İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Erdoğan’ın Mısır’a ziyareti sırasında yaptığı tavsiye hâlâ geçerli:En iyisi laiklik

Erdoğan’ın Mısır’a ziyareti sırasında yaptığı tavsiye hâlâ geçerli:En iyisi laiklik

10 Temmuz 2013 Çarşamba, 10:06

Can Dündar /Milliyet

Şimdi Erdoğan’ın darbe karşıtı tavrını yere göğe koyamayan Müslüman Kardeşler, ‘laiklik’ tavsiyesini ‘iç işlerine karışmak’ olarak görmüştü

2011’in Eylül ayıydı. Erdoğan Kahire’yi ziyaret edecekti. O gitmeden Mısır televizyonu röportaja geldi. Mısır’ın yeni anayasasını sordu. Erdoğan şaşırtıcı bir cevap verdi:
“Ben, Mısır’a laik bir anayasa tavsiye ediyorum. Türkiye’de anayasa laikliği, devletin her dine eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklikten korkmayın. Laiklik kesinlikle dinsizlik değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslüman’ım, ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik rejimde, insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır. Umuyorum ki bu açıklamamdan sonra Mısır halkının laikliğe bakışı değişecektir.”

“İç işlerimize karışma!”
Önemli bir demeçti bu...
Önemi, laikliğin kafirlik sayıldığı bir ülkeye giderken yapılmasındaydı.
Nitekim hedefte beklenen tepkiyi yarattı.
Şimdi Türkiye’nin darbe karşıtı tavrını yere göğe koyamayan Müslüman Kardeşler, o zaman “Erdoğan’ın Mısır’ın iç işlerine karışmaya hakkı yok. Bu konuda söz, Mısır halkınındır. Başka ülkelerin tecrübesi bize uymaz” dedi.
Çifte standart bir tek Batı’da olmuyor ki...
İslamcılar yekpare değil
Gelinen noktaya bakınca, Erdoğan‘ın 2 yıl önceki demecini anlamlı buluyorum.
Mısır, bir din devleti... Anayasaya göre “Devletin dini İslam...” Şeriata dair yorum hakkı, Ezher’in din âlimlerinde...
İslamcılar da yekpare değil.
Müslüman Kardeşler, eşi tesettürlü, muhafazakâr bir asker tarafından devrildi.
Suudi destekli Selefi Nur Partisi ise darbeyi destekliyor.
Dolayısıyla Mısır’da olup biteni “Laik ordu, siyasal İslamcılara karşı“ şablonuyla yorumlamak yanıltıcı...

İhvan temkinli
Öte yandan Müslüman Kardeşler, ilk günden beri temkinli hareket ediyor. Devrildiği gün Mursi, önceki gün de İhvan, intifada çağrısı yapsa da tabanı şiddete itmiyorlar. Pasif direniş öne çıkıyor. Birkaç nedenle:
1- Liderleri askerlerin elinde...
2- Mısır’ın geleneğinde orduyla çatışma yok.
3- Haklıyken haksız duruma düşmek istemiyorlar.
Müslüman Kardeşler, yeni yönetimin yol haritasını reddetse de onlar da herkes gibi Mısır için en hayırlısının bir an önce sandığa gidilmesi olduğunu görüyor.

Mağduriyetin getirisi
Mısır, zorlu bir sürece girdi. Ama kitleler, demokrasinin tadını aldı bir kez; seçim geciktikçe sorunlar büyüyecektir.
Peki, sandıktan ne çıkar?
Aslında İhvan, iktidarda erimeye başlamıştı. 2011 sonundaki genel seçim ile 2012 yazındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi arasındaki 6 ayda ciddi oy kaybetmişti.
Bu darbeyle mağdur duruma düştü.
Türkiye deneyimi bize, mağduriyetin sandıkta iş yaptığını gösteriyor.
Mursi muhalifi hareket, Arapça’da “İsyan“ anlamına gelen “Temerrüt“ adını almıştı.
Biz, sözcüğün diğer anlamını kullanıyoruz.
Ve darbeyle iktidar olmanın “temerrüt faizi“ni de biliyoruz. Mısır’a bakınca Başbakan’a hak verip “En iyisi laiklik“ diyoruz.



Mursi yandaşları arasında: Siyah çarşaflıların ellerindeki beyaz kefenler ‘Ölüme kadar savaş’ sloganını simgeliyor.

TAKSİM-TAHRİR MUKAYESESİ
Türkiye’ye benziyor mu?
Bu soru çok tartışıldı.
Taksim ve Tahrir’i birer ay arayla yaşamış ve ikisinin de gazını yemiş biri olarak fikrimi yazayım.
Önce farklılıklar:
Bir defa Türk polisinin gazı, Mısır polisininkinden daha acılı...
Taksim’dekiler daha zengindi; Tahrir fakir.
Taksim kadın ağırlıklıydı; Tahrir daha erkek...
Taksim, Tahrir’den daha renkliydi; ama bizde oradaki gibi “Ordu göreve“ sloganı atılmadı. Nitekim Türkiye’de ordu uzaktan izlerken, Mısır’da “davete icabet“ etti.
Benzerliklere gelince:
İkisinde de farklı eğilimden kitleler iktidara karşı birleşti.
“Hükümet istifa“ dışında ortak paydaları yoktu.
CNN, ikisini de uzun uzun verdi.
Mursi de Erdoğan da krizi orantısız güçle ve kötü yönetti. İkisi de Batı’dan “Demokrasi sandıktan ibaret değil“ uyarısı işitti.
İkisi de yandaşlarını, “Yedirtmeyiz“ diyen alternatif meydanlarda birleştirdi.

Kim neye benziyor?
Benzerliklere rağmen iki ülke arasında en az yarım asır var. O açıdan, sandıkla gelen hükümeti deviren Mısır darbesi, olsa olsa, 1950 seçim zaferinden hemen sonra Menderes‘i devirmeye yönelik darbe girişimine benzetilebilir.
Ne yalan söyleyeyim, ben bizimkileri de mağdur Müslüman Kardeşler’den çok, “Göstericiler masum değil, dış destekli provokatörlerdir“ diye basın toplantısı yapan, polise yönelik şiddetin görüntülerini dağıtan, buna karşın polis şiddetini yayımlayan televizyonları kapatan mağrurlara benzettim.
Yine de darbe karşısında Batı ve basını ikirciklenirken Ankara’nın ilk günden ilkeli ve net tavır alması takdire şayan.
Lakin aynı şeyi, bütün yatırımını Müslüman Kardeşler’e yapması konusunda söyleyemeyeceğim. Türk Dışişleri, tamamen İhvan’a angaje bir politika inşa ederek Mısır’da manevra alanını daralttı. Ülkenin karmaşık siyasal tablosunda bütün kartları oynamak varken, baştan kartını ortaya sererek kendini bağladı. Darbeyle Refah Kapısı’nın kapanmasıyla Erdoğan‘ın Gazze ziyareti de yattı.
Şimdi yeni yönetimin, Ankara’nın ve (talihsiz bir zamanlamayla) Kahire’ye yeni gidecek büyükelçinin hiçbir telefonuna çıkmaması doğal...
Türkiye “Bizimkiler iktidara geldi“ coşkusuyla ve yeni-Osmanlıcılık kokulu bir nüfuz iştahıyla Ortadoğu’ya dalınca, ezeli rakibi Mısır, “Hele bi dur bakalım” tavrına geçti.

Atatürk’ün tahlili
Tahlilini Atatürk‘e bırakayım:
“Efendiler, büyük ve hayali şeyleri yapmadan yapmış görünmek yüzünden bütün dünyanın husumetini, garezini, kinini bu memleketin ve bu milletin üzerine çektik. Biz Panislamizm, Pantürkizm yapmadık. Belki ‘Yapıyoruz, yapacağız’ dedik. Düşmanlar da yaptırmamak için ‘Bir an önce öldürelim’ dediler. Dava bundan ibarettir. Biz böyle yapmadığımız ve yapamadığımız kavramlar üzerinde koşarak, düşmanlarımızın adedini ve baskısını artırmak yerine tabii ve meşru sınıra dönelim. Haddimizi bilelim.”
NOT: İzninizle yarım kalan tatilime devam edeceğim. Dönüşte devam etmek ümidiyle...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız