Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal 6 bağımsız vekil adına demokrasi bildirisi okudu. Bal yargı, emniyet ve medyaya müdahaleye dikkat çekti. Yürütmenin, yasamadaki çoğunluğu arkasına alarak yargıyı kontrol ettiğini söyleyen Bal, “Bu adı konulmamış bir darbedir. Türkiye’de sistem tıkanmıştır” ded
Gündem01 Mart 2014 Cumartesi, 07:05 Paylaş Tweet Paylaş Gönder Yazdır A A Gönder
AK Parti'den istifa eden 6 vekilden demokrasi bildirisi
İLGİLİ HABERLER
ŞEKER'DEN ŞOK AÇIKLAMA
Türkiye bunu hak etmiyor
ÇARPICI DETAY
İLK AÇIKLAMA
Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, kendisi başta olmak üzere eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile milletvekilleri Hakan Şükür, Hasan Hami Yıldırım, Haluk Özdalga ve Erdal Kalkan adına Meclis’te düzenlediği basın toplantısında ‘Demokrasi Bildirisi’ okudu. İdris Bal, Türkiye’nin geçmişte antidemokratik süreçler yaşadığını, 28 Şubat süreci ve o süreçte yaşananların hafızalarda tazeliğini koruduğunu vurguladı.
Son dönemde Türkiye’nin yine antidemokratik bir süreç içerisine girdiğini belirten Bal, “Ülkemiz İslam dünyası ve gelişmekte olan ülkeler açısından model ülke olarak kabul edilirken, son gelişmelerle model olmak bir tarafa kendisi bölgede bir sorun haline gelmektedir. Antidemokratik adımların atıldığı bu süreçte demokrasiye, şeffaflığa, hesap verebilirliğe, barışa, ortak yaşam bilincine, evrensel değerlere inanan insanlar olarak hayati konuların kamuoyuna hatırlatılmasının faydalı olduğunu düşünerek aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyoruz” dedi. Bildiride şu hususlara dikkat çekildi:
TÜRKİYE NORMALLEŞMELİDİR
*Darbe sadece silahla, tankla yapılmaz. Şu anda yürütme, yasamadaki çoğunluğu da arkasına alarak yargıyı kontrol etmektedir. Bu aslında adı konulmamış bir darbedir. Türkiye’de sistem tıkanmıştır. Türk demokrasisinin istikrarı, imajı ve hukuk devleti gereği sistemin önü açılmalı, Türkiye normalleşmelidir.
*Kuvvetler ayrılığı yöneticilerin, yönetimin ceberutlaşmaması, diktatörleşmemesi için demokrasilerde temel kural haline gelmiştir. Türkiye’de şu anda kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmıştır. Yargı, yürütme ve yasamanın çoğunluğunun kontrolüne girmiştir.
*HSYK düzenlemesi demokratik bir ülkede düşünülemez. AB normları açısından kabul edilemez. Yargıyı kontrol ve baskı amaçlıdır.
*Hakim ve savcıların keyfi olarak yer değişikliğine tabi tutulması yargı bağımsızlığına müdahaledir.
MUHABERAT DEVLETİ YOLUNDA
*Polisin tasfiye mantığı ile yerlerinin değiştirilmesi ülkenin iç huzuru ve güvenliği açısından önemli zafiyetler oluşturabilir.
*Medya ve medya mensupları ve her kesime yönelik baskılar sona ermelidir.
*Üniversite ve düşünce kuruluşları bağımsız olmalıdır.
*İnternet düzenlemesindeki kararlar ülkemizi maalesef bir muhaberat devleti yapma yolunda alınan kararlardır.
*MİT’e dair düzenleme operasyon yetkisinde suistimallere, ciddi sorunlara yol açabilir.
‘Siyasete servet için değil vermek için girilmelidir’
*Sayın Cumhurbaşkanı üzerine düşen görevi yerine getirememiştir. İnternet ve HSYK düzenlemesini onaması bunun bir göstergesidir. Yolsuzluklara, yargının kontrol ediliyor olmasına karşı ciddi, net uyarılarda bulunamamıştır.
*Sayıştay güçlendirilmeli, yetkileri iade edilmeli, statüsü dünyadaki birinci sınıf demokrasilerdeki yere getirilmelidir.
*Partiler kurumsallaşmalı, lider partisi olmaktan çıkmalıdır. Liderlerin partisi algısı, partilerin lideri algısına dönmelidir.
*Parti içinde tahammül gücü, hazım kapasitesi artmalıdır. Bunun için seçim kanunu değiştirilmeli, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
TABU SİYASETİ BİTSİN
*Din, tarih, Atatürk, laiklik ve her türlü klasik tabu üzeriden siyaset sona ermelidir.
*Siyasetin ön şartı içinde siyaset yapılan toplum ile toplumun farklı renkleri ile barışık olmak, onların inançlarını, kültürlerini yaşayabilmeleri için imkan hazırlamak ve onların toplumun ve devletin farklı yerlerinde yer alabilmeleri için uygun meşru kanallar açmaktır.
YOLSUZLUK SORUŞTURULSUN
*Siyasete, servetine servet katmak, almak için değil, vermek için girilmelidir.
*Ne şekilde olursa olsun, kimler karışırsa karışsın, her türlü yolsuzluk sonuna kadar soruşturulmalı, yargılanmalı ve yolsuzluğa giden yollar kapatılmalıdır.
*Siyasetçilerin kişisel hırsları ve kariyerleri için devlet sistemi bozulmamalıdır. Devletin DNA’ları ile oynanmamalıdır.
*Siyasal ahlak montaj argümanlarıyla harcanacak kadar değersiz değildir. Gerçek neyse bağımsız kurumlar tarafından ortaya çıkarılmalıdır.
*Bu ülkede bir daha ne 28 Şubat yaşanmalı ne de insanların birbirlerini bitirme planları yaptığı, fişlemelerin yapıldığı antidemokratik uygulamalara müsaade edilmelidir.
*Türk siyasetinde köşeli kişiler değil ilkelere kendini adamış, demokrat, özgür insanlar daha fazla yer almalıdır.
*Dış siyasetimiz tekrar barış mantığına, kazan kazan mantığına, tıpkı Suriye ile İsrail’i barıştırmak için arabuluculuk yaptığı model bir formata geri dönmelidir.
*Türkiye’de siyasi partiler arasındaki ideolojik makas daralmalı, partiler birbirleri ile savaşmaya hazır aktörler olarak algılanmak yerine
hizmette yarışan dost aktörler olarak algılanmalı.
BUGÜN GAZETESİ
|