|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
HABER |
|
Demokrasinin teminatı Kürt meselesinin çözümüdür
22 Nisan 2011 Cuma, 07:59
|
|
Güneş Kral’ olarak da anılan Fransa Kralı 14. Lui Avrupa tarihinde saltanatı en uzun sürmüş hükümdardır: Resmen 72 fiilen ise 54 sene! Başa geçtiğinde çocuk olduğundan krallığı bir müddet kral naibi Colbert yönetir. Kral Lui uzun saltanatı esnasında pek çok önemli iş yapmış yaptırmış bir hükümdardır. Ona atfedilen ‘L’Etat C’est Moi’ (Devlet Ben’im) sözünü edip etmediği konusunda tarihçiler anlaşamaz ama deyim siyaset lügatçesinde mutlakıyeti tarif eder.
Başbakan’ın ikide birde, birey ve toplum hayatını ilgilendiren herhangi bir sorunda ‘teminatı benim’ diyerek böyle bir sorunun olmadığını iddia etmesi veya sorunun çözümünün sahibi olduğunu ima etmesi bana her defasında Kral Lui’nin deyişini hatırlatıyor. Strazburg Avrupa Konseyi konuşmasında başka dinlerden olanların din ve vicdan özgürlüğü sorusuna verdiği cevap gibi bir aralar tertip ettirdiği ‘Dolmabahçe Toplantıları’nda verdiği teminatlar bu kadir-i mutlak duruşun sayısız tezahüründen birkaçı. Başkanlık sistemi hayali de cabası.
Bu devirde Türkiye gibi bir ülkede, demokrasisi güdük olsa da sorunların çözümü için tek yetki ve tek sorumluluk bir başbakanın ya da bir tekadamın tasarrufunda olabilir mi? Felsefî ve hukukî anlamda olsa dahi bedenen bu mümkün mü? Sorunlar ve çözümlerinin tek teminatının başbakan olamayacağını, onun sorunlarla ilgili kanaatlerinin de kâfi olmadığını her defasında yaşamıyor muyuz?
Pazartesi sabahı AKP adaylarının tanıtımı dolayısıyla yaptığı konuşmada Başbakan ‘Bu ülkede Kürt meselesi artık yoktur. Kürt kardeşlerimin meseleleri vardır. Kürt kardeşlerimi istismar edenler de vardır’ dedi. Aynı günün akşamı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Kürt meselesini doğrudan ilgilendiren bir siyasî kararla memleketi birbirine kattı. Başbakan’ın Kürt kardeşlerini yüksek yargı istismar ediyor olmasın sakın.
Nitekim YSK kararının yarattığı ve eğer düzeltilmeseydi ilerde yaratacağı kargaşa ortamı zihinleri ve kalemleri o kadar meşgul etti ki muhtemelen aynı yaklaşımın parçası olan KCK davasında iddianamenin ilgili mahkemelerde ardı ardına kabul edilmesi tamamen gözden kaçtı.
Yaklaşım açık: Devlet Kürt siyasetine siyasetten el çektirmeye çalışıyor. Siyaset ve toplum ise direniyor. Doğal olarak MHP’nin dışında kalan bütün siyasî aktörler YSK kararını kınamakla kalmayıp inisiyatif aldılar, çözüm arayışına girdiler, ellerini taşın altına koydular. Bu gibi durumlarda devletçi reflekse dönen CHP bu defa bir anlamda ‘yeter’ dedi. Bakanlar, meclis başkanı dâhil siyaset ve toplum bu yaklaşımın siyasete, seçime, bölgeye, yeni anayasaya, hâsıl-ı kelâm memleketin bekasına hayır getirmeyeceğini gördü.
Dolayısıyla Kürt meselesi hiç olmadığı kadar ve Başbakan’ın kanaatinin tam aksine varlığını sürdürüyor. Hatta öyle sürdürüyor ki eğer YSK kararı düzeltilmeseydi Kürt meselesi önümüzdeki dönemin biricik konusu haline dahi gelebilir, Türkiye’nin tüm enerjisini, bugüne kadar hasrettiğinden de fazlasını alıp götürebilirdi.
İlk karar sonrasında oluşan siyasî ve toplumsal tepki ve mutabakat Kürt meselesi ve meselenin çözümünün demokrasinin teminatı olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmış bulunuyor. Kürt meselesi kalıcı bir çözüm yoluna sokulabilirse işte o zaman müstakbel demokrasinin teminatı olma özelliğini yerine getirecektir. Her hal ve kârda ‘teminat’ tekadamda değil, toplum ve siyasette.
Nitekim Başbakan’ın kanaatinin aksine AKP’nin seçim beyannamesinde şöyle yazıyor: ‘Kürt meselesini, kardeşliğimizi pekiştirecek şekilde, tamamen özgürlükler ve demokrasi zemininde çözüme kavuşturacağız ve bunu hiçbir çekinceye fırsat vermeden sürdüreceğiz. Böylece Türkiye’nin ilerlemesi, kalkınması noktasında bir pranga olan bu sorun, artık geri dönmemek üzere tarihe havale edilecektir.’
|
|
Kaynak : Cengiz Aktar/Vatan |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|