İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?

AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?

29 Eylül 2012 Cumartesi, 07:09

Muzaffer AYATA/Özgür Gündem

Muzaffer AYATA Güncellenme : 29.09.2012 05:08Son günlerde adalet bakanı ve Başbakan ‘gerekirse İmralı ile yeniden görüşmelere başlanabilir’, dedi. Birçok çevre Oslo sürecine geri dönülebileceğine dair yorumlar yapmaya başladı. Bu açıklamalarla, çatışmalı ortamı durdurabileceğine veya bir yumuşamaya hizmet edeceğine dair beklentilerini dile getiriyorlar.

Bazi çevreler, özellikle hükümet yandaşları ve Fetullahçılar ısrarla ve sistematik bir biçimde Kürt tarafının barış masasını devirdiğini, dolayısıyla savaştan ve ölümlerden onların sorumlu olduğunu islemeye devam ettiler. Bir kesim de bu propaganda ve dezenformasyon etkisiyle Kürt tarafını suçladı. Genelde Türk basını ve siyasi çevrelerine bakılırsa PKK ve Kürtler siyaseti bilmiyor. Değişen zamanın ruhuna uymuyor. Aslında Kürt sorunu büyük oranda çözülmüş. Kalan kısımlar için de böyle mücadele etmeye gerek yok. Hükümet geri kalanı da zamanla çözer.

Güncel politikadaki çarpıtma ve psikolojik savaş bir yana, hala Türkiye’de köklü bir bakış yanılgısı var. Bir defa Kürtleri savaş yanlısı göstermek büyük bir çarpıtma ve tarih bilmezliktir. Herşeyden önce Kürt halkı uzun yıllar boyu devlet şiddetine maruz kaldı. Bu şiddet toplu katliam ve sürgünlere kadar vardı. O kadar derinleştirildi ki, Kürt halkının varlığına kastedildi. Dili, kültürü yasaklandı. Tarihten silinmeye çalışıldı, yok sayıldı.

Kürtlerin orduları olmadı. Uluslararası destek ve ittifakları da yoktu. Nato’ya giren, ABD ve İsrail ile stratejik ittifaklar kuran Türk egemeleriydi. Nato’nun ikinci, Ortadoğu’nun en büyük ordusuna sahip olmakla hep övünüldü. Ayrıca Kürtlere düşmanlık temelinde Irak, Suriye ve İran’la hep ittifakla yapıldı. Hiç bir parçada Kürtlerin haklarına kavuşması istenmedi.

Bütün bu tarihsel gerçekler göz önünde iken Kürtleri savaş yanlısı göstermek hiç de iyi niyetle açıklanamaz. Kürtler birçok konuda eleştirilebilir ama savaş yanlısı göstermek büyük bir haksızlık ve çarpıtma olur. Eğer bu topraklara barış ve özgürlük yerleşsin isteniyorsa tarihe ve gerçeğe daha ciddi yaklasmak gerekir.

Tarihsellik bu kadar açıkken güncel olarak sürekli PKK’yi ve Kürt hareketlerini oyun bozan ve barış istemeyen güçler olarak göstermek düpedüz psikolojik savaş yürütmektir. Savaşı Türk devleti yüzbinlerce asker ve polisle yürütüyor. En gelişkin teknik imkanları da kullanarak Kürtleri öldürmeye, örgütlü yapılarını dağıtmaya çalışıyor. Bütün bunlar yetmiyor, bir de inanılmaz bir karalama propagandasi yapılıyor.

Bu karalama kampanyalarını yürütenler gerçekten barıştan ve demokrasiden yana olabilirler mi? Barış ve demokrasi ilkeli olmayı, şeffaflığı gerektiriyor. Türk devlet işleyişinde bu şeffaflık var mı? Türk basının da ilkeli bir duruştan sözedilebilir mi? Eğer Türk basını ilkeli ise Uludere katliamının sorumlularını açığa çıkarmaya çalışmaz mı? Fethullahçı ve Hükümet yandaşı basın neden bu olay olmamış gibi davranır. Aylardır hükümetten ses çıkmıyor. Bunu normal karşılamak gerekir mi? Kendi ülkesinde onlarca genç parçalanarak öldürülecek ve bunun üzeri kapatılacak. Sonra da aslında bu hükümet iyidir, eleştirmeyin. Ne ederse, ne verirse ses çıkarmayin, diyeceksin. Diğer yandan da Kürtler eline silah almasaydı, bunlar olmazdı deyip Kürtleri suçlamak ve ölümü haketmiş göstermek barışa ve demokrasiye hizmet etmez. Haziran 2011seçimlerinden bugüne kadar hükümet Kürtlerle savaş dışında hicç bir ciddi adım atmadı. Ne yeni anayasa yapiminda bir ilerleme ne de demokratikleşme de bir gelişme var. İmralı dünyaya kapatıldı ve dağ taş bombalandı. Kış boyu saldırılar durmadı. İki metre kar alltında bir defasinda onbeş Kürt kadını öldürüldü.

Türk basını ve Fetullahçılar gerillanın yokedileceğini ve Kürt hareketinin yenilmek üzere olduğunu anlatmaya başladılar. Bu ölümlerden hiç bir üzüntüleri ve şikayetleri yoktu. Hatta Fethullah Gülen ellibin de olsa kuşatıp yokedin fetvalari yayınlıyordu. Bayagi havaya girmişlerdi. Diğer hükümetler Kürt hareketini yenememişti. Bu başarı ve seref Türk-İslam sentezcilerinin olacaktı. Bayağı havaya girmişlerdi.

Ancak olmadı gerilla harekete gecince bu defa yaygaraya başladılar. Sanki hükümet ve devlet mağdur taraf, Kürtler ise saldırgandı. Cenazeler üzerinde kolay hükümet olamayacağını az da olsa anladılar herhalde. Bu işin kolay olmayacağı anlaşılınca, Kürtleri suçlamaya devam etseler de yeniden İmralı ve Oslo görüşmelerinin yapılabileceğini dillendirmeye başladılar. Bunu iyi niyet açıklaması olarak mi anlamak gerek? Böyle düsşuğuna bakmak gerek. Çünkü Kürt tarafı defalarca Oslo sürecine bağlı olduğunu açıkladı ama hükümettten böyle bir açıklama gelmedi. Son açıklamalarda da başbakan BDP ile bile görüsmem, diyor. Böyle konuşan birisinin sayın Öcalan ve arkadaşlarıyla görüşmesi hiç kolay değil.

Ayrıca sadece konuşmakla da ilerleme sağlanmış olmaz. Önemli olan geçen bir yılı kayıp olarak gören ve bundan ders çıkarmış, elinde bir çözüm projesi olan bir hükümete ihtiyaç var. Kürt tarafı bu bir yılı yaşanmamış sayacak değil. Bu dönemden çıkarılan derslerle hükümetle konuşacaklar.

Hükümetin ciddi bir hazırlığı görülmüyor. Toplumu beklentiye sokup tansiyonu düşürmeye ve zaman kazanmaya çalışıyorlar. Kürt halkının buna tahammülü yok. Zaman oyalama ve bozma zamani değildir. Hükümet ciddi olmalı ve tarihsel Kürt sorununu Kürtleri de katarak ciddi biçimde çözüme gelmelidir

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız