|
Yazsam olmuyor, yazmasam hiç olmayacak!.. İsterseniz, en sonunda bu adam da komplo teorilerinin esiri oldu deyin. Varsın deyin gitsin… Öyle bir dönem yaşar olduk ki, en saçma gözüken komplo teorileri bile, kısa bir zaman sonra pratiğe dönüşüyor. Ağzımız açık öylece bakakalıyoruz.
Benim komplo teorim, CHP ile ilgili… Özellikle bu son türban olayındaki tavırları, için için kanayan yarama tuz biber ekti. Komplo teorilerimi daha da azdırdı.
Korkum gayet açık ve net: Ana muhalefet partisi CHP, gayet sinsice… Planlı-programlı bir biçimde dışarıdan ve içeriden AKP’lileştiriliyor mu?.. Başbakan, partisini muhafazakâr demokrat diye tanımlıyor. Bir zaman sonra laik kesim de umut bağladığı bu partiyi, CHP’yi muhafazakâr sosyal demokrat diye mi betimleyecek?
Elbette istisnalar var, beni bağışlasınlar. Ne var ki vitrindekilerinin bir kısmı, sanki geçmişten özür diliyor ve günah çıkartıyorlar. Âdeta af diliyorlar, nedamet getiriyorlar. CHP’nin köktendinci kesime karşı zamanında almış olduğu keskin çizgili tavırlardan sanki utanıyorlar.
Yerel seçimler için aday adayı olanlar isimlere göz gezdiriyorum. Birileri kulaklarına “Aman ha, inançlı gözükün… Açık vermeyin… CHP’nin devrimlerin tavizsiz bekçisi imajını kırın. Kırın ki, mütedeyyin kesimden de oy toplayalım” şeklinde tembihatlarda bulunmuş gibi, hassas konularda kraldan çok kralcı davranıyorlar.
BEYLER-BAYANLAR KENDİNİZE GELİN!..
CHP’li yöneticiler, CHP’nin aday adayları…
Unutmayın. Arasıra rotadan sapmalar olmuş olsa bile, siz Atatürk’ün kurduğu… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran partisiniz. Laikliğin, devrimlerin teminatısınız. Türk İnsanı’nın 90 yıl öce benimsediği çağdaş yaşam biçiminin, güvencesisiniz.
MHP örneğinden biraz ders alın. Eksik kalan veya zaman içinde aksayan devrimlerin tamamlanması hedefi ile aslında CHP’nin üzerine oynaması gerekirken, merkez sağda yer almayı tercih eden… Zaman içinde iktidar partisinin stepnesi-taklitçisi haline gelen bu partinin bir benzeri durumuna düşmeyin. Size umut vererek gönül bağlayanları hayâl kırıklığına uğratmayın.
İtibarı kalmamış ve varlığını iktidarın uydusu durumuna indirgemiş bir vakfın peşinden gitmeyin, bu oyuna âlet olmayın. Alevîler’e gerçek anlamda sahip çıkın.
İktidar Partisi ile aranızdaki bütün farklılıkları, en cesur biçimde dile getirmekten çekinmeyin.
KULLANILMAYIN… SİZ ONLARI KULLANIN!
Acaba hocaefendiler ne der?.. Cami cemaatlerini de hoş tutalım… Bizi de namaz kılarken görsünler… Davetlerde alkollü içki yerine ayran içsek ne olur… Canım ister türban takar, ister başı açık gezer – bireysel özgürlüklere saygılıyız… Önemli olan kadın’ın kendi hakkındaki kararıdır gibi size yutturulan yapay-göstermelik söylemlerden ve şovlardan vazgeçin.
Bizi de oyalamayın… Ya sizlere emanet edilen devrimlerin bekçisi gerçek anlamda cumhuriyet halk partisi gibi davranın… Ya da muhafazakâr sosyal demokrat parti betimlemesini kabûllenin, bizi tereddütlerde bırakmayın. Komplo teorisyenlerine dönüştürmeyin.
Taklit etmeyin… Ne olur sizi kullanmasınlar. Siz onları kullanın.
Özetle CHP’li yöneticiler ve CHP’li aday adayları…
Ya olduğunuz gibi görünün… Ya da göründüğünüz gibi olun!
İNTERAKTİF SOHBETLER
Misafir – ulus: Sevgili Dostum, bu kadar acımasız olmayın. Ben ‘F’ klavye kullanıyorum. Sağda ‘Y’ ile ‘L’ harfleri yanyana, bir yanlışlıktır olmuş… Yoksa bırakın isim hatası yapmayı, yazım kurallarına bile benim kadar dikkat eden pek kalmamıştır, inanın. O yüzden mazur görün ve geri kalanını bir çırpıda silip atmayın. Zarf ile mazrufu ayırın.
Ben hiçbir şeyi farklı göstermeye, temize çıkarmaya filan çalışmıyorum. Büyük çoğunluğu Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Türkler, acemler’e ve Araplar’a kıyasla daha farklı bir sistem oluşturmuşlar. Ben, sadece o değerleri ön plana getirmeye, hatırlatmaya çalışıyorum, hepsi o kadar.
Misafir - imam kolejli: Giderek daha çok deşifre oluyorsun. Ben sıkıldım. Artık sen de bu işin peşini bıraksan iyi olur. Şöyle yapalım, eğer istiyorsan, sen içi bomboş saldırılarına devam et. Benden cevap bekleme!..
Misafir – Sınar: Acaba kimin kararları?..
İşteben: Çok çok teşekkür ederim. Ne diyebilirim ki, her cenahtan böyleleri çıkıyor işte… Sevgi bizden.
Misafir – demarkaj: Haklı olduğunuz taraflar var. Fakat bana göre, popülistler ve radikaller giderek ağır basıyor. Örneklemeniz yerinde. Fakat yapay gündemler, korkarım giderek ana gündemler olmaya başlıyor. Özenle yazdığınız görüşleriniz son derece yararlı. Sağolun. Ah o çakralar bir açılsa… Benden de saygılar.
Misafir - T.C. Asiye: Yeterince sertsiniz, bana ekleyecek bir şey kalmadı.
Misafir – mezaristemeyeninsan: Tatlısu Müslümanlığı göndermenizi hak ettiğimi düşünmüyorum. Yukarıda söylemeye çalıştım, bir kere daha tekrar etmemde yarar var. Bakın dostum, bazı şeyleri çok temelinden alırsanız, bina yıkılır. Altında kalınır. Bu ülkenin kendi hayat görüşüne uygun temiz bir inanma biçimi zarar vermez. Arab’ın, Acem’in etkilerini yok ederseniz, bekçiye de gerek kalmaz, sizin nedense bekçi sandığınız benim gibilere de…
Misafir - hidayet secdehli: Yazım hatası yüzünden üzüntümü belirttim. Ama siz yeterli görmeyebilirsiniz. İçeriğini konuşsak daha iyi olurdu…
Misafir – KORKUTAY: Alevî değilim, ama Alevîler’le ilgili bütün görüşlerinize yüzde 100 katılıyorum.
Misafir – Sakarya: Tam olarak pragmatist değilim, yazar olmaya da çalışıyorum. Türban yasağı konusunda, yaklaşımlarımız farklı. Bakın Dostum – yıllar yılı bir üniversitede yöneticilik yaptım. Kuranlar ve yönetenler, tamamen sol görüşlüydük. Türbanlı kızları derse aldık, fakat olayın siyasi bir gösteriye dönmesini engelledik. Bu konuda o zamanki YÖK’ten büyük tepki gördük. İnancımız, bu çocukların kafalarının içleri dolduğu takdirde, üzerindeki siyasi simgeyi çıkartacakları yönündeydi. Sayıları hiç artmadı. Aralarından bölüm ve okul birincileri çıktı. Ben türban’a – özel hayatımda hoşlanmasam da – kişisel bir hak olarak saldırmıyorum. Türban’ın başka amaçlarla âlet edilmesine işaret ediyorum.
Misafir - Sinem 41: Sinem Kardeşim, korkarım Struma’yı hiç okumamışsın. Benim bu konudaki TV söyleşilerimi de izlememişsin. TC’yi böyle bir şeyle suçlayacak herhalde bu ülkede az sayıdaki insanlardan biriyim. Struma’da İnönü’nün kişiliksiz siyaseti… TC’nin bu yüzden Almanya ile İngiltere arasında yalpalaması ve SSCB’den öcü gibi korkması eleştirilmektedir. Nitekim, Struma’nın yolcularına karaya çıkıp Filistin’e göçme izni vermeyen o devrin hükümeti, Türkiye’ye iltica eden Azeri soydaşlarını kendi elleriyle Sovyet askerlerine iade etmiş… Kurşuna dizilmelerini karşıdan seyretmiştir… İyisi mi, posta adresinizi verin de, size bir Struma armağan edeyim. Okumadan bilmeden, serbest atış yapmaktan kurtulursunuz.
babaFingo: Aman ne olur, artık uyarıya gerek kalmadı… Bugünkü yazım, CHP-AKP üzerine… Umarım hoşunuza gider.
Misafir – mobius: Vallahi bir şeyi yakalıyorlar ama neyi, ben de bilemiyorum.
B.YÜKSEL: Üçüncü maddenize katılmasam da, görüşünüzü saygı ile karşılıyorum.
Misafir – Çalıkuşu: Haklısınız.
ismail memiş: Olayı çok güzel analiz etmişsiniz. Elinize sağlık.
Misafir - usta kör: Benzetmeniz çok iyi.
Misafir – meltem: Nasıl bir yazı bekliyordunuz ki, yağ çeken ve alkış tutan mı?... Çok var onlardan… Bakın beni rahatsız eden nedir, anlatmaya çalışayım. Hadi söz meclisten dışarı diyelim, kadınların bir kısmının insan olarak haklarını savunmakta bu bu kadar âciz ve bilinçsiz kalışlarıdır… Utanması gereken ben değilim – utanması gerekenler, kadınları bu işe âlet edenler ve maşa olarak kullanılanlardır… Yaşananlardan değil de, yaşananların perde gerisini dillendirenlerden utanmak çıkış ve çözümse sizin için, karar sizin kararınız. Madem failler utanmıyor, şahit olarak ben bu gördüklerimden utanıyorum eğer sizi rahatlatacaksa…
Misafir – Çalıkuşu: Aynen… Yazınızın altına, izninizle ben de imza etmek isterim.
carsida hayat var: Dostum, beni Pavey’i eleştiren diğerleriyle karıştırmayın lütfen… Benim eleştirim, bilinçsizce maşa olarak kullanılmasınadır… Gerçek bir Alevî ise elbette istemez. Saygı bizden.
Misafir - İhtiyar 44: Soner Yalçın Dostumuz’un bu konudaki yorumunu bilemiyorum.
Misafir – demarkaj: İfade biçimim nerede yanlış, tam anlayamadım doğrusu… Politika daima popülist olmuştur, olacaktır da… Bu gerçek, diğer bir gerçeği – her partinin kendine özgü bir çizgisi olması gereğini ortadan kaldırmaz… Peki sorarım size, bu popülizmin sonu nereye varacak?.. Nasıl ciddiye almayalım – cumhuriyetin ve laik düzenin bütün değerlerinin birer birer yok edilişini izlemekle mi yetinelim?
Misafir – demarkaj: İyi ya, Mustafa Kemal örneği ile siz de aynı şeyi söylüyorsunuz.
Misafir Avcı: Son derece önemli noktalara temas etmişsiz. Elinize sağlık.
Misafir – Gazi: Umudumuzu koruyalım… Söz gelimi SİZ diyorsunuz… BİZ diyoruz… Seslerini duyamadığımız daha nice kitleler de var.
Misafir – celavie: Son derece nazik bir biçimde ifade etmişsiniz… Demek ki fikren kesişmiyoruz… Beğenene de beğenmeyene de saygım sonsuz… C’est la Vie…
Halit Kakınç
Odatv.com
|
