başka komutanlar , bilim insanları ve Balbay, Özkan, Merdan Yanardağ gibi 60'ı aşan meslektaşımız da , o \'G\' gününe kadar birer siyasi tutsak olmaya devam edecekler!

***

Ben ve birçok meslektaşım, Silivri'de tutsak gazetecilerin hatırını fırsat buldukça sorarken , Allah için bir tek muvazzaf üst düzey Komutanın ne Hasdal'ın ne de Silivri'nin kapısını çaldıklarını öğrenmek sadece üzücü değil, utanç vericidir de.

Bu utancın bugünkü sahibi Necdet Özel, kendisine de komuta etmiş olması gereken Başbuğ'un çağrısına nasıl ve ne yanıt verecek..

Soldan sağa mı dersiniz? Yukarıdan aşağıya mı?

Bayram dinlencelerinde meraklıların başvurduğu gazete sayfalarındaki kutu bulmacalardan birisinde yer alabilmesi için yazdım.

Dileyenler, orduevlerinin kantinlerinde içtikleri kahve fincanını da, bu sorumun yanıtını bulmak için ters kapatabilirler.

***

NOT: Ramazan Bayramı bugün sona eriyor. Ben bu bayramı özellikle bunca dostum o arada Merdan ve öteki gazetecilerin ailelerinin ıstıraplarını düşünerek bayram saymadım. Dünkü Hürriyet'te Balbay'ın çocukları Yağmur ve Denizi, Sevgili Gülşah Balbay'ın Mustafa ile gerçekleştirdikleri açık görüşle ilgili haberi okuyunca ne kadar haklı olduğumu düşündüm.




Ergenekon kod adlı TSK'yı yok etme senaryosunun üstündeki sahte yaldızların dökülmesi için ,26'ncı Genel Kurmay Başkanı'nın illa Silivri zindanından haykırmasını beklemek gerekiyormuş!

Oysa, o göreve Başbakan Erdoğan'ın teklifi ve Cumhurbaşkanı'nın onayı ile atanmış bulunan TSK'nın Başkomutanı'nın, yaş haddi nedeni ile emekli edilmesine kadar, devletin en kozmik bilgilerine vakıf olarak Milli Güvenlik Kurulu'na da katıldığı bilinir.

Başbuğ da kendisinden öncekilerden devralmış olduğu PKK terörü ile mücadeleyi tam bir özveri ile yasal kurallara uyarak sürdürmüş, arkasında işkence türünden iddialar bırakmadan sivil yaşamına dönmüştür.

Ne zaman ki Ergenekon senaryosunu adım adım uygulayan çevreler, işaret parmaklarını uzatarak \'Haydi Paşa, sıra sende\' diye tutuklanmasını sağlamışlardır..Bir süre gerçekten TSK'yı bir darbe için hazırlanıyormuş söylentisine inanmış olanların bir bölümü uyanmaya başlamıştır.

1960 ve sonrasında darbe, kalkışma türünden çeşitli eylemlere sahiplik etmiş olan askerin, aynı alışkanlığını 2010'lu yıllarda da yeniden sahneye koyacağını düşünenler, Silivri zindanından gelen seslere kulaklarını tıkamışlardır.

Bu aymazlık, Silivri'de Özel Yetkili Mahkeme adında konuşlanmış yasal adresleri Beşiktaş İlçesi'nde gösterilen 9,10,11,12 ve 13 sayılı yargı oluşumlarında AKP hükümetlerinin atadığı ve yaş sınırı doluncaya kadar eski Genelkurmay Başkanı'nın da \'Sözde\' terör örgütünün başı olarak müebbet hapisle cezalandırılmış olmasına kadar sürmüştür.

Birkaç gündür Sayın Cumhurbaşkanı'nın da Başbakan'ın da mahcubiyet içinde ,\'canım bu işin daha Yargıtay aşaması var; ondan sonra da AİHM' in kapısını çalmak var!\' türünden bin dereden su getiren açıklamaları birbirini izliyor.

Devletin başı da, yürütmenin başı da sanki aralarında asker-sivil bir dizi aydın ülke evladının beş yıldır o zindanın dört duvarı arasında Öcalan'a uygulanan koşullardan çok daha acımasız koşullarda tutsak edilmiş olduğunu bilmiyormuş gibi bir davranış içindeler!

Türkiye'de yargı, kaplumbağalarla yarışı bile düşünemeyecek kadar ağır işleyen bir kurum değil midir? O binlerce sayfalık duruşma tutanakları, bağlı evraklar, gerekçeli karar yazılınca kim bilir kaç TIR ile Yargıtay'a teslim edilecek !

Gelin de Hoca'nın iyimser bir günüde \'Üzülme Hatun\' diye karısına bahçesindeki dikenler için , \'Bunlar büyüyecek, komşunun keçileri onların üstünden geçerken tüylerini bırakacaklar. Sen tüylerden iplik yaparak hırkalar öreceksin. O hırkaları satar kışlık ihtiyaçları gideririz\' sözünü anımsamayın.

Bir genel af çıkartmayı “zaten içine Ergenekon tutsaklarını koyarak toplumda denge sağlayacağız\' demeyi şimdiden açıklamayı stratejileri gereği uygun görmedikleri anlaşılıyor.

Ama Başbakan'ın TBMM'nin yeni yasama yılının başlaması için 1 Ekim'i beklemeyebileceklerini önceki günkü sözlerinde yer vermiş olmasının altını çizmekte yarar yok mu?

Demek ki Sayın Başbuğ da, başka komutanlar , bilim insanları ve Balbay, Özkan, Merdan Yanardağ gibi 60'ı aşan meslektaşımız da , o \'G\' gününe kadar birer siyasi tutsak olmaya devam edecekler!

***

Ben ve birçok meslektaşım, Silivri'de tutsak gazetecilerin hatırını fırsat buldukça sorarken , Allah için bir tek muvazzaf üst düzey Komutanın ne Hasdal'ın ne de Silivri'nin kapısını çaldıklarını öğrenmek sadece üzücü değil, utanç vericidir de.

Bu utancın bugünkü sahibi Necdet Özel, kendisine de komuta etmiş olması gereken Başbuğ'un çağrısına nasıl ve ne yanıt verecek..

Soldan sağa mı dersiniz? Yukarıdan aşağıya mı?

Bayram dinlencelerinde meraklıların başvurduğu gazete sayfalarındaki kutu bulmacalardan birisinde yer alabilmesi için yazdım.

Dileyenler, orduevlerinin kantinlerinde içtikleri kahve fincanını da, bu sorumun yanıtını bulmak için ters kapatabilirler.

***

NOT: Ramazan Bayramı bugün sona eriyor. Ben bu bayramı özellikle bunca dostum o arada Merdan ve öteki gazetecilerin ailelerinin ıstıraplarını düşünerek bayram saymadım. Dünkü Hürriyet'te Balbay'ın çocukları Yağmur ve Denizi, Sevgili Gülşah Balbay'ın Mustafa ile gerçekleştirdikleri açık görüşle ilgili haberi okuyunca ne kadar haklı olduğumu düşündüm.




Ergenekon kod adlı TSK'yı yok etme senaryosunun üstündeki sahte yaldızların dökülmesi için ,26'ncı Genel Kurmay Başkanı'nın illa Silivri zindanından haykırmasını beklemek gerekiyormuş!

Oysa, o göreve Başbakan Erdoğan'ın teklifi ve Cumhurbaşkanı'nın onayı ile atanmış bulunan TSK'nın Başkomutanı'nın, yaş haddi nedeni ile emekli edilmesine kadar, devletin en kozmik bilgilerine vakıf olarak Milli Güvenlik Kurulu'na da katıldığı bilinir.

Başbuğ da kendisinden öncekilerden devralmış olduğu PKK terörü ile mücadeleyi tam bir özveri ile yasal kurallara uyarak sürdürmüş, arkasında işkence türünden iddialar bırakmadan sivil yaşamına dönmüştür.

Ne zaman ki Ergenekon senaryosunu adım adım uygulayan çevreler, işaret parmaklarını uzatarak \'Haydi Paşa, sıra sende\' diye tutuklanmasını sağlamışlardır..Bir süre gerçekten TSK'yı bir darbe için hazırlanıyormuş söylentisine inanmış olanların bir bölümü uyanmaya başlamıştır.

1960 ve sonrasında darbe, kalkışma türünden çeşitli eylemlere sahiplik etmiş olan askerin, aynı alışkanlığını 2010'lu yıllarda da yeniden sahneye koyacağını düşünenler, Silivri zindanından gelen seslere kulaklarını tıkamışlardır.

Bu aymazlık, Silivri'de Özel Yetkili Mahkeme adında konuşlanmış yasal adresleri Beşiktaş İlçesi'nde gösterilen 9,10,11,12 ve 13 sayılı yargı oluşumlarında AKP hükümetlerinin atadığı ve yaş sınırı doluncaya kadar eski Genelkurmay Başkanı'nın da \'Sözde\' terör örgütünün başı olarak müebbet hapisle cezalandırılmış olmasına kadar sürmüştür.

Birkaç gündür Sayın Cumhurbaşkanı'nın da Başbakan'ın da mahcubiyet içinde ,\'canım bu işin daha Yargıtay aşaması var; ondan sonra da AİHM' in kapısını çalmak var!\' türünden bin dereden su getiren açıklamaları birbirini izliyor.

Devletin başı da, yürütmenin başı da sanki aralarında asker-sivil bir dizi aydın ülke evladının beş yıldır o zindanın dört duvarı arasında Öcalan'a uygulanan koşullardan çok daha acımasız koşullarda tutsak edilmiş olduğunu bilmiyormuş gibi bir davranış içindeler!

Türkiye'de yargı, kaplumbağalarla yarışı bile düşünemeyecek kadar ağır işleyen bir kurum değil midir? O binlerce sayfalık duruşma tutanakları, bağlı evraklar, gerekçeli karar yazılınca kim bilir kaç TIR ile Yargıtay'a teslim edilecek !

Gelin de Hoca'nın iyimser bir günüde \'Üzülme Hatun\' diye karısına bahçesindeki dikenler için , \'Bunlar büyüyecek, komşunun keçileri onların üstünden geçerken tüylerini bırakacaklar. Sen tüylerden iplik yaparak hırkalar öreceksin. O hırkaları satar kışlık ihtiyaçları gideririz\' sözünü anımsamayın.

Bir genel af çıkartmayı “zaten içine Ergenekon tutsaklarını koyarak toplumda denge sağlayacağız\' demeyi şimdiden açıklamayı stratejileri gereği uygun görmedikleri anlaşılıyor.

Ama Başbakan'ın TBMM'nin yeni yasama yılının başlaması için 1 Ekim'i beklemeyebileceklerini önceki günkü sözlerinde yer vermiş olmasının altını çizmekte yarar yok mu?

Demek ki Sayın Başbuğ da, başka komutanlar , bilim insanları ve Balbay, Özkan, Merdan Yanardağ gibi 60'ı aşan meslektaşımız da , o \'G\' gününe kadar birer siyasi tutsak olmaya devam edecekler!

***

Ben ve birçok meslektaşım, Silivri'de tutsak gazetecilerin hatırını fırsat buldukça sorarken , Allah için bir tek muvazzaf üst düzey Komutanın ne Hasdal'ın ne de Silivri'nin kapısını çaldıklarını öğrenmek sadece üzücü değil, utanç vericidir de.

Bu utancın bugünkü sahibi Necdet Özel, kendisine de komuta etmiş olması gereken Başbuğ'un çağrısına nasıl ve ne yanıt verecek..

Soldan sağa mı dersiniz? Yukarıdan aşağıya mı?

Bayram dinlencelerinde meraklıların başvurduğu gazete sayfalarındaki kutu bulmacalardan birisinde yer alabilmesi için yazdım.

Dileyenler, orduevlerinin kantinlerinde içtikleri kahve fincanını da, bu sorumun yanıtını bulmak için ters kapatabilirler.

***

NOT: Ramazan Bayramı bugün sona eriyor. Ben bu bayramı özellikle bunca dostum o arada Merdan ve öteki gazetecilerin ailelerinin ıstıraplarını düşünerek bayram saymadım. Dünkü Hürriyet'te Balbay'ın çocukları Yağmur ve Denizi, Sevgili Gülşah Balbay'ın Mustafa ile gerçekleştirdikleri açık görüşle ilgili haberi okuyunca ne kadar haklı olduğumu düşündüm.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız