İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Düşünce ve ifade özgürlüğünden nefret söylemine

Düşünce ve ifade özgürlüğünden nefret söylemine

21 Eylül 2012 Cuma, 08:47

Deniz Ülke Arıboğan /AKŞAM

21 Eylül 2012 Cuma 02:00E-Posta GönderTwitter'da Takip et :@DenizUlkeHz.Muhammed'e hakaret ettiği iddia edilen ve internet ortamında yayınlanan, seyredenler tarafından son derece kalitesiz bulunan film dünyadaki Müslümanların hassasiyetlerine dokundu. Daha önce Kur'an-ı Kerim'i yakmak gibi fantastik fikirleri olan, bunu da ifade özgürlüğü çerçevesinde savunmaya kalkan bir papaz tarafından savunulan bu yapımın amacı da bir yığın spekülasyona sebep oldu. Bu noktadan hareketle bir konu hakkında görüş ifade etmekten nefret söylemine uzanan geniş spektrum üzerinde düşünmekte fayda var:

1 Herkes nefret söylemi diye bir durumun var olduğunu kabul ediyor ama bunun ne olduğu konusunda fikir birliğine varılamıyor. Batı'da anti-semitizm ciddi bir konu. Kapsamı o kadar geniş tutuluyor ki İsrail'in dış politikasının eleştirilmesini bile Yahudi düşmanlığı olarak etiketleyip ortalığı vaveylaya verecek bir yığın etkili kişi var. Bu bir yandan anti-semitizmin ciddi ciddi var olmadığı anlamına gelmiyor ama İslam karşıtı söylemlere karşı alınan tutumdaki çifte standardı gözden kaçırmak mümkün değil. Batılı Entelijansiyanın bir kesiminin değer sistemi İslami dünya görüşüyle çok uzak olduğundan konuya objektif bir yaklaşım gösterilemiyor. Müslümanlara yönelik nefret söylemine karşı empati kurmayı başaramayanlar kaçınılmaz olarak ilkeli bir tutum sergilemiyor. Ancak benzer bir çifte standardın Müslüman ülkeler tarafından da uygulandığını söylemeden geçmemek lazım. Kendi inançları hakkında çok hassas olan insanlar, belki de farkında olmadan düşman belledikleri dinler veya uluslar hakkında aşağılayıcı ve şeytanlaştırıcı bir dil kullanıyorlar. Bu noktada örnek vermede bile dikkat etmek zorunda hissetmem Müslüman toplumların çuvaldızı kendisine batırması gerektiğini ortaya koyuyor.

2 Biraz da işin komplo teorisi kısmına değinelim. Belki Batı karşısında yüzyılların getirdiği eziklikten, belki özellikle Filistin konusunda samimiyetle ağır bir haksızlığa uğranıldığının düşünülmesinden, belki de yoksulluk ve mahrumiyetin getirdiği mağduriyet duygusundan dolayı Müslümanlar nefret söylemine en şiddetle tepki veren kesimi oluşturuyor. Burada çoğunluğun ağır başlı ve serinkanlı yaklaşımını da haksızlık etmemek adına vurgulayalım ama bir yandan da ajitasyona son derece açık bir kesim var. Günümüzün teknolojik imkanlarıyla birilerini rahatsız edecek bir yapımı oluşturmak ve etrafa yaymak son derece kolay. Bu durumda Müslümanlar kendi kimliklerini müdafaa ettiği zannıyla bu tür eylemlere aşırı tepki verdiklerinde hem yapımcıların çıkarlarına hizmet ediyor hem de yeni sürümlerin önünü açıyor.

3 Teknoloji demişken sosyal medyanın bu konudaki olumsuz katkısına da vurgu
yapmadan olmaz. Eskiden kendi köşelerine çekilmiş, sadece kendi çevrelerindeki insanlara ulaşabilen hasta insanlar sosyal medyanın gücüyle nefretlerini geniş kitlelerin üzerine boca edebiliyor. Bir amplifikatör görevi gören sosyal medya aslında toplumda azınlığı oluşturan ama rahatsızlıklarının dışa vurumu olarak sesi çok çıkan bu grubun tüm günlük tartışmaları istila etmesine yardım ediyor. Böylelikle tüm tartışmalar karşılıklı şeytanlaştırma ve hakarete indirgenerek bir nefret orjisi haline geliyor. Sağduyulu, ilkeli tartışma ortamı ortadan kayboluyor. Siyasal ve toplumsal kültürümüzün önemli unsurlarından olan atar-gider yaklaşımı da bu hararetin üstüne benzin döküyor. Daha çok bağıran, küfreden, köşeli olan daha haklı olduğunu zannediyor ya da öyle olmadığını biliyor ama psikolojik bir deşarj yaşıyor. Bundan dolayıdır ki geniş kitlelerin katılımıyla herhangi bir konuda makul bir tartışma sürdürmek giderek daha zor hale geliyor.

4 Sosyal ve geleneksel medyadaki bu tartışma ortamının tamamen başıboş bırakılması mümkün değil. Nefret söylemlerinin somut sonuçları oluyor, bir sonraki aşamada fiziksel şiddetin ve çatışmanın önünü açmaya yarıyor. Sadece hukuki yaptırımlar uygulanmasından da bahsetmiyorum. Eğitim sisteminin makul bir tartışmanın nasıl yürütüleceğiyle ilgili de katkı yapması beklenir.
5Bu noktada ifade özgürlüğünün kısıtlanmaması, yönetenlerin eline demokratik tartışmaları bastıracak bahanelerin verilmemesi için sınırların çok iyi belirlenmesi gerekiyor. TCK 301'inci maddenin sözde nefret suçu kapsamında, resmi görüşe muhalif insanlar üzerinde nasıl kullanıldığını hatırlamak yeterli. Dürüst bir değerlendirmeyle nefret suçuyla ifade özgürlüğü arasındaki farkı gözden kaçırmak pek mümkün değil

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız