Bursa basınında Penguenin ayak izleri.AKP’nin Cadı avı Bursa’ya da uzandı…”

07 Temmuz 2013 Pazar, 09:37

Rüstem Avcı/Bursaport

Uzandı da ne oldu?

Bursa basınında görev yapan isimlerin sosyal medyada Gezi Parkı Direnişi’ni destekleyen özel paylaşımları gerekçe gösterilerek işlerine son verildi.

Böylesi bir ülkede çokta vaka-i adiyeden sayılabilecek bu tür olaylara şaşıramıyoruz bile artık.

Basınsan iktidarla barışık olacaksın. Gireceksin vekilin, bakanın, erkin kanatları altına sonra yardıracaksın. Gazetecilik şudur, gazetecilik budur… Kim gazetecidir, kim değildir? Kim çakmadır deyyu akâmlanacaksın. Yaptığın ‘lokma gazeteciliği’nin arkasına sığınıp ekmek parası, gönül yarası edebiyatı yapacaksın.

Sonra da çıkıp en beylik laflar ve de gaflarla bu meslek örgütünün tepesine bağdaş kuracaksın. Evet, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden bahsediyorum.

ÇGD yönetimi tarafından, 2009 yılında Olay Medya’da yaşanan sendikal mücadeleye vurulan darbe sonucu “sizinle paylaştığım tek şey dernek lokalinde içtiğimiz yüzde 50 indirimli biralardır, alın size bahane ve beni atın” dedim ve aynı günün akşamı yapılan yönetim kurulu toplantısıyla kendimi attırdım.

Attırdım da ne oldu?

Olay Medya’da sendikal mücadelenin çanına ot tıkayan ÇGD yönetimi büyük maddi şaibelerle çekip gitti ve yerine \'Yeni ve farklı bir ÇGD göreceksiniz. Söyleyecek sözümüz var, sakınmadan söyleyeceğiz, dik duracağız\' diyen bir yönetim geldi.

Geldi de ne oldu?

AKİMED - AKTİF İNTERNET MEDYASI DERNEĞİ'nin düzenlediği \'Gezi Parkı eylemleri sonrası AKP'nin başlattığı cadı avı sonucu işten atılmalara\' ilişkin basın açıklamasına dıdısının dıdısı imza koydu, ama ÇGD \'Olay Medya'da çalışan arkadaşlarımızın hassasiyeti...\' bahanesine sığınarak imza dahi koyamadı. Yani dik duramadı, yani sakınmadan söyleyecek söz bulamadı…

Söz bulamadı da ne oldu?

AKP İl Başkanı Sedat Yalçın söyleyecek söz buldu ve “İşten çıkarmalara karşıyız” dedi. Samimiyeti tartışılır elbet. Ama insan kendini “AKP daha mı çağdaş” demekten alıkoyamıyor.

En güzelini de bildim bileli adam gibi direnen Berhan Soner söyledi; “Artık vatandaş gazeteciyim”.

Söyledi de ne oldu?

Sığındıkları güvenli kollardan höykürerek, canım meslek örgütünü pasifize eden çakma “lokma gazetecileri”ne kapak oldu…

Oldu da ne oldu?

Gezi Parkı Direnişini sadece iktidara karşı bir muhalif hareket olarak görüp kendisini günahsızlar hanesine yazmaya çalışan herkes bilsin ki; o muhteşem direniş bu ülkenin köhneleşmeye yüz tutmuş her köşe bucağına karşı yapılmıştır. Basın ve meslek örgütleri bu tepkiden payına düşeni almak zorundadırlar.

\'Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi olarak, bu süreçte mağdur olan herkesin yanında olacağımızı bildiriyoruz.\' Nasıl bir destek bu? Basın açıklamasında dahi yer almıyor, imza vermiyor ama 'yanındayız' diyor ÇGD.

Alelacele yapılmış göstermelik, ucuz ve samimiyetsiz basın bildirisiyle \'orantısız komik\' olmasınlar…

Zira mizahın en orantısızını Gezi'ciler fazlasıyla yaptı... Logonuzun çarkının ortasından kalem tutan eli çıkartıp penguen figürü koymalarını kolaylaştırıyorsunuz.