|
MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a çağrı yaparak ''Her gün televizyonlarda çıkıp mağduriyeti oynamaya, kendisiyle uğraşanların bulunduğunu söyleyerek, paralel devletten, oradan buradan bahsedip, 'inlererine kadar ineceğiz'.... Ne demek inlerine kadar inmek? İnlerine kadar ineceğin yerde yolsuzluk ve rüşvetin dibine kadar gir'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, ses kayıtlarının montaj olduğunu söylemesinin yetmeceğini, uzmanlar tarafından da incelenmesi gerektiğini belirten Bahçeli, rüşvet ve yolsuzluğun toplumların kanseri olduğunu ve devletleri çökerttiğini, toplumu ve devleti böyle bir felakete sürükleyecek tutuma kimsenin hakkı olmadığını söyledi. Bahçeli, Batı ülkelerinde bu yöndeki en ufak iddialarda siyasilerin istifa ettiğini ve hesap verdiğini, diktatörlükle yönetilen ülkelerde ise bunun sonunda iç çatışmaya kadar giden boyutlara vardığına işaret etti.
İzmir ve ilçelerinde önemli mesajlar veren Bahçeli, çözüm süreci çalışmalarını da eleştirerek, yapılan demok açılımların ülkeyi bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını vurguladı. \'Demokratik açılım\' adı altında verilen tavizlerin ülkeyi çok tehlikeli bir iç çatışma ortamına sürükleyeceğini belirten Bahçeli, \'Bu gelişme yanlıştır. AKP'nin bundan vazgeçmesi lazımdır. Oslo'dan İmralı'ya, İmralı'dan kalkıp Kandil'e müzakerelerle bu tavizler veriliyorsa bunun sonu felekattir ve bu iktidar bunun altından kalkamaz. Bunlara aşırı şekilde destek veren AKP'liler de bunun altından kalkamaz'' dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele, başbakanın görevleri içinde önemli bir görevi olduğunu belirterek, \'Bundan vazgeçemezsiniz, saklayamazsınız, üstünü örtemezsiniz\' dedi.
Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında İzmir'in Ödemiş ilçesinde düzenlediği mitingde, 17 Aralık 2013 tarihinin, İstanbul merkezli operasyonla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları nedeniyle Türk milleti açısından \'kara bir gün\' vurguladı.
Operasyonla başlayan sürecin Türkiye'yi çok büyük bir felakete doğru sürüklediğini belirten Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: \'Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'bana komplo yapılıyor, bazı konularda, beni çekemiyorlar, yargı yoluyla darbe yapmak istiyorlar' gibi safsatalara, korkulara kapılmasına gerek yok. Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele, başbakanın görevleri içinde önemli bir görevidir. Bundan vazgeçemezsiniz,saklayamazsınız, üstünü örtemezsiniz. Sayın Başbakan'a düşecek olan görev, Adalet ve Kalkınma Partisi olarak, 'AK Partiyi' her tarafta ifade ettiğine göre, senin yapacağın, tek bir şey var; yolsuzluk ve rüşvet nereye kadar uzanıyorsa, nereye kime kadar varıyorsa mutlaka mücadele sürdürülmeli ve sonuç alınmalıdır.\'
''NE DEMEK İNLERİNE KADAR İNMEK?''
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın bunu yapmak varken, iddiaların üzerini örtemeye çalıştığını ileri sürerek, şöyle devam etti:\'Savcıları kıyarak, 8 bin memurumuzu sağa sola dağıtarak, 28 valiyi
yerinden oynatarak, hakim ve savcıları kendilerine yandaş yaparak, nöbetçi hakimler aracılığıyla (operasyonun) 74. gününde bir takım insanları tahliye edip 141 kişiden hiç kimsenin içeride kalmamasını sağlayarak, kendisi de her gün televizyonlarda çıkıp mağduriyeti oynamaya, kendisiyle uğraşanların bulunduğunu söyleyerek, paralel devletten, oradan buradan bahsedip, 'inlererine kadar ineceğiz'.... Ne demek inlerine kadar inmek? İnlerine kadar ineceğin yerde yolsuzluk ve rüşvetin dibine kadar gir.\'
Başbakan Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının ilgili montaj olduğunu söylemesinin yetmeceğini, uzmanlar tarafından da incelenmesigerektiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
\'Montaj diyor, neyin montajı? Başbakan olarak bunu söylemen yetmez. Devletin yönetimi sende, teknoloji ülkenin imkanları buna müsait, üniversiteler müsait, çok iyi ses uzmanları var, ses mühendisleri var. Özellikle müzik alanında çok kıymetli sanatçılarımız var. Şöyle bir kulak misafiri olmaları yeter. Ne kadar montaj olup olmadığı anlaşılır ama sonradan bakan olmuş bir şahsiyet Başbakan'ı sanki tahrik edip daha sert bir ortama sevk edecek şekilde bir konuşma yapıyor.
'TÜBİTAK, bana bağlı orada uzmanlar var, isterseniz bunu oralarda inceletebiliriz ama ben dinledim orada montaj var' diyor. Ne kadar büyük adamsın sen, montajı anlamada ne kadar büyük beceriye sahipsin. Bunu söylüyor 7 uzmanı da görevden alıyor. Neyi saklıyorsunuz? Bu milleti de bu kadar saf mı zannediyorsunuz.\' Rüşvet ve yolsuzluğun toplumların kanseri olduğunu ve devletleri çökerttiğini ifade eden Bahçeli, toplumu ve devleti böyle bir felakete sürükleyecek tutuma kimsenin hakkı olmadığını söyledi.
Bahçeli, Batı ülkelerinde bu yöndeki en ufak iddialarda siyasilerin istifa ettiğini ve hesap verdiğini, diktatörlükle yönetilen ülkelerde ise bunun sonunda iç çatışmaya kadar giden boyutlara vardığına işaret ederek, \'Diktatörlüğe heveslenerek yolsuzluk yapanların sonu felaket olmuştur. Tunus, Mısır, Suriye, Mısır, Libya, Endonezya bu örneklerle dolu. Yolsuzluk ve rüşvet devam ederse halk tarafından iyice fark edilir ve yolsuzluk yapanlar ile rüşvet alanlar hiçbir şekilde adalet önüne çıkartılmıyor, korunuyorsa o zaman bu ülkede yaşayanlar arasında yiyenler ile yemeyenlerin kavgası başlar\' diye konuştu.
''HERKES AKLINA BAŞINA ALMALI''
Bahçeli, çözüm süreci çalışmalarını da eleştirerek, yapılan demok açılımların ülkeyi bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını vurguladı \'Demokratik açılım\' adı altında verilen tavizlerin ülkeyi çok tehlikeli bir iç çatışma ortamına sürükleyeceğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti: \'Bu gelişme yanlıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bundan vazgeçmesi lazımdır. Oslo'dan İmralı'ya, İmralı'dan kalkıp Kandil'e müzakerelerle bu tavizler veriliyorsa bunun sonu felekattir ve bu iktidar bunun altından kalkamaz.
Bunlara aşırı şekilde destek veren AKP'liler de bunun altından kalkamaz. Herkese buradan, Ödemiş'ten duyuruyorum, efeler diyarından sesleniyorum; Türkiye'de ne bir insanımızı kaybetmeyi isteriz ne bir karış toprağımızı birisine vermeyi isteriz. O sebepten dolayı herkes aklına başına almalı ayağını yerden kesmemelidir.\'
''TÜRKİYE BÖLÜNMENİN EŞİĞİNE DOĞRU SÜRÜKLENİYOR''
Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Tire ilçesinde düzenlediği mitingde de, AK Parti'nin 11 yıldır Meclis'te sahip olduğu çoğunlukla ülkenin her sorununu çözmeye, vatandaşlar arasında birliği ve beraberliği sağlayabilecek politikaları üretme imkanına sahip olduğunu ama aradan geçen sürede bu imkanı kullanamadığını savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yasama ve yürütmede var olan gücünü, demokrasilerde 4. güç olarak yer alan medyayı baskı altına alarak, anayasal ve yasal düzenlemelerle yargı alanına da genişlettiğini söyleyen Bahçeli, bunun kendisini ister istemez kibre sevk ettiğini ve kendisini tek güç olarak görmeye başladığını belirtti.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın hissetiği bu güç ile siyaseti yozlaştırdığını, herkesi küçük gördüğünü ve Türkiye'nin bir çok sorunu varken anlaşılmaz faaliyetler içine girdiğini iddia ederek, şöyle konuştu:
\'Türkiye'nin üniter yapısı, milli değerleri, devlet yapısı, toprak bütünlüğü çok büyük tehdit altına alınıyor ve Türkiye bölünmenin eşiğine doğru sürükleniyor. Şimdi dördüncü demokratik paket olarak adını koyduğu zırvalarla Türkiye'nin nereye sürükleneceğini görmesine rağmen gerekli tedbiri almıyor, dolayısıyla ortak akıl olarak, Oslo'dan İmralı'ya, İmralı'dan Kandil'e kadar müzakere süreciyle Türkiye'yi kardeş kavgasının içine sokmaya çalışıyor.
Bunun demokrasiyle insan haklarıyla, özgürlüklerle alakası yok. Bin yıldan bu yana kardeşçe yaşayan insanları birbirine hasım etmenin kime ne faydası var? Bu uygulama artık iyi anlaşılmalı, Adalet ve Kalkınma Partisi arka bahçesinde hangi düşünceler varsa dayatmayla onu toplum hayatına geçirmeye çalışıyor.\'
Başbakan Erdoğan'ın bunları yaparken, \'milletimizin yüzde 51'i bizimle beraber\' dediğini, yüzde 49'u ise adam yerine koymadığını, hatta MHP'yi \'yavru muhalefet\' diye tanımladığını hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti: \'Sayın Başbakan, sen Kasımpaşa'nın arka sokaklarında top kovalarken, Milliyetçi Hareket Partisi, Türk siyasi hayatında büyük tehlikeleri aşarak, mağduriyet ve mahkumiyet yaşayarak Türkiye'nin bağımsızlığını koruyarak bu güne kadar gelmiş bir partidir. Sen, hasbel kader Türkiye'nin yaşamış olduğu sosyal ekonomik kriz sonrası, milletimizin bir arayışa başlaması ve yeni kurulmuş bir parti olarak size yönelmesi halini, 'ben her şeyde varım, cumhuriyet döneminden beri bu millet benimle mi zannediyorsun?' Yarın iktidardan düştüğün takdirde sen yavru bile olamazsın.\'
\'AK'I BUGÜNLERİ HESAP EDEREK SÖYLEMİŞLER\'
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın yine muhalefeti küçümsemek için CHP ve MHP kısaltmalarını \'h\' harfini \'ha\' diye telaffuz ettiğini, buna karşılık Adalet ve Kalkınma Partisi kısaltmasını ısrarla \'AK Parti\' olarak kullanılmasını istediğine işaret etti.
\'Parti kısaltmasında 'AK' ısrarının, daha parti kuruluşunda bugünleri hesap ederek, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını örtme amaçlı konulmuş olabileceğini ifade eden Bahçeli, 17 Aralık'ın kara bir leke olarak tarihe geçtiğini söyledi.
Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gidilmemesinin toplumlar için çok ağır sonuçları olduğunu, bunun en yakın örneklerinin Endonezya, Tunus, Mısır, Libya ve Suriye'de görüldüğünü dile getirdi.
Başbakan'ın Mısır'daki halk direnişinin sembolü olarak kullandığı \'Rabia\' işaretinin bu operasyon sonrası, \'Dört bakan ve çocukları\' olarak anlamlandığını ileri süren Bahçeli, Başbakan'ın ülkenin geleceği için çocukları ve bakanlarıyla yargıya hesap vermesi gerektiğini savundu.
Bahçeli, Tire Ticaret Odasını da ziyaret ederek, sivil tolum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi.
Devlet Bahçeli, Ödemiş ve Bayındır ilçelerinde düzenlediği mitinglerde ise 30 Mart seçimlerinin yerel yönetimlerin Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.
Yapılacak seçimlerle birlikte yaşananlara \'Dur\' denilmesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, MHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Taşer ve ilçe belediye başkan adayları için vatandaşlardan destek istedi.
Buca'daki seçim bürosu açılışında konuşan Bahçeli, bazılarının İzmir'i iki siyasi partiye mahkûm ettiğini, İzmir'in milli iradesini ambargo altına almaya çalıştığını belirtti. Bazı kamuoyu araştırmacılarının, medya mensuplarının İzmir'de seçimleri yorumlarken 'ya AKP, ya CHP alır' diyerek kıyaslama yaptıklarını belirten Bahçeli, bunun siyasi partilere, kurucularına, üyelerine, destekçilerine hakaret olduğunu belirterek, \'Bunlara İzmirliler olarak cevabımız olacak, ne AKP, ne CHP, var gücümüzle MHP diyoruz\' dedi.
Bahçeli, İzmir'in bir arayış içinde olduğunu ve gözünün ucuyla MHP'lileri izlediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
\'Siz varsanız İzmir sizinle olacak. Propagandaların tesiri altında kalıp, gerçek yarışı görmemezlikten gelmeyin. Büyük şehirlerde hep bu oyun oynanıyor, 'seçilme şansı yok, şu tarafa verelim...' Bir de kendine güven, 'benim de seçilme şansım var' de. 30 Mart'ta belediye başkanları seçimi, Ağustos'ta cumhurbaşkanı, 2015'te milletvekilleri...
Bu sadece seçim olmayacak. Türkiye'nin geleceğini belirleyecek bir süreç olacak. Bu süreçte oy çalanları, ülkeyi çalanları iktidar yapmayacaksınız. Adalet ve Kalkınma Partisi 'yüzde 51 ile geldim, millet yanımda' diyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, evet doğrudur, yüzde 51 ile geldin. 30 Mart'ta iktidar değişikliği olmaz, gerilemesi başlar. 2015 yılında hep beraber söyleyeceğiz, mehter marşıyla geldin, İzmir marşıyla gideceksiniz.\'
''AYAKKABI KUTUSU PARTİSİ''
Daha sonra Karabağlar'da seçim bürosu açılışına katılan Bahçeli, partililere seslenerek sandık başlarında hileler olduğunu vurguladı.
Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın \'AKP\' dendiği zaman \'hayır, bize AK Parti diyeceksiniz\' dediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
\'Zekası, kabiliyeti olanlar hemen gerçeği görüyor, vaad ettiklerini yerine getirmediği için, sosyal ve ekonomik sorunları çözemediği, işsizliği yenemediği için Adalet ve Kalkınma Partisi değil, Aldatma ve Kandırma Partisi diyor. Bir bankanın genel müdürünün evinde 4,5 milyon doların ne işi var? Bunu ayakkabı kutusunda niye saklıyorsun? Bu memleketin zeki çocukları Aldatma ve Kandırma Partisi derken ilave yapıyor, Ayakkabı Kutusu Partisi diyor. 17 Aralık günü saat baba-oğul konuşmalar oluyor, montaj diyor, bir evde ya da villalardan 2,2 milyar dolarlık para dağıtımı, başka yerlere gönderilmesi operasyonunu başlatılıyor. Zeka dolu vatan evlatları bir ad daha koyuyor, 'Adalet ve Kalkınma Partisi, Aileyi Kalkındırma Partisi haline geldi' diyor. 11 yıllık iktidara 'ak' demek mümkün mü, bunlar kazandibi gibi kapkara.\'
Konuşması sırasında eliyle partisinin bozkurt simgesini yapan Bahçeli, \'Biz her zaman böyle yapıyoruz, herhalde rahatsız oluyor, bunun yerine kendisine işaret bulayım derken Mısır'daki Rabia işaretini alıp ülkeye getiriyor. Güya inanmış çevrelere böyle selam gönderiyor. Bekledik bekledik, bu Rabia deyip duruyor ama bunu altından ne olacak derken dört tane bakan ve çocuğu çıktı. Dört bakan ve çocuğunun işaretidir. Öyleyse bu işaretin hesabını Recep Tayyip Erdoğan verecek\' diye konuştu. (AA)
|
