BUGÜN Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde 30.000 kişi Furkan Tüysüz Şehir Stadyumu’nda aynı anda Ahmet Arif’in ‘Anadolu’ şiirini okuyacak.
Şiir dört dilde seslendirilecek. İçlerinde Kürtçe, Zazaca da var.Toplu okumanın amaçlarından biri de Guinness Rekorlar Kitabı’na geçmek.Toplantının sloganı: “Haydi Bir Dünya Rekoru Kıralım”.
Siverek’i İl Yapma ve Kalkındırma Derneği (Sivil-Der) Başkanı Muzaffer Bayram, rekor denemesinde başarılı olacaklarına gönülden inandıklarını belirterek, rekor denemesiyle Siverek’in kötü imajını silmek istediklerini söyledi.
Program için, kentte yaşayan dört dilde afişler hazırlandı.
Yerel kıyafetlerin içinde kitap okuyan Siverekli kadınları ve gençleri büyülenmiş gözleriyle izleyen ve mutluluk çığlığını ağzıyla örtmeye çalışan Kürt bir ırgat kızı afişlerde sembol olarak kullanıldı.
Rekor denemesi 16.00-16.30 arasında gerçekleştirilecek.
24 Eylül günü de Siverekli yazarlarla “Rekor girişimi, Ahmet Arif, edebiyat ve Siverek” konulu bir program yapıldı.
Ne yazık ki ağır bir nezle yüzünden pazar sabahı biletimi iptal ettim, orada bulunmayı çok isterdim. Aşağıda Ahmet Arif’in ‘Anadolu’ şiirinin tamamını bulacaksınız. Dilerim, bu rekor denemesi gerçekleşsin, Ahmet Arif’in şiiriyle bir rekor kıralım, Siverek’i de herkes tanısın.
ANADOLU
Beşikler vermişim Nuh’a
Salıncaklar, hamaklar.
Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun?
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?
Binlerce yıl sağılmışım...
Korkunç atlılarıyla yağmalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne Sultan Murat.
Göçüp gitmişler, gölgesiz...
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım,
Görüyor musun?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlunu, Karayılanı, Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultan’ı ve Bedreddini.
Sonra kalem yazmaz, bir nice sevda...
Bir bilsen, onlar beni nasıl severdi,
Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanı,
Minareden, barikattan, selvi dalından,
Ecele nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun?
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, işbirlikçi hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni...
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım, oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası.
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende
Anlıyor musun?
|