İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Kadınların orasıyla burasıyla uğraşmayın!!!

Kadınların orasıyla burasıyla uğraşmayın!!!

27 Temmuz 2013 Cumartesi, 09:47

Yasemin ÖZDEMİR GÜLER

Nasıl bir hükümet onca yıllık iktidarı boyunca kadınların orasıyla burasıyla uğraşmayı kendine en önemli görev edinir? Kadınların ötelenmesi, kapatılması, sessizleştirilmesi, yok sayılması, ölmesi, yaralanması, görmezden gelinmesi, acı çekmesi neden bir hükümet için bu kadar önemlidir?

Kadın bir hükümet için ne demektir?

Ben mi yanlış hatırlıyorum yoksa, AKP’nin iktidara gelmesinde en büyük rolü kadınlar mı üstlenmişti?

Ben mi yanlış hatırlıyorum yoksa, AKP hükümetinin dağıttığı erzaklar, kömürler, paralar için onlara minnettar olup varını yoğunu ve de oyunu sandık başında AKP’ye atanlar kadınlar değil miydi?

Peki parti hüküm eden olunca kadınlar neden bir anda bu kadar kıymetsizleşti, ötelendi, itelendi, yok sayıldı?

Önce kadının çalışma hayatına kısıtlamalar getirildi. Eşinin izin vermesi durumunda çalışabilen bir kadın portresi oluşturuldu. Bu portrenin içine ise en çok AKP hükümetine oy veren mutaassıp kadınlar girdi.

Kimse ses çıkarmadı!!!

Hemen ardından üç çocuk istendi, zira hüküm edenlere ve hüküm edenlerin hüküm edenlerine daha genç daha ucuz iş gücü gerekiyordu. Eee fabrika da hazırken kadınların doğurması yönünde buyruklar iletilmeye başlandı. Bu tablonun içine de AKP hükümetine oy veren kesimin doğurmaya mahkum kadınları girdi.

Kimse ses çıkarmadı!!!

“Doğurun” emrinin şokunu henüz atlatamamışken tecavüze uğrayan küçücük kızların babaları yaşındaki tecavüzcüleri ile istekleri doğrultusunda birlikte olduklarına yönelik onlarca mahkeme kararı sıralandı; üstüne bir de bu tecavüzlerinden hamile kalan kadın çocuklara utanmadan “siz doğurun gerekirse devlet bakar” denerek, yaşadıkları travmalar bir kez daha görmezden gelindi. Bir kadına yaşatılabilecek en büyük acı yaşatıldı, tecavüzün bebeklerinin doğması için baskı yapıldı. Kadınlar bu acıları çekerken, tecavüzcüler serbest bırakılıyordu. Tüm bu yaşananlardan da en çok AKP hükümeti için deli gibi çalışan dağıtılan kömürlerin hatırına sandık başına koşan kadınların çocukları etkilendi.

Kimse ses çıkarmadı!!!

Kadınlar ölmeye başladı hemen ardından. Adliye kapılarında, karakol önlerinde, caddelerde, sokaklarda, onlarca insanın hatta bazen çocuklarının gözleri önünde ölmeye başladı kadınlar. Üçüncü sayfa haberlerinin manşeti kadınlar da AKP’nin en çok oy aldığı bölgelerde yaşayan kadınlardı.

Kimse ses çıkarmadı!!!

Öyle bir hale geldi ki, kadın tacizleri, tecavüzleri, çocuk gelinler dramı, ölen kadınlar, yaralanan kadınlar, boşanamayan kadınlar, devletin en yüksek makamları tarafından “Fingirdemeseydin… En fazla ölürsün” diyerek memleketine gönderilip ölen kadınlar, insan hakları mahkemesi bile dehşete düştü ama bu ülkede kimse sesini çıkarmadı.

Kürtaj yasaklandı sonra. Doğurun emrine uymayan kadınlara ceza olsun diye kürtaj yasaklandı ve kadınlar devletin hastanelerinde ağrı kesici bile kullanılmadan kürtaj yaptırmaya, sınırsız acılarına bir de kayıp bebek travmasını eklemeye başladı. Ekonomik olarak bir bebeği daha kaldıramayacağı için kürtaj yaptırmak isteyen kadınlar acı çekti ve genelde bu kadınlar da AKP’ye en çok oy çıkan bölgelerin kadınlarıydı.

Kimse ses çıkarmadı!!!

Kadınların doğurması öyle çok isteniyordu ki, neredeyse yatak odalarına girilip neyin nasıl yapılması gerektiği anlatılacaktı. Mahremiyet kayboldu, kadın bir kuluçka makinesine dönüştürülmeye çalışıldı. Şimdi de sıra hüküm edenlerin en çok istediği şeyi yapan, bu dünyaya bir bebek getirmeye karar vermiş olan kadına yönelik şiddete geldi. Neymiş efendim hamile kadın sokağa çıkamazmış, dinimiz böyle emredermiş, zaten estetik de değilmiş…

Yine mi kimse ses çıkarmıyor???

Ben duyamıyorum!!!

Şu an boğazıma kadar gelen, “Yahu edepsiz adam bir kere kadın dediğin varlık senin estetik kaygılarını tatmin için sokağa çıkan bir canlı türü değil, kadın da tıpkı senin gibi haklara sahip bir insan, ne zaman nasıl isterse öyle sokağa çıkar. İkincisi sen de pek çok kişinin estetik anlayışına uymuyor olabilirsin bunu hiç düşündün mü? Sizin çok istediğiniz bir durumu yaşayan, hayatında karşılaşacağı her türlü zorluğa rağmen dünyaya bir bebek getirmeye karar veren kadını eve tıkmaya çalışmak da neyin nesidir? Ayrıca sen hiç hamile kalıp hamilelikte neler yaşandığını tatbik etme şansı buldun mu da konuşuyorsun ‘şu zamandan sonra dışarı çıkamaz bu zamandan sonra hava alamaz’ diye. Bir de şu var ki, kadınların aldıkları hava da senden sorulur olduysa artık vay halimize!!!” Gibi sözler neden AKP hükümetinin onca yıllık iktidarının mimarı kadınlar tarafından dile getirilmiyor? Bu kadınlar doğurmuyor mu? Bu kadınlar hamileyken sokağa çıkmak istemiyor mu? Bu kadınlar kendilerini erkeklerin estetik anlayışını tatmin eden varlıklar olarak mı görüyor? Bu kadınlar bu kadar ezilmeyi doğru mu buluyor? Bu kadınlar neden ülkenin diğer kadınlarından ayrı tutuyor kendini? Kadına yapılan her türlü hakareti birlikte algılayıp birlikte karşılamayı neden sindiremiyorlar içlerine?

AKP hükümetinin en sessiz, en yalnız bakanı olarak ün yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin şimdiye kadar olan her şeye karşı takındığı sessiz tavrını korumaya, hükümetin buyurduğu gibi sessiz sedasız bir kadın olup sadece istenilenleri yapmaya devam mı edecek?

Yoksa “Efendiler asıl ayıp sizin yaptığınızdır, KADINLARIN ORASIYLA BURASIYLA UĞRAŞMAYIN ARTIK” mı diyecek???

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız