Ergenekon sürecinde Başbakan’la en az 30-40 defa görüştüm

23 Mart 2014 Pazar, 09:16

Emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Başbakan Erdoğan’ın kendisi hakkında yaptığı açıklamalara Bugün TV’deki Merkez Siyaset programında cevap verdi. Kimlerin gözaltına alınması gerektiği konusunda listeyi Başbakan’a kendisinin verdiğini belirten Yılmazer, Erdoğan’ın 2-3 kere görüştüğünü söylemesini hatırlatarak, “30-40’tan az olması mümkün değil.” dedi. Yılmazer, 7 Şubat’ta Başbakan’a ve herhangi bir kuruma komplo kurulmadığını tekrarladı. Başbakan’ın ofisinde ve yatak odasında yakalandığı iddia edilen böceklerle ilgili de konuşan Yılmazer, 2 yıl emniyetin didik didik edildiğini ancak herhangi bir bulguya rastlanmadığını kaydetti. Emekli İstihbarat Müdürü ayrıca 2007’de 25 tane canlı bomba yakalandığını açıkladı.

Paylaş
Tweetle
Paylaş
Gönder
Yazdır
A A
Emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Bugün TV’de katıldığı programda yine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başbakan’ın bir televizyon programında kendisini yalancılıkla suçlamasını reddeden Yılmazer, “Gerçekleri örtbas etmek isteyen bir Başbakan. Ülkemin geldiği bu noktada utanç içindeyim.” diye konuştu. Ergenekon sürecine de değinen Yılmazer, 2008 yılının Şubat ayından itibaren Başbakan’la 30-40 defa görüştüğünü belirtti. Yılmazer’in açıklamalarından satır başları şöyle:

BEŞİR ATALAY’A GİTTİM, ÜZERİMDEKİ BASKI İKİ KAT ARTTI. İkinci dalga operasyonda Ergün Poyraz’ın 3. dalgada Veli Küçük’ün gözaltına alındığı dönemdi. Nedir bunlar diye beni arayan olmadı. Üzerimdeki baskı yoğun. Bir ilişki üzerinden Cumhurbaşkanı’mızdan randevu ayarlandı. Gittim, beni Bakan Beşir Atalay’a yönlendirdi, üzerimdeki baskı iki kat arttı. Bin pişman oldum. Başbakan’la ilk görüşmemi 2008 yılı Şubat ayında İstanbul İstihbarat müdürü olarak yaptım. Önceki yaşadığım travmalardan sonra Başbakan’ın yaklaşımı olumlu oldu. Kendisine anlattım. “Benim haberim olsun, bana bunların bilgisini ver. Benimle doğrudan görüşebilirsin.” dedi. Kimlerin gözaltına alınması gerektiği konusundaki listeyi kendisine takdim ettim. Başbakan’la 2008-2009 yıllarında ilk planda her hafta görüşüldü. İstanbul’a her gelişte emniyetle yaptığı görüşme kameralara yansıdı. 30-40’tan az olması mümkün değildir. Başbakan, o dönem “Ben bu soruşturmanın savcısıyım” demişti. Ben arz etmediysem kim arz etti? Ülkeme hizmet etmişim, feda olsun. Bir beklentiye girmeden yaptım. Ama öyle ağır isnatlar var ki, 7 Şubat’ta Başbakan’a komplo kurulmuş. Her şeyi kaldırırım ama bunu kaldıramam. Her türlü fedakârlığa hazırım, beni ülkeme ihanetle itham edemez. Ne yaptıysam, birinci dereceden sorumlu olduğum Başbakan’ın bilgisi ve talimatları ile yaptım.

7 ŞUBAT’TA HERHANGİ BİR KOMPLO YOKTUR. MİT yöneticileriyle ilgili benim bildiğim fezleke hazırlandı, Başbakan’a gönderildi. Niye engellemediniz? Madem biliyordunuz, bizi niye yordunuz bu kadar? 2007’de 25 tane canlı bomba yakalamışız. O bombalar patlasaydı Başbakan’ın en önemli gündemi şehit cenazeleri olurdu. Durup düşünmek lazım. Çok mu anlaşılması zor şeyler söylüyorum. 7 Şubat’ta Başbakan’a, herhangi bir kuruma komplo yoktur. Şu an yeni MİT yasası, dünyada örneği olmayan bir düzenleme. İzahı mümkün olmayan bazı suçları, suç olmaktan çıkartan bir girişim bu. Yarın önünü alamayacağınız badirelerle karşı karşıya kalırsınız. Önleyici bir şey olmadığı gibi eyleme yönlendirici bir şey. Böyle bir istihbarat bilmiyorum ben.

BÖCEĞİ, BULAN KOYMUŞTUR. Böcek meselesi çok enteresan. Zamanında Başbakan’a anlatmaya çalışmıştım. Böcek dediğiniz demode bir şey, biz kullanmıyoruz artık. O böceği bulan kişinin üzerinde durmak lazım. Böcek, yeniden alınmak üzere konulmaz. Böcek demirbaş değildir, sarf meselesidir. Yerleştirirsiniz, sonra operasyon aşamasında denk gelir bulursanız, alırsınız. Kaydı tutulmaz. Bir daha geri alamayacağınız bir şeyi, Başbakan’ın ofisi ki, orada her türlü teknolojik cihaz var. Kim Başbakan’ın ofisine böcek koyar bu dönemde. Dünya bize gülüyor. Hangi ülkeye sorarsanız sorun, bütün istihbaratçılar, “Eğer böyle bir böcek bulunduysa, bulan koymuştur.” der. Çok kolaydır bunu bulmak. Bunlar yapılmamış. Savcılığa haber verilmemiş. Kimse inanmaz. Komik durumdur.

BAŞBUĞ’LA İLGİLİ BANA GELEN SMS’LER SAVCIDA. İlker Başbuğ’un tutuklandığı günlerde bana gelen SMS mesajları. 10 Ocak 2012 tarihli bir mesaj. Peşi sırası 11 Şubat 2012’ye kadar bana gönderdiği mesajlar var. Bunları savcılığa sundum.

Kaynak : ZAMAN