|
2014 yılının Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler için hazırlıklar başladı. Belediye başkanı ve meclis üyesi olmak isteyen siyasetçiler, partilerinde zemin yokluyor. Bu partiler içinde en hareketli olanı ise kuşkusuz ki CHP! Ana muhalefet partisi üyeleri, bu dönem yerel seçim havasına erken girdi. Bunda kuşkusuz en büyük pay, PM ve MYK'nın aldığı karar. CHP yönetimi, son PM toplantısında, adaylıklara ilişkin bir genelge yayınlayınca, yerel seçim yarışı da hızlandı. Türkiye'nin dört bir yanında CHP'den aday olmak isteyen siyasetçiler kolları sıvadı.
CHP'den aday olmak için sahaya inen bazı siyasetçiler, golü kendi kalesine atan şaşkın futbolculara benziyor! Bu tavırları da partilerini yıpratıyor. Enerjilerini iktidar partisine karşı harcaması gereken adaylar, ne hikmetse, hedefe CHP'li belediye başkanlarını koyuyor...
Evet evet, yanlış duymadınız! CHP belediye başkan aday adayları, partilerinin belediye başkanlarını yıpratmak için ellerinden geleni yapıyor.
Örneğin; İstanbul'un Büyük Çekmece İlçesi'nde belediye başkan aday adaylığını açıklayan Mehtap Tazegül, ilçenin dört bir yanına \'Büyük Çekmece sahipsiz değildir'' diye pankart astırıyor. Gazetelere de aynı içerikte ilan veriyor! Dışarıdan bakan biri, Tazegül'ün bu pankartını görünce, ilçeyi AKP'nin yönettiğini sanar! Oysa ki; Büyük Çekmece'yi AKP değil, CHP'li Hasan Akgün yönetiyor. İlçe Başkanı Dursun Tazegül'ün eşi Mehtap Tazegül ise, bölgeye astırdığı pankartlarla partili belediye başkanını hedef alıyor. Tazegül, eşinin ilçe başkanı olmasının avantajını da sonuna kadar kullanıyor. Seçim çalışması yaptığı bölgelerde, \'Benim aday olarak atanmam kesinleşti. Hasan Akgün zaten başka bir partiden aday olacak'' diyor. Büyük Çekmece halkı, CHP'de yaşanan bu saçmalığı hayretler içinde izliyor.
Bir örnek de İzmir'in Karşıyaka İlçesi'nden... CHP Karşıyaka Belediye Başkan Aday Adayı Cihan Türsen, basının karşısına çıkıyor ve şunu söylüyor: \'CHP'nin Karşıyaka'da düşen oylarını ben yükseltirim.\'
Türsen'i dinleyen basın mensupları şaşkına uğruyor! Belediye Başkan Aday Adayı, partisinin bölgede oylarının düştüğünü söylüyor. Aklınca, bu sözlerle iddiasını ortaya koyuyor ama partisini de yıpratmaktan geri kalmıyor!
Cihan Türsen, bu arada iki şeyi de birbirine karıştırıyor. Karşıyaka'da düşen CHP'nin değil, Belediye Başkanı Cevat Durak'ın kişisel oyları... Durak, her geçen gün partisinin gerisine düşüyor. Yapılan anketler CHP'nin oy oranının hayli yüksek, Durak'ın popülaritesinin ise düşük olduğunu gösteriyor. Karşıyaka seçmeninin kişiye değil, partiye oy verdiği anketlerde de görülüyor. Bu yüzden, Karşıyaka'da kimin aday gösterilip gösterilmeyeceği çok da önem taşımıyor. Karşıyaka seçmeni, oyunu kişiye değil partiye veriyor.
CHP'li aday adayı Cihan Türsen ise \'iddia''lı olduğunu göstermek adına kendi kalesine gol atıyor. Türsen de Büyük Çekmece Adayı Mehtap Tazegül de bu apolitik söylemleriyle, seçmenin ilgisini çekeceğini ve genel merkezin desteğini alabileceğini sanıyor.
Sahada kendi belediye başkanlarının aleyhine konuşarak genel merkezin desteğini alabileceğini sanan aday adayları büyük bir yanlışa düşüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin belediye başkanları aleyhine konuşan aday adaylarının üstünü çiziyor. Bu konuda hiçbir tolerans göstermiyor. Zira; CHP'nin kamuoyu önünde tartışılmasından rahatsız olduğunu da her fırsatta dile getiriyor.
Belli ki; bazı CHP'li adaylar bunun farkında değil...
Örneğin, Cihan Türsen, Karşıyaka'da artık hiçbir albenisi kalmamış ve genel merkez desteğini kaybetmiş olan Cevat Durak'ı hedef almak yerine, kendi yapacaklarını anlatsa, bir ihtimal gnel merkezin desteğini alabilirdi. Zira; CHP'nin Karşıyaka'da yeni bir isim arayışında olduğu biliniyor. Türsen, yaptığı çıkışla aslında şansını azaltıyor. Oysa ki; artık hiçbir heyecanı kalmayan Durak ve ekibini hedef almak yerine ortaya bir vizyon koyabilse, genel merkezin dikkatini çekmeyi başarabilirdi.
Keza aynısı Büyük Çekmece adayı Mehtap Tazegül için de geçerli. \'Çekmece sahipsiz değildir'' diyerek partisinin belediye başkanını hedef aldığı için, adaylık şansı sıfıra inmiş durumda. Kılıçdaroğlu'nun hassasiyetini bilmeyen aday adayları, daha yolun başında karnelerini eksiyle dolduruyor.
ADAY ADAYLARI BELGE DAĞITIYOR
Kılıçdaroğlu, bir de belediye başkanları aleyhine basına belge - bilgi dağıtan aday adaylarının üstünü çiziyor. Bu bağlamda, aralarında Gerçek Gündem'in de olduğu onlarca medya kuruluşuna, belediye başkanlarının tapuları, mal varlıkları ve bankalardaki hesaplarına ilişkin belge yağıyor. Kılıçdaroğlu, bu çalışmaları yapanları yakından takip ediyor. CHP lideri, sorunların ve yolsuzluk iddialarının kamuoyu önünde tartışılmasını istemiyor ve buna yol açanlardan uzak duruyor.
CHP TOZ PEMBE TABLO ÇİZİYOR AMA...
Yerel seçimler yaklaşırken, CHP'den aday adayı olmak isteyenler özelikle büyük kentlerde sıraya giriyor. Ancak; bu tablonun Anadolu'ya henüz yansımadığını da söylemek gerekiyor. Süreç başlamasına rağmen 33 il ve 500'ü aşkın ilçede CHP'den aday olmak için başvuran kişi yok! Bu, CHP'nin 33 ilde belediye başkan adayının olmadığını gösteriyor.
Bunda kuşkusuz en büyük pay; genel merkezin yarattığı \'belirsizlik'' tablosu... CHP MYK, aday adaylığı sürecini erken başlatmasına rağmen, nasıl bir yol haritası izleyeceğini ortaya koyamadı. ''Belediye başkan adayları ön seçimle mi, eğilim yoklamasıyla mı, anketlerle mi yoksa merkezi atamayla mı belirlenecek?'' sorusu yanıt bulamadı. Bu yüzden birçok il ve ilçede kimse ortaya çıkıp ''ismini yıpratmıyor.''
Ayrıca, ilçe başkanlıklarının aday adaylığı başvurusu için istedikleri 4500 TL de siyaset yapmak isteyen yüzlerce kişinin boynunu büküyor. 4500 TL'yi verme gücü olmayan yüzlerce kişi, siyaset yapmak istediği halde bundan mahrum kalıyor. CHP bu tavrıyla, siyaseti adeta \'zengin uğraşı'' haline çeviriyor. Oysa ki; siyaset halklaştığı taktirde CHP büyür...
CHP yönetimi bu basit gerçeği göz ardı edip ''fırsat bu fırsat'' diyerek, belediye meclis üyeliği aday adaylığı için 4500 TL talep ediyor. Bunun 2 bin TL'si genel merkeze, 2 bin TL'si ilçe örgütüne, 500 TL'si ise eğitim programı için alınıyor. Belediye başkan adaylığı için verilen ücret ise 10 bin ile 15 bin TL'ye kadar çıkıyor.
Hal böyle olunca; 500 ilçede aday başvurusu yapılmıyor. Tabii tek sebep bu değil kuşkusuz... CHP, AKP'nin oyları yüzde 38 - 39 bandına inmesine rağmen, rüzgar yaratamıyor. Bu da yerel seçime yönelik ilgiyi belli kentlerle sınırlı tutuyor. İstanbul'un 14 ilçesinde bile henüz aday adaylığı başvurusu yapılmamış olması, söylediklerimizin önemini daha da artırıyor.
''ÖN SEÇİM'' BEKLENTİSİ GERÇEKÇİ DEĞİL
Yukarıda, CHP'nin hangi yöntemle aday belirleyeceğinin belli olmamasının parti içi siyasetin kilitlenmesine yol açtığını söylemiştik. CHP'nin yeni dönemde \'ön seçim'' yöntemini kullanmayacağı, kullansa bile çok az bölgede bunu hayata geçireceği biliniyor. CHP yönetimi, kazanmasına kesin gözüyle bakılan, Çankaya, Konak, Kadıköy, Maltepe, Bakırköy, Ataşehir, Muratpaşa gibi ilçelerde kesinlikle ön seçim yapmaz. Parti kamuoyunun \'gazını almak'' amacıyla \'eğilim yoklaması'' yöntemini kullanır. AKP ile oy farkının yüksek olduğu Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Ümraniye, Mamak gibi ilçelerde ise \'ön seçim'' yaptırır.
Zira; Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzdeki yerel seçimleri \'belediye başkanlıklarında kendi kadrolarını yaratma''nın bir adımı olarak görüyor. Bu yüzden, kazanılacağına kesin gözüyle bakılan bölgelerde işi şansa bırakmaz.
BÜYÜK BİR DEĞİŞİM HAZIRLIĞI VAR
Tabii bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor! Kılıçdaroğlu, genel seçimlerde olduğu gibi, belediye başkanlığı seçimlerinde de büyük bir değişime imza atacak. Baykal - Sav döneminde seçilen çok az isimle yola devam edecek. Bu sırada, şimdi olduğu gibi sık sık \'gizli anket\' yaptırarak, belediye başkanları ile ciddi aday adaylarının performanslarını ölçecek.
Tüm belediye başkan aday adayları şunu bilsin ki; Kılıçdaroğlu partinin yaptırdığı anketlerin yanı sıra, bir de özel çalışmalar düzenletiyor. Kimin kiminle hangi tür ilişki içinde olduğunu da yakından takip ediyor. Daha birkaç hafta önce, önemli bir belediye başkanı hakkında kendisine getirilen anketi görünce, masasından kendi yaptırdığı çalışmayı çıkartarak bir genel başkan yardımcısına gösteriyor. Kılıçdaroğlu, ''Bendeki sonuçlar sendekilerini tutmuyor. XXX ilçesinin belediye başkanından memnuniyet oranı yüzde 70 değil, yüzde 22 '' diyor.
Bu meseleye devam edeceğiz...
|
