İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Yeni vesayet yargı eliyle direnmeye çalışıyor!

Yeni vesayet yargı eliyle direnmeye çalışıyor!

21 Temmuz 2013 Pazar, 08:35

CEM KÜÇÜK /Yeni Şafak

Türkiye'nin mevcut durumunda üç aktör öne çıkıyor. Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan. Arkasında millet desteği olan Tayyip Erdoğan aynı zamanda uluslararası bir aktör. Fethullah Gülen cemaati devletin içinde belirli kademelerdeki bürokrasi alanında etkin. Eğitim faaliyetlerinden gelen büyük para ve sermaye Gülen Cemaati'nin güçlü olduğu bir diğer alan.

Abdullah Öcalan Türkiye'nin en büyük sorunu olan Kürt meselesinin kilit aktörü. Hem PKK'yı hem Kürt hareketini Öcalan'sız düşünmek çok zor. Devletin Öcalan'la çözüm ve barış sürecini müzakere etmesi de bu sebepten kaynaklanıyor. Öcalan örgüt üstünde tek belirleyici güç. Sevsek de sevmesek de realite böyle.

Kimse kendisini kandırmasın CHP ve MHP'nin Türkiye siyasetinde herhangi bir etkinlikleri yok. CHP'ye destek veren büyük sermayenin para gücü var ama siyasi etkinliği yok. MHP ise bazı bölgelerde halk tabanında etkinliğe sahip ama bu onun geniş çerçevede mobilize olmasına yetmiyor.

2002'de AK Parti iktidara gelene kadar askeri vesayet tam gaz sürüyordu. Mücadele geniş halk kitlelerini arkasına alan AK Parti'yle bürokrasinin tek elde dışa vurumu olan askerler arasındaydı. 2008'de AK Parti'ye açılan kapatma davasından sonra işler değişti. Askeri vesayet hem Ergenekon, Balyoz gibi davalarla hem de AK Parti'nin sivil siyaseti öne çıkarmasıyla –tabii ekonomide elde edilen başarıları da ekleyelim –geriledi.

Ancak bu sefer devreye başka aktörler girdi. Özellikle 2011'de itibaren güvenlik bürokrasisi ve onun yargıdaki uzantıları baş vermeye başladılar. AK Parti'ye yaptıkları iyiliklerin (!) karşılığını açıkça devletin sinir uçlarını temsil eden noktalarda kadro olarak devletten talep ettiler. Ekonomik anlamda belirli ihalelerin de kendilerine verilmesini istediler.

Vesayet sisteminin geçmişte Türkiye'yi nereye götürdüğünü iyi bilen Erdoğan haklı olarak buna izin vermedi. Yeni vesayet, öfkesini 7 Şubat'ta gösterdi. Giremediği devlet dairelerindeki herkesi hedef aldı. Hakan Fidan, Beşir Atalay gibi bakan ve bürokratları hedef seçti.

Bu arada hükümet Öcalan'la müzakere sürecini başlattı ve yıllardır akan kanı durdurmak amacıyla bir yol haritası belirlendi. Böylece üçüncü aktör uluslararası baskıya boyun eğmeden barışa hizmet için –en azından şimdilik –devletin yanında yer aldı. Tabii PKK içindeki şahin ve uç kanatlar devlet içindeki ezelden beri varolan yapıyla bu süreci baltalamak için var gücüyle mücadele etti ve hâlâ ediyor.

Ancak hükümeti zor durumda bırakmak için bu sefer polis ve yargının içindeki vesayet uzantıları harekete geçti. Belirli gazete ve internet siteleri üzerinden hem barış sürecini bitirmek hem de Erdoğan'ı zor durumda bırakmak için kara propagandaya başladılar. Bir yalana beş yalan kattılar. Yetmedi, bu sefer yargı da devreye girdi.

İki gün önce eski polis şeflerinden Hanefi Avcı'ya Devrimci Karargâh davasından rekor bir ceza verildi. Mahkeme, Avcı'yı toplamda 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezasına çarptırdı. Avcı hakkındaki karar aynen şöyle: ''Yasadışı silahlı Devrimci Karargâh terör örgütü ve mensuplarına yardım etmek'ten 5 yıl 7 ay 15 gün, 'Ruhsatsız vahim nitelikte tam otomatik ve yarı otomatik silah bulundurup taşımak'tan da 5 yıl, 'Haliç'te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat' isimli kitabında, 'Terör örgütleri ve bu amaçla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda yargı görevi yapanları etkileme suçunu' işlemekten 2 yıl 6 ay ve aynı kitapta 'Yasadışı silahlı Devrimci Karargâh terör örgütü hakkında yapılan soruşturmanın gizliliğini ihlal suçu'ndan da 2 yıl 2 ay 20 gün hapis.'

Kitap yazmanın suç olduğunu böylece görmüş olduk. Bu ceza kelimenin tam anlamıyla ayıptır. Oraya gelmeden önce yakın geçmişteki bazı yargı kararlarına da bakmak lazım.

Gezi Parkı eylemlerinin başladığı gün mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Başbakan Erdoğan o gün bu karara ateş püskürmüştü.

Ethem Sarısülük polis memuru A.Ş.'nin silahından edilen ateşle hayatını kaybetmişti. Mahkeme o polis memurunu tutuksuz yargılamaya hükmetti. Gezi Parkı eylemcilerine pala ile saldıran ve gözaltına alınan Sabri Çelebi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yurtdışı yasağı ve adli kontrol takibi olmayan Çelebi akabinde Fas'a kaçtı.

İslami değerlere hakaret eden Fazıl Say'a verilen hapis cezası da tartışmalı. Yaptırım doğruydu ama hapis cezası olması işin boyutunu değiştirdi.

Bu kararların hepsi özellikle yurtdışında hükümetin elini zorlaştırıyor. Bu yargı kararlarını gören herkes 'Tayyip Erdoğan'ın Türkiyesi'nde yargı tartışmalı diye söze başlıyor. Yargı gerçekten tarafsız olmalı ve kimsenin gözünün yaşına bakmamalı.

Ama yargı birilerinin devlet içindeki uzantısı gibi çalışır ve sistemi tıkarsa bu her yerde soruna sebep olur. Yargının görevi devleti çalıştıramaz hale getirmek ya da birilerinin devlet içinde önünü açmak değildir. Hükümetin çıkardığı ÖYM kanununa rağmen birçok kişi hâlâ içeride tutuluyor. Özgürlük hakimleri kavramı gibi yargıya yepyeni ve işlevi olan görevler ihtisas edildi.

Yargı kendilerine yeni bir vesayet kurmak isteyenlerin sahası olmamalı. Devlete, hükümete meydan okuma aracı olmamalı. Adalete güvenmezsek, gidecek başka kapımız yok.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız