Onlar insan değil miydi?

07 Temmuz 2013 Pazar, 08:14

Mustafa Mutlu/Vatan

Bursa’da basına açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Mursi’yi savunmuş ve aynen şunları söylemiş:

“Mısır Hükümeti hata yapmış olabilir. Kaldı ki; bu hataların hiçbiri insan hayatına mal olmadı.”

Demek ki neymiş?

Hükümetin yapacağı hataların, “insan hayatına mal olmaması” gerekirmiş... O zaman hep birlikte hatırlayalım:

Uludere...

Savaş uçaklarımız, doğrudan iktidardan aldığı emirle “PKK’lı grup” sanarak Uludere’de 34 vatandaşımızı katletmedi mi?

“Eğer; siyasetçilerin insan hayatına mal olacak hata yapması” suç ise AKP bu suçun bedelini ödedi mi?

Gezi...

Gezi Olayları, Başbakan’ın “uzlaşmaz” ve “dışlayıcı” tavrı yüzünden büyümedi mi? Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük ve komiser Mustafa Sarı bu olaylarda ölmedi mi?

“Eğer; siyasetçilerin insan hayatına mal olacak hata yapması” suç ise AKP bu suçun bedelini ödedi mi?

Belgeli işkence...

Engin Çeber isimli genç, Sarıyer’de sol içerikli bir dergi sattığı için tutuklanıp Metris Cezaevi’ne konulmadı mı? Bu iktidarın gardiyanları tarafından tekme tokat dövülüp öldürülmedi mi? Dönemin Adalet Bakanı, bu “işkence” için “iktidar adına” özür dilemek zorunda kalmadı mı? “Eğer; siyasetçilerin insan hayatına mal olacak hata yapması” suç ise AKP bu suçun bedelini ödedi mi?

Eziyetle ölüm!

Ergenekon kapsamında tutuklanan ve “örgütün kasası” olduğu öne sürülen Kuddusi Okkır, cezaevinde kansere yakalanmadı mı? Tedavisi engellendiği için ölmedi mi? Bırakın “örgütün kasası” olmayı, beş kuruşu bile olmadığı ortaya çıkmadı mı?

“Eğer; siyasetçilerin insan hayatına mal olacak hata yapması” suç ise AKP bu suçun bedelini ödedi mi?

Emekli öğretmen Metin Lokumcu, Hopa’daki mitingde, polisin attığı yoğun gaz bombası nedeniyle kalp krizi geçirip ölmedi mi? Başbakan, bu ölümden sonra, “Üzerinde durma gereğini bile duymuyorum” demedi mi?

“Eğer; siyasetçilerin insan hayatına mal olacak hata yapması” suç ise AKP bu suçun bedelini ödedi mi?

Mursi’den beter!

Bunlar AKP’nin ve emrindeki polisin, askerin neden olduğu ölümlerden sadece bir kaçı...

Başbakan Yardımcısı Arınç, Mursi’yi savunmak için “Yaptığı hataların hiçbiri insan hayatına mal olmadı” diyor...

İyi de sizin hatalarınız yüzünden onlarca insan can verdi Sayın Arınç?

Onlar insan değil miydi ki; bu ölümlerin hiçbiri hakkında bugüne kadar halka hesap verme gereğini duymadınız?


GÜNÜN SORUSU

Türkiye Gençlik Birliği’nin öncülüğünde çok sayıda kitle örgütü, bugün saat 17.30’da Kadıköy Meydanı’nda “1. Gaz Adam Festivali” düzenliyor.

Acaba düzenleyiciler bu yıl bir de “Gaz Adam Ödülü” vermeye kalksalardı, sizce kimi ödüle lâyık görürlerdi?


101 liradan 15’e indiler... Ama yine kazıklıyorlar!

İktidar sürücü ehliyetlerinin değiştirilmesi için adım atmıştı. Buna göre 24 milyon ehliyet, 101’er lira karşılığında değiştirilecekti...

Üç gün önce bunun “resmi bir soygun” olduğunu yazdım; Twitter’da da “Ehliyetimizi değiştirmeyeceğiz” kampanyası başladı.

Sonuçta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 101 liradan vazgeçtiklerini, “maliyet fiyatı” olan 15 lira alacaklarını duyurdu.

Demek ki neymiş; 86 lira “haybeden” alınacakmış!

İyi de neden?

Bu parayla, yol, okul, hastane yapılacakmış da ondan...

Yani bütçeye aktarılacakmış!

Biz; yol, okul, hastane yapmanız gereken parayı zaten “ayrıca” veriyoruz Sayın Bakan...

Evimizin önüne keyfe keder iki metre kaldırım yapıldığı, asfalt döküldüğü zaman bile belediyeler yakamıza yapışıyor...

Ben kendi adıma artık devletten hiçbir şey yapmasını istemiyorum!

Çünkü yaptığı her şeyde bize kazık atıyor!

Ayrıca...

Ehliyet dediğin şey, beş santime sekiz santim bir plastik parçası... Nasıl oluyor da 15 lira maliyet biçiyorsunuz?

24 milyon vatandaşımızdan alacağınız 15’er lira 360 milyon lira eder...

Hangi yandaş şirkete aktaracaksınız bu parayı?

Bu iş için ihale açtınız mı, teklif aldınız mı?

Kaba olacak ama... Halk arasında bir deyim vardır Sayın Bakan:

Öküz terli... Yemiyor artık bu numaraları!

İtiraz etmeseydik 2,5 milyar liramızı gasp edecektiniz!

Şimdi 360 milyon liraya razı oldunuz...

Buna da itiraz ediyorum!

Ben cebimdeki ehliyeti değiştirmek için 1 liradan bir kuruş fazla vermem!

Çünkü bu tür hizmetleri ücretsiz vermeniz için size her ay maaşımın yarısını vergi olarak ödüyorum... Yediğim etten, içtiğim sütten, giydiğim dondan aldığınız vergiler hariç!

Haaa...

Eğer devlet bana 30 yıl önce verdiği ehliyeti; sırf kendisine haraç vermiyorum diye tanımayacaksa...

O da devletin ayıbı!