|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
HABER |
|
Mecbur olmasa, bu kadar kötü olur mu?
16 Mart 2014 Pazar, 07:44
|
|
Başbakan, kötü olmak zorunda. Siyaseti insanların tabiatına değil, içinde bulunduğu şartlara bağladığınız zaman yaptıklarını ve söylediklerini daha kolay anlarsınız.
Paylaş
Tweetle
Paylaş
Gönder
Yazdır
A A
Yolsuzluk yükü Başbakan’ı da, hükümetini de eziyor. Başbakan, sallanan iktidarını ayakta tutabilmek için daha zorba, daha zalim ve daha kötücül davranmak mecburiyetinde. Çıkış yolu olarak başka şansı ve çaresi yok.
Berkin hakkında söylediği fitne ve fesat kokan sözleri, bu çaresizliğin eseri. Siyasetin ve siyasî tartışmaların çok ötesinde vicdanımızı yaralayan bu kötülüğün, bilinçli bir tercih olduğunu, Başbakan’ın köşeye sıkışmış kedi gibi saldırdığını fark ettiğiniz zaman, arkasından gelebilecekleri tahmin etmek insanı dehşete düşürüyor. Başbakan, Berkin’den veya Burak Can’dan bahsetmiyor; durumuna ve çıkarlarına uygun siyaset yapıyor. Erdoğan, Meclis’e gelen yolsuzluk fezlekelerinin yıpratıcı etkisini dağıtmak için toplumu kin-nefret ve ölüm sarmalında kutuplaştırıyor. Berkin’i “terörist”, Burak Can’ı da “kardeş” ve “şehit” ilan etmesinin sebebi sadece siyasî ihtiyaçlarını karşılamak için.
Fezlekeler Meclis’e gelene kadar, yolsuzlukla iddia edilen bakanların adını ağzına almıyordu. Aynı gün Berkin’e “terörist”, Burak Can’a “şehit” demesi ile, bu sabık bakanlardan “kardeşim” diye bahsetmesi aynı amaca hizmet ediyor. Şöyle tasavvur edin: Danışmanları ile Meclis’e gelecek fezlekelere karşı izlenecek stratejiyi müzakere ediyor ve sağ üst köşesinde Başbakanlık ambleminin bulunduğu küçük “unutma” kartına yapacaklarını not ediyor: 1. Berkin “terörist” ilan edilecek, 2. Burak Can’a “şehit” denilecek, 3. Fezlekesi gelen bakanlara sahip çıkılacak, 4. Bütün bu gerginliklerin merkezine Cemaat yerleştirilecek.
Başbakan’ın muhakemesi bu şekilde işliyor. Delili, Gezi eylemleri hakkında eski İçişleri Bakanı Güler ile bir işadamı arasında geçen ve dün gazetelerde yer alan konuşmalarda mevcut. Gezi eylemleri devam ederken, AK Parti’nin çekirdek kadrosu da dahil olmak üzere herkes Başbakan’ın öfke ve hiddetine itiraz etmişti. O zaman, bu hiddetin bilinçli bir şekilde oluşturulmuş “kontrollü gerilim” stratejisine dayandığını yazmıştım. Erdoğan, Gezi eylemlerine karşı ısrarla bu gerilimi sürdürdü. Ahlâkî değerlendirmeleri bir kenara bırakın; siyasî sonucu ne oldu? Başbakan, bugün aynı stratejiyi derinleştirerek ve kapsamını genişleterek izliyor. İçine düştüğü çukurdan ancak ülkeyi yangın yerine çevirerek çıkabilir. Geçmişte başardıklarına bakarak gelecek hakkında hüküm verenler yanılmasın: Başbakan’ın siyasî çıkarları ülkenin düşman kamplara bölünmesini ve çatışmasını gerektiriyor. Başbakan’ın üzerinde duran bu büyük yolsuzluk lekelerini, ancak kan banyosu kapatabilir.
Bütün liderler provokasyon uyarısı yapıyor. Acılı iki gencin babası birbirleriyle kenetlenerek hepimize insanlık dersi veriyor. Birbiriyle düşman olması beklenen kesimler bile karşılıklı barış ve uzlaşma mesajları üretiyor. İyot gibi açığa çıkan tek kişi hariç. 269 gün, soruşturmada en küçük bir ilerleme sağlanamıyor, failler bulunamıyor. Ölümünden sonra bu ülkenin Başbakan’ı, her şeyi bildiğini iddia ediyor. Cenazenin arkasından kenetlenen insanları hastalıkla suçlayanların, asıl Başbakan’ın Gaziantep konuşmasının ileri derecede bir “nekrofili” örneği olduğunu anlaması lazım. Başbakan, seçmen tabanını kendi kötücüllüğüne ortak ederek mevzileri korumaya çalışıyor.
Erdoğan’ın siyasî çıkarları ve hesapları bu ülkenin bugünü ve geleceği üzerinde kara bir gölge halinde büyüyor. Siyaseten selamete çıkması için yolsuzluk soruşturmalarının unutulması, hepimiz için gözden çıkartılacak basit bir ayrıntıya dönüşmesi lâzım. Ancak çok daha belalı sorunlarla uğraşırsak, ülke büyük bir felaketle karşılaşırsa unutabiliriz. Başbakan’ın deve dişi gibi ortada olan yolsuzlukları durdurabilmesi için, Türkiye’nin bir suç cennetine dönüşmesi gerekir. Başbakan’ın varlık mücadelesi krize, kaosa, kıyıma bağlı. Yazık! Bu kadar kötü olmasına da bu ülkeye kötülük yapmasına da izin veremeyiz.
Başbakan’ı da ülkemizi de bu ağır iktidar yükünden kurtarmalıyız.
|
|
Kaynak : Mümtaz'er Türköne/ZAMAN |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| | | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|