Türban, devrim kilidini açmanın maymuncuğudur : ÖNCE, TÜRBAN TAKMAYAN LAİK KADINLARIN ÜZERİNDE BASKI ARTACAK

09 Ekim 2013 Çarşamba, 09:25

Türban, nihayet kamu alanına da giriyor. Günlerdir kafa yoruyorum. Bu iş bu kadar basit değil. Olayın bir çok boyutu söz konusu. Masumane görmemek için bir dolu neden mevcut… En özgürlükçü ve insan hakları savunucuları için bile inandırıcı olamıyorsa, başka boyutlarının üzerinde düşünmemiz, kafa yormamız gerekiyor.

Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu’ndan başlayıp Kadın Dayanışma Vakfı’na… İnsan Hakları Derneği’nden Mazlumder’e… Feminist akademisyenlerden bir çok sol görüşlü sanatçıya varana kadar yıllardır türbana evet lehinde tavır alındı.

Sonunda işler öyle bir noktaya ulaştı ki, türban bizim tatlı su liberal-sol tarafından âdeta kadın özgürlüğünün tek simgesi gibi algılandı. Köktendinci kesimlerin İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle ilgili tek kelime bile etmezlerken, Türkiye’deki laik sistemin otoriterliğinden yakınmaları görülmedi ya da görmezden gelindi.

Oysa köktendinci kesim tarafından namus kavramı, tamamen kadının giyim-kuşam anlayışına indirgendi. Kadına özgürlük getirmek şöyle dursun, özgürlüğünü elinden almaya yönelik bu anlayış, en sonunda savaşını kazandı.

Kendisi gibi olmayanı ahlâksızlıkla suçlayan mantalite, artık meşrûlaştı.

HAZIR OLUN… ÖNCE, TÜRBAN TAKMAYAN LAİK KADINLARIN ÜZERİNDE BASKI ARTACAK

Üzgünüm, ama giderek zorlaşacak laik Türkiye’nin laik kadınları için işler. Sağda solda toplu tacizci gruplar oluşacak. Başı örtülüler, başı açıklara baskı yapmaya başlayacaklar. Çağdaş kadınlar, ayrımcılığa uğrayacak.

Zihniyet, bireysel özgürlük söylemlerinin yerine ‘Allahın Emirleri’ nutuklarını koyacak. Gün be gün muhafazakâr ortam daha da ağırlaşacak. En sonunda ne demokrasi kalacak ortada, ne laiklik… Ne de mukaddes emirler gözüyle bakılarak dayatılanların dışındaki insan hakları.

SONRA DA SIRA, DOĞAL OLARAK SARIK İLE CÜPPE’YE GELECEK!

Eh, ne kaldı geriye?.. Türban artık serbest… Kadın çalışanlar, mesailerine başlarını örtüp gidebilecekler. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi sıralarında türbanlı milletvekilleri de boy gösterecekler.

Bu kadar az ayrımcılık, doğrusu AKP’ye hiç mi hiç yakışmıyor(!) Olacak şeyler artık o kadar belli ki, bu kadar olur. Müminelerden sonra, sıra müminlere gelecek tabiatıyla.

Bu sefer kimi milletvekilleri ve kamu çalışanları, peygamberin sünnetini kuşanmak isteyecekler haliyle. Sarık ile cüppe’ye de özgürlük tartışmaları yerleşecek gündemin baş köşesine.

Eh madem türban rejim için tehdit olmaktan çıkıyor, takım elbise ve kravatın yerine sarık ile cüppe’ye özgürlük polemikleri başlayacak. Bu tartışmalar da takiyyede ustalaşan politikacılarca çözülecek. Müslüman Türkiye’nin Müslüman Erkeği de, nihayet aslî kılığına kavuşacak(!)

Böyle bir Türkiye’de yaşamaya hazır mısınız Dostlar?..

Şahsen ben değilim.

Devrim Kilidi, maymuncukla göz göre göre açılıyor. Kapı aralanıyor. Tamam.

Ama kilit hâlâ yerli yerinde. Anahtar da elimizde.

Kilit ya işlevini yitirecek bundan sonra ya da yeniden kapanacak.

Türkiye, yerel seçimde vereceğimiz kararımızı bekliyor.

İNTERAKTİF SOHBETLER

Misafir - usta Türk: Önemli olan bundan sonrası için farkındalık bilincine girip sandıklardaki tehcihimizi ona göre yapmak diye düşünüyorum.

Misafir – imbat: Her çok uluslu devletin bakiyesinde arızalar yaşanabilir. Önemli olan bu arızaların giderilmesidir.

Misafir - Sinem 41: Her şey tersine dönüyor sanki… Demokrat geçinen anti-demokratlaşıyor… Irkçılıktan yakınan, azınlık ırkçılığı yapıyor.



Misafir - tuncay özgünen: Aynen söylediğiniz gibi…

Misafir – meraklı: Haklı olduğunuz taraflar var. Ben aşırıya kaçan tepkimi geri çekiyorum. Fakat bir başka nokta var. Alper Erdik, okuduğum bir isim. Yetenekli olmasına yetenekli. Fakat, herhalde gençliğinin verdiği bir bilgi birikimi eksikliği ve sertlik içinde. Ahmet Kaya’nın sağ olup Fazıl Say’a haddini bildirmesini dilediği türden bana göre epey talihsiz yazıları var. Kapıların açılması için, biraz kendini aşması gerektiğini düşünüyorum.

İşteben: Umarım bundan böyle artık olmaz…

Misafir – ulus:

Bu zâtın, köken olarak Karay (Hazar Türkü) olduğunu sanıyorum… Özellikle Karahimler’le ilgili bir yazı yazmak isterim… Herhalde söylediğiniz gibidir. Saygı bizden.



Misafir - _XROSS:

Teslim edende kabahat, haklısınız.

Misafir - CÜNEYT – ANTALYA: Tamamen katılıyorum.

Misafir - Çağatay Öztürk: Yoo, son derece uygun. Daha doğru bir yaklaşım gibi duruyor. Saygı bizden.

carsida hayat var: Kısacık bir mesajda, olayı çok güzel özetlemişsiniz. Teşekkür ederim. Siz de sağlıcakla kalın.

Misafir – Tayyip: Söylenmesi gerekenleri, biraz sert de olsa söylemişsiniz.

Misafir – Selocan: Bu görüşünüzü ben de paylaşıyorum.

Misafir – muratcamgöz: İnanın pek de mantıksız değil. Sonradan geldiğimizi unutmayın. Ayrıca, karışmış olmak da ayıp değil. Sayı vermedim, bana yakın gelen tahminlerden birini aktardım. Ayrıca, konuya karşı gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim.

Misafir – TECE: Fatura tarafını bilemem. Ama aşağılama tespitiniz son derece yerinde.

Odatv.com

Kaynak : Halit Kakınç / Odatv.com