CHP'ye çağrı neyi kapsıyor?

01 Ekim 2012 Pazartesi, 08:06

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ /Takvim

Papalık Osmanlı'ya neden müteşekkir?
\'Biz garibanık\'
Susma Vatikan!
10 soruda bireysel başvuru
önceki habersonraki haberCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 6 Haziran 2012 tarihinde AK Parti Genel Merkezi'ni ziyaret ederek Güneydoğu sorununun çözümü için işbirliği teklif etmişti.
CHP'nin şartı MHP'nin de bu ittifaka dahil edilmesiydi.
MHP ittifaka yanaşmadı.
Ak Parti, CHP'ye \'Başkaları gelmese de iktidar ve ana muhalefet olarak yola biz devam edelim\' dedi.
Ama her nedense \'işbirliği\' projesi bugüne kadar askıda kaldı.
Tabi boşa geçen 4 aylık sürede terör olabildiğince şiddetlendi.
Türkiye'nin acıları katlanmaya başladı.

***

Başbakan Erdoğan \'veda\' kongresinde askıya alınan o sürecin yeniden başlatılması için CHP'ye çağrı yaptı.
Çünkü bu sorun ancak \'ittifak\'la çözülebilir.
Bir partinin sorunu çözmeye kalkışması, o partiyi zayıf düşürmekle kalmaz, Türkiye'yi de \'mikro milliyetçilik\' tuzağına düşürür ki, o tuzağın sonucunda olabilecekleri hayal etmek bile korkunç...
İşte bu yüzden en azından iktidarla ana muhalefetin birlikte hareket etmesi \'akılcı\' bir proje olarak görünüyor...

***

Peki ne istiyor AK Parti CHP'den?
Güneydoğu'daki sorunların kaynağını teşkil eden terörü durdurmak için; demokratik ve kültürel açılımların yanı sıra Oslo sürecinin devamı niteliğindeki müzakerelerde de işbirliği...
En azından silahları susturmak için yapılacak müzakere sürecinde CHP'nin MHP ile benzer dili kullanmasını istemiyor AK Parti.
İktidar ile ana muhalefetin işbirliği yapması halinde, Anayasa değişikliği dahil olmak üzere Türkiye'yi rahatlatacak çok önemli adımların atılabileceğine dikkat çekiliyor.
Önümüzdeki günlerde Genel Başkan Yardımcıları düzeyinde yapılacak görüşmelerde \'yol haritasının\' hazırlanacağına dikkat çekiliyor.

***

Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları; demokratik açılım ve müzekere sürecinin \'zorunlu\' olduğunu gösteriyor.
Çünkü geride bırakılan 10 yıl içerisinde bölgeye yaklaşık 35 katrilyon liralık yatırım yapılmış.
Okullar, barajlar, havaalanları, yollar, sosyal tesisler, kültür merkezleri, sulama kanalları vs..
Açılımlar yapılmış. Kürtçe televizyon yayını devreye girmiş.
Üniversitelerde Kürt dili okutulmaya, Kürtçe kurslar açılmaya başlanmış.
Ama bütün bunlar yeterli olmamış.
Çünkü terör, artık \'dost\' görünen ülkelerin dahi Türkiye'ye karşı kullandığı bir kart haline geldi.
Siyasilerin bu soruna yaklaşırken, büyük fotoğrafa bakması ve o kartı sözde dostların elinden alması gerekiyor...

***

AK Parti'nin Diyarbakır İl Başkanı Av. Halit Advan ile görüştük.
Oslo sürecinin devamı ve İmralı ile müzakere gibi açıklamaların bölgede havayı yumuşattığını söylüyor. PKK tarafından kaçırılan eski Sur İlçe Başkanı Hamit Çelikkanat'ın serbest bırakılmasını da yumuşama sürecinin göstergesi olarak değerlendiriyor.
AK Parti'nin 2005'te başlattığı süreci yeniden devam ettirmek istemesi önemli bir adım.
CHP'nin 6 Haziran'da yaptığı gibi \'komplekssiz\' bir şekilde bu sürece destek vermesi, bölgede siyasi iklimi yumuşatabilir.
Böyle bir yumuşama siyasi olarak CHP'ye bölgede ciddi mevzi kazandırabilir.
Tıpkı 12 Eylül öncesinde olduğu gibi.
Artık \'mikro milliyetçilikten\' beslenen küçük hesapların değil, büyük adımların zamanıdır...