CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ın görevden alınması, Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ile Akdoğan arasındaki krizin gözler önüne serilmesine neden oldu.
Beyaz TV'de Özge Özsağman'ın sunduğu ve gazeteciler Rasim Ozan Kütahyalı ile Mehmet Faraç'ın yorumcu olarak katıldığı "Basın Odası" programına telefonla bağlanan Gürhan Akdoğan ile Sena Kaleli karşılıklı suçlamalarda bulundu.
Gürhan Akdoğan, dolaylı ifadelerle "Atatürkçülük ve parti ideolojisine bağlı olduğu için görevden alındığını" öne sürerken, Sena Kaleli, bu iddiayı yalanlayarak, "disiplinsizlik ve seçim sürecinde eşgüdüm içerisinde çalışmamasının" esas gerekçe olduğunu dile getirdi.
İşte Beyaz TV'de dün gece Basın Odası Programı'nda yaşanan diyaloglar:
GÜRHAN AKDOĞAN YAYINA TELEFONLA BAĞLANIYOR...
Özge Özsağman: Ajansta okudum, CHP'de görevden alınan İl Başkanı Gürhan Akdoğan, "kendisine görevden alındığına ilişkin henüz yazılı ve sözlü bir tebilgat yapılmadığını", söylemiş... "Ben de basından öğreniyorum", demiş...
Rasim Ozan Kütahyalı: Size tebliğ edilmedi mi Gürhan Bey?
Özge Özsağman: O süreçte neler yaşandı?
Gürhan Akdoğan: Ne kadar doğru bilmiyorum ama Sena Kaleli'nin basında bir demeci var. "Böyle gerekliydi, böyle yaptık" diyor.
'KALELİ NEDEN SİZİN YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTEMİYOR?'
Özge Özsağman: "Biz iktidar olmak istiyoruz, bunun için biz teşkilatla uyum içinde çalışmak istiyoruz" demiş... "Gürhan Akdoğan'ın görevden alınması bunun için gerekliydi" demiş...
Rasim Ozan Kütahyalı: Sizin "yüzünüzü görmek istemiyormuş" Sena Kaleli. Niye yüzünüzü görmek istemiyor?
Gürhan Akdoğan: Bizim tüzüğümüzde çok açıktır. Nelerin suç olduğu, cezalar yazılıdır. Ama ben size açık söyleyeyim, ben şu suçları işledim: Ben bir devrimciyim, Atatürkçüyüm. Bunu her yerde ifade ediyorum. Ben partinin ideolojik özüyle ilgili düşüncelerimi açıkça ifade ediyorum. Belki bunlar suç teşkil etmiş olabilir. Belki ondan olmuş olabilir.
AKDOĞAN: KALELİ, BÖYLE BUYURMUŞ!
Rasim Ozan Kütahyalı: Yani Atatürçü olduğunuz için mi tasfiye edildiniz?
Gürhan Akdoğan: Bilmiyorum. 2007'den beri iki seçim yaşadım, iki referandum ve iki Kurultay olmak üzere çok ciddi deneyime sahibim. Kaldı ki 2009 yılında Sena Kaleli'yi belediye başkan adayı gösteren kişiyim ben. Dolayısıyla benim ne suç işlediğimi Sena Hanım ifade edecektir. Ama basından öğrendiğime göre "böyle gerekliydi" diye buyurmuşlar. Bu buyurganlık benim çok ateşli, çok etkili Atatürkçü, laik, demokratik, sosyal devlet özelliğini savunmak, partinin ideolojik eksenini savunmak, emek eksenli söylem geliştirmekse bunu bilemiyorum. Tahmin ediyorum bunlarla ilgili olabilir. Ben başka bir suç işlemedim.
Özge Özsağman: şimdi Sayın Akdoğan bir sürü iddia var. Bursa il yönetiminin Önder Sav'dan yana tavır aldığı konuşuluyor. Yaşanan tartışmaların fitilini bunun ateşlediği konuşuluyor. "Milletvekili adaylığında sizin istifa etmemeniz de bunda etkili oldu" deniyor.
'FETHULLAH ÖVÜLÜRKEN, CEMAATLERİ CİDDİ BİÇİMDE ELEŞTİRDİM'
Gürhan Akdoğan: Şimde Deniz Baykal'la da Önder beyle de çalıştım. Herkes, tüm Türkiye'deki örgüt biliyor ki, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun seçildiği 22 Temmuz Kurultayı'nda en etkili önderlik eden parti örgütlerinin başında olan bendim. Ve Kurultay'daki ilk konuşmayı ben yaptım. Bir yanlışım olamaz. Partimizde tabii ki çeşitli görüşler olabilir. Fethullah'ın övüldüğü, sözlerinin edildiği ortamda, gerek cemaatlere, gerek tarikatlara karşı çok ciddi eleştiriler getiren bir insanım. Sonuçta benim bu eleştirilerim partinin ideolojik özüyle ilgili...
'PARTİDE ATATÜRKÇÜLER TASFİYE Mİ EDİLİYOR?'
Rasim Ozan Kütahyalı: Peki partide Atatürkçüler tasfiye mi ediliyor? Siz öyle şeyler söylüyorsunuz ki şaşırıyorum. Böyle mi gözüküyor sizin güzünüzde? Herhalde Muhammet Çakmak ve Binnaz Toprak'ı kastediyorsunuz... Biraz daha açık konuşun Gürhan Bey...
Gürhan Akdoğan: Benim söylediğim şeyler çok açık. CHP Kuva-i Milliye'dir, CHP Müdafa-i Hukuk'tur. CHP Uğur Mumcu'dur. CHP Mustafa Kemal'dir. Benim söylediklerim bunlar, başkalarının ne söylediğini çok dikkate almıyorum ben...
Rasim Ozan Kütahyalı: Mesela diyorlar ki oyunu düşürdüler Bursa'da CHP'nin. Doğru mu?
Mehmet Faraç: CHP'nin Türkiye'de en başarılı 5 il örgütünden birisidir. Bütün CHP tabanı bunu bilir. Bence CHP için bir kayıptır. Gürhan Akdoğan bir kayıp yaşamamıştır şu anda. Sena Kaleli, "Biz iktidar olmak istiyoruz, Bunun için teşkilatla uyum içerisinde çalışmamız gerekiyor. Gürhan Akdoğan'ın görevden alınması bunun için gerekliydi" demiş. Bence bu çok üzücü; böyle bir açıklama CHP tabanını çok üzer. Sanki iktidar olmayı Akdoğan gibi isimler engelliyormuş gibi bir izlenim doğar; bu haksızlık olur. Ben şunu sormak istiyorum Akdoğan'a; sizin görevden alınmanız nasıl yankı uyandırdı Bursa'da?
Gürhan Akdoğan: Ben "şu tarihi sorumluluk içindeyim" dedim. CHP İl Başkanı olarak sorumluluğumu yerine getireceğimi söyledim ben. "Benim ideolojik eksenimin değiştirilmesini kimse isteyemez" dedim. Ben 2004'de Bursa'da Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildim, 38 gün kala. Ordan itibaren Bursa'da oylarımız sürekli artmıştır. Yani yüzde 18, yüzde 22, yüzde 23 ve en son Sena Hanım'ı belediye başkanı adayı gösterdiğimiz seçimde yüzde 27 oy aldık. Bursa tarihinde böyle bir oy patlaması olmamıştır.
Rasim Ozan Kütahyalı: Yani oylar arttı mı, 140 binden 250 bine mi geldi?
Gürhan Akdoğan: 2002'de 140, 2004'de 170 bin, 2007'de 240 bin, 2009'da 338 bin, hepsi bizim olmamakla birlikte referandumda hayır oyları 655 bin olmuştur. Hayır oyları yüzde 44 çıktı, Türkiye ortalamasının yüzde 2 üzerindedir.
'ŞU ANDA BÜTÜN PARTİ ÖRGÜTÜ MÜ TASFİYE EDİLİYOR?'
Rasim Ozan Kütahyalı: Size bireysel olarak mı yapıldı bu, yoksa şu anda Bursa İl Örgütü ayakta mı? Kaleli ve ekibi bütün Bursa il örgütünü mü tasfiye ediyor?
Gürhan Akdoğan: Şu anda net bilgi gelmediği için bir bilgim yok açıkçası. Ama görevden alındığıma ilişkin bilgiler geldi bana.
Özge Özsağman: Sayın Akdoğan 1980 öncesi il başkanlığı yapan bir isim geldi değil mi yerinize? Erhan Sevimli atandı değil mi?
Gürhan Akdoğan: Öyle söylüyorlar..
'ERHAN ABİ SAYGI DUYDUĞUM BİR İSİM'
Rasim Ozan Kütahyalı: Tanıyor musunuz? Örgütten biri mi?
Gürhan Akdoğan: Erhan abi çok saygı duyduğum bir büyüğümüzdür. Seçkin bir insandır. Ama atandığını da sözel olarak biliyorum. Herhalde yarın Bursa'ya döndüğümde kendisiyle görüşeceğim.
Rasim Ozan Kütahyalı: Bana gelen mesajlar var. Diyorlar ki "Önder Bey'e çok yakın bir isimdi, daha Atatürkçü, daha ulusalcıydı. Bunun bu partide barınması yeni dönemde zararımıza olur." Bunlar sizin daha önce duyduğunuz şeyler miydi? Yeni Genel Merkez sizi Baykal'a yakın, Önder Sav çizgisinde olduğunuz için mi bu şekilde tasviye etti?
Gürhan Akdoğan: Ben iki parti büyüğüme de çok ciddi saygı duyan birisiyim. Onlarla çalışmaktan da büyük memnuniyet ve gurur duydum. Ama benim bütün söylemlerim kişilerle ilgili değil. Benim söylemlerim parti programıdır. Parti programı ise 1923'te yapılan programdır. Mustafa Kemal ne söylüyorsa, ben onu söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim.
'BU İSİMLERE KARŞI MUHALEFET Mİ, BİAT MI ETTİNİZ?'
Rasim Ozan Kütahyalı: Ben bir soru daha sormak istiyorum. O zaman size bir eleştirim var. "Andımız kaldırılsın" diye birileri derken, "10. Yıl Marşı tasfiye edilsin" diye birileri derken, siz niye itiraz etmediniz? Atatürkçüyseniz niye "bu isimler Atatürkçü değil" demediniz. Bu isimler "Atatürkçü değil" demek, siz partiden kovunca mı aklınız başınıza geldi? Bu isimlere muhalefet ettiniz mi yoksa biat mı ettiniz?
Gürhan Akdoğan: Bu eleştiriye teşekkür ediyorum ama ben kişilerle mücade etmeyi doğru bulmuyorum. Parti içi konuları kamuoyunda tartışmak yerine, programı dile getirdim. Benim il başkanları toplantısında neler söylediğim ortada, ama parti içinde konuşulan şeyleri uluorta ve basının önünde konuşmayı doğru bulmuyorum.
Rasim Ozan Kütahyalı: Parti içinde gerekeni yaptınız mı?
Gürhan Akdoğan: Elbette ifade ettim; bunları her zeminde ifade ettim, bundan sonra da edeceğim.
'İSTİFA ETSEYDİNİZ ADAY OLUR MUYDUNUZ?'
Mehmet Faraç: Gürhan Bey, 43 il başkanı aday adayı olmak için istifa etti. Ama bunların 39'u aday olamadı. 80'den fazla ilçe başkanı istifa etti, onlar da aday yapılmadı. Siz istifa etmemiştiniz, aday adayı da olmadınız. İstifa etseydiniz listeye girmeyi bekliyor muydunuz?
Gürhan Akdoğan: Ben 10 Ocak'ta istifa edebilirdim. Potansiyel olarak toplum üzerinde de aday olmam için üzerimde baskılar da oldu ama ben hep örgütün bana ihtiyacı olduğunu düşünerek istifa etmedim. Ben bundan çekindiği ya da eksikliğimden değil. Ama çok ilginç şeyler oldu maalesef neden istifa etmediğim sorgulanarak iki ay parti içinde tartışma yaşadık. Onlara şunu söyledim. İki tane irade var. Biri benim iradem, istifa etmeme iradesi gösterdim. "Örgütün bana ihtiyacı var ve seçimleri en iyi şekilde götürecek bir kadroya sahibiz" dedim. Diğer iradede görevden alınmam, o benimle ilgil bir şey değildi. Bugün de benim elimde olmayan bir irade görevden aldı. Ona da saygı gösteriyorum, yapacak hiçbir şey yok.
'KALELİ, AKDOĞAN'I PAÇAVRA GİBİ ATTI, DİYORLAR'
Rasim Ozan Kütahyalı: Bakın diyorlar ki Sena Kaleli bu partide Gürhan Akdoğan kadar kıdemi olmamasına rağmen Gürhan Bey'i sırf Atatürkçü olduğu için paçavra gibi attı. Sadece "Gürhan Akdoğan'ın suratını görmek istemiyorum" diyerek paçavra gibi attı. Biz Bursalılar nasıl oy vereceğiz diye şu an Twitter'dan mesaj atıyorlar... Bursalı diyor ki, ben son 6-7 seçimdir CHP'ye oy veriyorum, şimdi kime atacağım diyor... Sizce bu doğru mu? Sena Kaleli kimdir? Bir de diyorlar ki Sena Kaleli'nin Akdoğan'ı atması hakkı değildir. Atatürkçü olduğu, Deniz Baykal'a bağlı olduğu için paçavra gibi köşeye attı, deniliyor. Bu nasıl bir haktır, buna parti örgütünde tepki de mi yok, diyorlar. Bu saygısızca da bir şey, bunu ben anlamadım. Bir insan gönderileceği zaman teşekkür edilir. Bir il örgütü buna tepki vermez mi ben bunu anlamıyorum.
Gürhan Akdoğan: Bizim yaklaşımımız şu: Biz zarar görebiliriz ama parti zarar görmemeli. Ben sabahtan beri arkadaşlarımla konuşuyorum, parti örgütüyle görüşüyorum, herkese salık verdiğim şey itidalli davranıp partiye zararımızın dokunmaması gerektiğini söylüyorum. Çünkü parti esastır.
'KALELİ'NİN PARTİYE ZARARI OLMUYOR MU?'
Rasim Ozan Kütahyalı: Peki Sena Kaleli'nin partiye bir zararı olmuyor mu sizce?
Gürhan Akdoğan: Tekrar ediyorum, bu konuda parti terbiyem, devrimci geleneğim gereği bu konuda herhangi bir şey söylemek durumunda değilim. Ama şunu söylemek istiyorum, herkes sorumlu davranacak ve partiye zarar vermeyecek, partiyi başarılı kılmak için elimizden geleni yapacağız, ama bizim ideolojik anlayışımızı kimsenin değiştirmesine de müsaade etmeyeceğiz.
'20 YILDIR MÜCADE ETTİĞİNİZ TAYAN'A TEPKİ GÖSTERDİNİZ Mİ?'
Rasim Ozan Kütahyalı: Turhan Tayan'ın aday gösterilmesi, sizin 20 yıldır mücadele ettiğiniz isimlerin aday gösterilmesi acaba sizde ciddi bir itiraza mı neden oldu ve bundan ötürü Kemal Kılıçdaroğlu aracılığıyla Sena Kaleli sizi görevden aldı? Turhan Tayan ismine siz tepki gösterdiniz mi?
Gürhan Akdoğan: Bütün bu tepkileri sönümleyen tarihi bir sorumluluk içindeyiz arkadaşlar. Bunları sönümlemek zorundayız diyen birisiyim ben. Bu sorumluluk içinde de davrandım.
Gürhan Akdoğan bağlantısı, burada sona erdi.
SENA KALELİ TEELFONLA YAYINA BAĞLANDI...
KALELİ: EŞGÜDÜM İÇERİSİNDE ÇALIŞAMADIK...
Özge Özsağman: Sena Hanım, Gürhan Akdoğan'ın eleştirileri hakkında neler söylemek istersiniz?
Sena Kaleli: Bir tasfiye sonucu çıkmaması için büyük bir gayret gösterildi. Hepimiz parti tüzüğüne, programına saygılı olmak durumundayız. Biz de Gürhan Bey'le aynı görüşteyiz, tabii ki programımıza, Atatürk ilke ve devrimlerine saygılı, partinin değerlerine saygılı, partinin ideolojisine saygılı çok güzel projeler üreten bir süreç içerisindeyiz. Herkes için bir çözüm var CHP'de şu süreçte. Ama bunun Atatürkçülüğü bağlanması son derece yanlış. 3 Kasım'dan beri bu süreç yaşanıyor. Bu süreçte ben yoktum, daha sonra dahil oldum. Maalesef bizim problemimiz, seçime hazırlanan ve iktidara talip bir partinin çalışma problemi var. Biliyorsunuz eşgüdüm partilerde önemlidir. Ancak biz bu süreçte bu sıkıntıyı yaşadığımız için...
Özge Özsağman: Sayın Kaleli il örgütü bazında bir başarısızlık mı sözkonusu? Akdoğan CHP'nin Bursa'da oylarını yıllar içinde yükselttiğini ifade etti. CHP'nin bir eksen kayması çinde olduğunu iddia etti.
Sena Kaleli: Ben size sadece şunu söyleyeyim, Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığım sürecinde Bursa'nın inanılmaz kabulüyle karşılaşıldığı için yüzde 10 oy artışı sözkonusu oldu. Çalışmaktan, teşkilattan kaynaklanan hem de Bursalılar'dan kaynaklanan önemli bir artış sözkonusu oldu. Ancak burda eksen kaymasından söz etmek çok mümkün değil. Sadece kurucu irade, aynı zamanda kuşatmacı irade olmak istiyor.
'KILIÇDAROĞLU MU GÖREVDEN ALINMASINI İSTEDİ?'
Özge Özsağman: Açıkçası sayın Kılıçdaroğlu sizi arayıp "görevden al" mı dedi?
Sena Kaleli: "Görevden al" talimatıyla olmaz bu işler biliyorsunuz. MYK kararıdır bu. MYK'da konuşuldu bu...
Rasim Ozan Kütahyalı: Peki Sena Hanım ne gerekçeyle alındı? Tam gerekçesi ne, partideki disiplinsizlik gerekçesiyle mi alındı?
Sena Kaleli: Bakın Bursa basını çok iyi izledi. Parti içinde bir takım yanlış tutumlar sözkonusu olduğu için, Bursa basınında birçok konu zaten izleniyor, görülüyor.
'BİR DEDEM MHP'Lİ BİR DEDEM CHP'Lİ'
Bir de biraz önce Rasim Bey, benim büyük babamın yani dedemin, MHP'li olduğunu söyledi. Benim bir dedem Milliyetçi Hareket Partili, aslen de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ndendir. Bir dedem de Meclis'in ilk vekili Şükrü Güler'dir, Bolu Vekili; Cumhuriyet Halk Partisi'nden. Bunu tutarsız bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum.
Rasim Ozan Kütahyalı: Bana CHP Bursa İl Teşkilatı'ndan bir mail geldi, "MHP kökenlidir" diye. Siz de açıkladınız.. Zaten burda dedeler değil mesele. Yalnız burda ben şunu sormak istiyorum: Gürhan Bey hangi yanlış tutum ve tavırı gösterdi, siz de bunun üzerine onu görevden attınız?
'ATATÜRKÇÜLÜKLE BİR İLGİSİ YOK'
Özge Özsağman: Ben de bir ekleme yapmak istiyorum, özellikle Önder Sav'a yakınlığından dolayı mı tavır alındı?
Sena Kaleli: CHP, 3 Kasım'dan itibaren hiçbir il ve ilçe yönetimini görevden almadı, özellikle direndi ve almadı. Herd türlü karşı duruş ve tutumlara rağmen böyle bir şey yapılmadı. Ama son gelişmeler üzerine MYK'nın oybirliğiyle aldığı bir karardır. Ben parti içi konuları daha fazla anlatmak istemiyorum. Sadece bunun Atatürkçülük'le bir ilgisi yoktur. Partimizin kökü, kökeni bellidir, bizim yönetimde böyle bir çelişkimiz de yoktur.
Rasim Ozan Kütahyalı: Gürhan Bey diyor ki "ben Atatürkçü olduğum ve Deniz Baykal'a yakın olduğum için atıldım", Sena Hanım da diyor ki "disiplislik gösterdi, yanlış tutum sergiledi." Yalnız bana ısrarla gelen bir soru var. Siz eğitimden sorumlu genel başkan yardımcısınız değil mi?
'PARTİ İÇİ EĞİTİM TÜZÜĞÜ'NÜN 1. MADDESİNİ SÖYLER MİSİNİZ?
Sena Kaleli: Parti içi eğitim, evet...
Rasim Ozan Kütahyalı: Diyor ki CHP'liler, "Parti içi eğitimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı acaba Parti İçi Eğitim Tüzüğü'nün 1. maddesini bize söyleyebilir mi?" O zaman bizi eğitsin, diyorlar. O birinci maddeyi söyleyebilir misiniz?
Sena Kaleli: Burda kimse sınava tabi tutulmuyor. Biz CHP'nin projelerinden, programından ve onları anlatmaktan sorumluyuz. Parti içi problemlerimizin bu kadar herkesin gözü önünde bu kadar...
Rasim Ozan Kütahyalı: Bilmiyor musunuz? Olabilir, bilmiyor da olabilirsiniz? Parti içi eğitimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olabilirsiniz ama Tüzüğün 1. maddesini de bilmiyor olabilirsiniz? Sanırım bilmiyorsunuz...
'BU TÜR SINAVLARI UYGUN BULMUYORUM'
Sena Kaleli: Bu tür tartışmaları, bu tür sınavları uygun görmüyorum...
Rasim Ozan Kütahyalı: CHP'liler soruyor, ben anlamam parti tüzüğü falan... "Parti içi eğitimden sorumluysa bizleri eğitsin, 1. madde nedir, bize söylesin" diyorlar...
Sena Kaleli: Parti içi eğitimleri arkadaşlarımızla yapıyoruz, gerektiğinde biliyoruz, burda sınavda değiliz. Ben sadece gerekçenin bu olduğunu anlatmak için bağlandım.
Özge Özsağman: Parti içi tutumdan kaynaklandığını söylediniz.... (Hat kesintisi sesi) Sayın Kaleli hattan düştü...
GÜRHAN AKDOĞAN YAYINA YENİDEN BAĞLANDI...
'DİSİPLİNSİZ DEMEK, BANA ÇOK CİDDİ BİR HAKSIZLIK'
Özge Özsağman: Şu anda Gürhan Bey yeniden hattımızda. Biraz önce Sena Kaleli Atatürçülük'ten değil, parti içi disiplinsizliğinizden ötürü bu kararın alındığını aktardı, neler söyleyeceksiniz?
Gürhan Akdoğan: Genel Başkan Yardımcısı'yla böyle televizyonda böyle karşılıklı olarak atışma durumuna düşmek istemezdim ama çok ciddi bir cevap hakkı doğdu. Bir kere çok önemli bir haksızlık bana karşı. Özellikle Kalder ve meslek odalarında, Makine Mühendisleri Odası'nda 30 yıldır yöneticilik yapan, öğrenci hareketi içinden gelen bir insana "disiplinsiz" demek çok ciddi haksızlık.
'BURSA BASININDA CHP'Yİ REZİL ETMİŞSİNİZ, DOĞRU MU?'
Rasim Ozan Kütahyalı: Bir de Gürhan Bey, yalnış tutum ve tavır içendeymişsiniz, Bursa basınında CHP'yi rezil etmişsiniz. Biraz da bunları ima etti. Bunlar gerçek mi?
Gürhan Akdoğan: Eyvah eyvah... Yani bunu ben Bursa kamuoyunun takdirine bırakıyorum, sizi çok izleyen var. Onlarca telefon aldım. Gerçekten kabul edilebilir şeyler değil. CHP adına bizim neler yaptığımızı Bursa'da herkes biliyor. Sayın Genel Başkan Yardımcısı keşke bunları televizyon ekranlarından değil de bir yazılı metinle bana iletseydi de somut olarak bunlara cevap verebilseydim ben... Bir haksızlık yani...
Özge Özsağman: Peki, yine nezaketini koruyor Gürhan Akdoğan. Çok teşekkür ediyoruz...
'KALELİ BİLMEDİĞİNİ KANITLADI'
Rasim Ozan Kütahyalı: Bence yarım kaldı. Bence Sena Kaleli'nin de hakkını hukukunu korumamız gerekiyor.
Özge Özsağman: Sena Kaleli şu anda hattımızda, ama not bırakmış. Görevli arkadaşımıza "daha fazla polemiğe girmek istemiyorum" demiş
Rasim Ozan Kütahyalı: Demek ki Sena Kaleli korktu. Parti Tüzüğü'nün 1. maddesini bilmediğini kanıtladı.
|