İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Yeni rant: Kentsel dönüşüm

Yeni rant: Kentsel dönüşüm

08 Ekim 2012 Pazartesi, 07:26

Ehmed PELDA/Özgür Gündem

Hükümet ilan ediyor. Erdoğan törenlere katılıyor. Halk söylenenlere inanıyor ve umutlu. Artık herkes güllük gülistanlık bir yaşamın içinde olcakmış. Herkes daha güzel evlerde kalacak ve refah kendiliğinden gelecekmiş. Üstelik artık depremde ölüm korkumuz da olmayacakmış.

Bakınız bu kentsel dönüşüm söyleminin arkasında neler var. Yapılan uygulamalar bunun cevabını açığa çıkarıyor.

Devlete ait kuruluşlar, lojmanlar, dinlenme yerleri, salonlar yıkılacak ve bunlar halka sunulacak söylemi. Öncelikle kemalist bürokrasinin eline geçirdiği bu güzelim yerlerin ellerinden alınması. Çok çok iyi bir girişim. Ülkenin en güzel yerlerini adeta işgal ederek. Karargah, dinlenme yerleri, ordu evleri, lojmanlar, okullar, valilikler olarak inşa ettiler. Hiçbir bedel ödemeden kullandılar. Bugün bunların elinde varlıkların alınması aynı zamanda egemenliklerine de son verilmesidir. Memur sınırlarını bilmeli ücretine razı olmalı ve ek ihtiyaçlarını ücretiyle karşılamalı.

Birbaşka sorun hem ekonomik nedenlerle daha sonra da Kürt köylerinin boşaltılmasıyla yani siyasi nedenlerle insanlar kente göçetmek zorunda kaldılar. Gecekondularda küçük evler ve sığınak gibi birimler yaptılar. Bunlarda yıkılacak. Bunun karşılığında gecekondu sahiplerine bir daire verilecek. Bu da akılcı gibi görülüyor. Ama gerçekten öyle mi?

Elbet doğal olarak beklenen ise boşaltılan yerlerin kamu yani halkın kullanımına açılmasıdır. Örneğin Almanya’nın birleşmesinden sonra başkent Bonn’dan Berlin’e taşındı. Bürokrasinin elindeki birçok bina, kira vererek kaldıkları apartman ve daireler boş kaldı. Devlet bu boşalan alanları sivil toplum örgütlerine açtı. Üniversitedeki kapasiteyi arttırdı ve boşlukları öğrencilerle doldurdu. Bazı mekanları AB kurumlarına sundu. Böylece hem kentte oluşan nüfus boşluğu ve bundan olumsuz etkilenen ekonomik sorunlar minimize edildi, hem de daha iyi çalışma koşullarına ulaşan sivil toplum örgütlerinin, öğrencilerin ve AB kurumlarının verimliliği arttı.

Peki Türkiye ne yaptı. Yasalar uydurdu, hala da uyduruyor, üstelik buna meşruiyet sağlamak için de depremi gerekçe gösteriyor. kamu binalarını, yerleşkeleri yıkıyor ardından el koyduğu öteki hazine arazilerini de ekliyor ve özelleştiriyor. Gecekondular da buna dahil. Çünkü şimdi çoğu nerdeyse kentin ortasında kalmış ve yerlerine çok büyük gelir sağlayıcı bina, AVM, Otopark gibi birçok yapı inşa edilebilir.

Bu işlemleri de TOKİ ve ilgili bakanlıklar eliyle yürütüyor. İhaleye çıkan arazilerin büyük bölümünü, Çalık gibi, Varyap gibi ya da Ağaoğlu gibi hükümete, tarikata ve cemaate yakın büyük firmalar alıyor. Tabii birde petrol zengini Arap şeyhleri. Erdoğan’ın, Bakanların ve milletvekillerinin çocukları, akrabaları ve onların çocukları da elbette paysız kalmazlar.

Bunlar evler, villalar, daireler, binalar dikecekler. Zenginler için etrafı büyük duvarlarla çevrili, özel korumalı olacak. Okul, bahçeler, parklar, yüzme havuzları, özel otoparklar ile birer cennet olacaklar. Hemen ötesinde ise büyük mü büyük, devasa binalar dikilecek. Küçük metrekarelere bölünmüş düşük kiralı, ya da çok yıllara yaygın ödeme koşullarıyla evler işçilere tahsis edilecek. İşsizler, yaşlılar ne olur bilemem.

Ama efendiler bilir. Bunlar potansiyel suçlu. Kriminal haliyle sürekli gözetimde tutulmaları, arada gözaltına alınmaları, işkence ve tehdide maruz kalmaları normaldir.

Bunların çocukları, okulları, ulaşım araçları, trafiği elbette farklı olacak. Artık zenginlere bulaşamayacaklar. Örneğin hayatta koç sabancı ailelerine rastlamadıkları gibi bundan sonra artık şeyhleri, cemaat liderlerini, şimdi fabrika sahibi olmuş eski dava arkadaşlarını göremeycekler. Hem de aynı kentte ve caddenin öte tarafında olmalarına rağmen. Çelişkinin yüzü açığa çıkmayacak nasılsa.

Çünkü bu iş 20 yılı öngörüyor. Üstelik 700 milyar dolar iş hacmi yaratıyor. Sadece inşaatta. Sanayide değil. birçoğu yine ithal ve ulusal borçlanma yine devam edecek. Karşılığında da ücretler daha bir düşecek. Başka yol yok.

Oysa yeryüzünde kentsel katılım nasıl toplumsal alana daha faydalı olur diye tartışmalar var. Mimari yapı bile sivil toplum örgütlerine, halka danışılarak düzenleniyor.

Evet Türkiye’nin yeni bir inşaaya ihtiyacı var ama böyle değil. bu zihniyetle ve açlıkla değil.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız