|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Çözümünüz sandıkta değil, Taksim’de
09 Haziran 2013 Pazar, 08:27
Kadri Gürsel /Milliyet
|
|
Dün yapılan AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının öncesinde, iktidar partisinin bu en üst organının bir erken genel seçimi tartışacağı konuşuluyordu.
Mart 2014’te, aynı gün yerel genel seçim sandıklarının seçmenin önüne birlikte konulması...
Taksim’deki toplumsal patlamanın siyaset üzerinde sonuçları mutlaka olacaktı. AKP MKYK’sının erken seçimli tartışma gündemi, yerleşik siyasetin Taksim’e verdiği ilk tepkidir sadece. Arkası gelecektir.
Ne karar alırlarsa alsınlar; biz gösterilen siyasi reflekse bakıp şu soruyu soralım: Taksim’deki toplumsal patlamanın, Başbakan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın aklına hemen sandığı getirmesi doğru bir tepki midir?
Buna cevabım hayır.
Bugünkü durumun, 2007’deki e-muhtıra olayında olduğu gibi askerin veya vesayetçiliği üstlenmiş herhangi bir organın siyasete müdahalesiyle uzaktan yakından alakası yok ki cevap sandıkta meşruiyet ve güç tahkimi olsun.
Bugünkü sorun, Başbakan Erdoğan’ın kutuplaştırıcı, otoriter ve özgürlük karşıtı politikalarından kaynaklanıyor.
Çözüm, bu politikalardan vazgeçmesidir.
Bunun nasıl olacağı ise AKP’nin sorunudur.
Bu arada bir dipnot düşelim: Erdoğan’ın meselesi danışmanlarının kabul ettiği gibi sadece üslubu değil.
Alkol ve kürtaj yasağı, “4+4+4”, keyfi ve uzun tutukluluklar, medyanın susturulması, tek adamın keyfi ve otoriter yönetimi, Alevilerin sistemli dışlanması...
Sorun, yalnızca bir kısmını sıraladığım icraat.
Bu liste çok daha uzatılabilir.
Başbakan bu icraatı, kurbanlarına hakaret etmeden, aşağılamadan, en soğukkanlı haliyle bile sürdürseydi, çatışma ve istikrarsızlığın kötü tohumlarını yine de ekmiş olacaktı.
Evet, sorun bu politikalardır. Başbakan artık gücünün sınırına geldiğini görmelidir. Niyeti gücünü zorlamaksa ve kendi seçmeninden sırf bunun için destek tazelemek maksadıyla erken seçime gitmek gibi bir düşünce varsa aklında, bilmelidir ki bu politikalarla yol açacağı sonuç, sandığın neticesi ne olursa olsun sadece istikrarsızlık, toplumsal çalkantı, sermaye kaçışı ve itibar kaybı olacaktır.
Erdoğan olumlu yönde değişmezse bu elbette AKP’ye bir biçimde olumsuz olarak yansır.
Lakin kimse AKP’nin sandıkta tepe taklak olmasını beklememelidir. Çünkü ne AKP’nin yerleşik siyasette bir alternatifi var, ne de 31 Mayıs toplumsal patlamasının parlamenter siyasette bir karşılığı... CHP ve BDP’nin de bu toplumsal hareketten güç devşirme kapasitesi bulunmuyor.
Ayrıca Erdoğan söz konusu bölücü ve kutuplaştırıcı politikaları için kendi seçmeninden yeniden destek alsa ne yazar, almasa ne yazar? Meselesi kendi seçmeniyle değil, bu politikaların mağduru olan ötekileştirdiği kitlelerle...
Yalnız, dikkatten kaçırılmaması gereken bir nokta var. Başbakan yukarıda dikkat çektiğimiz politikalarını bugünden gözden geçirmez ve Taksim’deki direnişçilere karşı sertlik uygulamayı seçerse, kendi kışkırttığı istikrarsızlığın kendisine dokunacak zararıyla, hem de seçim sandığında bir şekilde yüz yüze kalabilir.
İşte bu bakımdan Başbakan, bir sürpriz etkisiyle sahne alan “90 Kuşağı”na sokakta yenildiğini olgunlukla içselleştirmeli, danışmanlarının ürettiği komplo teorilerine kanmamalı, hatayı “uluslararası güç odakları”nda değil kendisinde aramalıdır.
al-monitor.com web sitesindeki “Erdoğan kavgayı mı seçti?” başlıklı son yazımda da vurguladığım gibi, kendisi rasyonel bir liderse, bundan sonra yapabileceği sadece “yenilgi kontrolü”dür.
Başbakan olarak siyasi kariyerinin ilk mağlubiyetini aldığı, çocukları yaşındaki bu insanlara şefkatle yaklaşmalı, kendi yenilgisini yönetmelidir. Onlara saldırmayı asla aklından geçirmemeli, bunun yerine müzakereyi seçmelidir. İlk iş olarak da Gezi Parkı’nın kendisinden yaşça büyük ağaçlarını sökerek oraya ne AVM, ne şehir müzesi ne de başka bir binayı kondurmayacağını ilan etmeli ve bu kavgayı başladığı yerde, ilk nedenini ortadan kaldırıp hemen yarın bitirmelidir.
Saldırıyı seçmenin, kendisi, partisi ve Türkiye için nasıl bir felaket olacağını uzun uzadıya anlatmanın gereği yok.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|