AKP hükümeti tam da 12 Eylül'cülerin açtığı yolda, ama bu defa sağlık alanında önemli bir adım attı. Başbakan Erdoğan, “hayalim” dediği şehir hastanelerinin kurulması için imzalar attı. Başbakan, \'Hastane kavramına artık yeni bir boyut kazandırıyoruz\' diyor. Peki nedir bu yeni boyut?
İSTANBUL- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanlığı Kamu Özel İşbirliği Şehir Hastaneleri'nin tanıtım programı ve imza törenine katıldı.
14 ilde inşa edilecek 15 “şehir hastanesi” ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Binası inşaatı için, 25 yıllığına hem şirketlerin kiracısı olması hem de tüm hizmetleri taşerona devretmesinin altına imza atıldı.
HANGİ ŞEHİRLERE KURULACAK?
Protokolü imzalanacak şehir hastaneleri şunlar: Adana, Ankara Bilkent, Ankara Etlik, Elazığ, Gaziantep, İstanbul İkitelli, Kayseri, Mersin, Yozgat, İzmir Bayraklı, Konya-Karatay, Manisa, Bursa, Kocaeli, Isparta ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu binası.
Erdoğan, “Burada tabii 15 şehir hastanesiyle, Ankara'da kurulacak Halk Sağlığı Kurumu Binası'nın imzalarını atacağız. Adana, Ankara, Bursa, Elazığ, Gaziantep, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin ve Yozgat illerimiz için verdiğimiz sözü tutuyor, bu şehirlerimizi çok büyük sağlık kampüsleriyle buluşturuyoruz. Kamu, özel işbirliği nedir, bunu ispat ediyoruz\' diye konuştu.
“11 YIL ÖNCEKİ HAYALİMDİ”
Sağlıkta “yeni ve tarihi bir dönüşümü” gerçekleştirdiklerini ileri süren Erdoğan, \'Türkiye'de sağlık hizmeti anlayışını değiştiriyoruz. Hastane kavramına artık yeni bir boyut kazandırıyoruz\' dedi.
Başbakan Erdoğan, 11 yıl önce göreve başladığında şehir hastanelerinin en önemli hayallerinden biri olduğunu söyledi.
YENİ BOYUT MU, DARBE Mİ?
İddia edildiği gibi şehir hastaneleri sağlıkta “yeni boyut mu” olacak. Herkes aynı fikirde değil. Başta ise doktorlar...
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, imza töreni yapılırken İstanbul Tabip Odası’nda basın toplantısı düzenlendi.
Basın açıklamasında, “12 Eylül darbesinin otuz üçüncü yıldönümünde, bugün, AKP hükümeti tam da 12 Eylül’cülerin açtığı yolda önemli bir adım atıyor” denildi, AKP hükümetine “Kamu Özel Ortaklığı adı altında ‘torunlarımızın bile ödeyemeyeceği’ katrilyonlarca liralık borçların altına imza atıp sağlığı uluslararası konsorsiyumlara kurban ederek, kime hizmet ediyorsunuz?” sorusu yöneltildi.
Hekimler 24 Ocak'ın “acı reçetesi”ne işaret ediyor, 12 Eylül darbesinin ardından sağlıkta özelleştirmenin önü açıldığını vurguluyor.
Ttb, “12 Eylül darbesinin otuz üçüncü yıldönümünde, bugün, AKP Hükümeti tam da 12 Eylül’cülerin açtığı yolda önemli bir adım atıyor” diyor.
PEKİ NEDİR BU KAMU ÖZEL ORTAKLIĞI?
İmzalanacak sözleşmelerin konusu Kamu Özel Ortaklığı ile yapılacak şehir hastaneleri.
Peki nedir bu Kamu Özel Ortaklığı? Mazisi eski. 20 yıldan fazla zamandır bu yöntemi uygulayan İngiltere'de şu an itibariyle 7 hastane resmen iflas etti, tüm sağlık sistemi mali krize girdi.
Türkiye’de ise ilk ihale 2011 yılı Nisan ayında Kayseri için yapıldı. (Eylül 2011’de temel atma töreni yapılan Kayseri Entegre Sağlık Tesisi’nin 2.5 yılda bitirileceğine ilişkin tören esnasında yapılan anlaşma açısından sadece 6 ay kalmasına karşın henüz inşaatın temelinin atılamadığı, tahsis edilen arazinin bataklık çıktığı biliniyor.
TTB’nin açtığı davalarda Ankara-Etlik, Ankara-Bilkent ve Elazığ şehir hastanelerinin ihalelerinin yürütmesi durduruldu. Sağlık Bakanlığı kararlara itiraz etti, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu itirazı reddetti. Bu üç ihaleye ilişkin Danıştay’ın yürütmeyi durdurma gerekçesine uygun yeni bir ihale yapmadan sözleşme imzalanması yargı kararına uymamak dolayısıyla suç işlemek anlamına gelecek.
YATAK SAYISI ARTMIYOR
TTB, “Kamu Özel Ortaklığı bir özelleştirme yöntemidir” diyor. Üstelik Sağlık Bakanlığı bu yöntemle yaptığı şehir hastaneleri ile aslen yatak sayısını artırmıyor sadece yenileme yapıyor, yani aslında yatırım yapılmıyor. Bunu Sağlık Bakanlığı da kabul ediyor. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın bütün bu binaları kendisinin yaptırmasının, Kamu Özel Ortaklığı Modeli ile yaptırmasından çok daha ucuza geleceği de biliniyor.
SAĞLIK HİZMETLERİ UCUZLAYACAK MI?
Hekimlere göre ücretlerde biz azalma olmayacak: “Bu tesislerden vatandaşların ancak çok yüksek ücretler ödeyerek yararlanabileceği, burada çalışan hekimlerin-sağlık çalışanlarının güvencesiz taşeron işçisi haline getirileceği, bu hastanelerde eğitim alacak hekimlerin çalışma koşullarının belirsiz hale geleceği, katrilyonlarca liralık kamu kaynağının sadece bina yenileme adı altında şirketlere dağıtılacağı, ihalelerin içine gömülü modern kapitülasyonlarla sağlık hizmetlerinin özelleştirileceği de biliniyor.”
YANITI ZOR SORULAR
Bir yandan yeni imzalar atılırken TTB şu soruları dile getiriyor:
“Soruyoruz: Etlik, Bilkent ve Elazığ ihalelerinin yürütmesi durdurulmasına karşın nasıl sözleşme imzalanıyor?
Soruyoruz: Kayseri'nin sözleşmesi 10 Ağustos 2011'de imzalanıp temeli 10 Eylül 2011'de atıldı. Bu durumda sözleşme mi yoktu yoksa kira sözleşmesi mi yenileniyor?
Soruyoruz: Yozgat'ta sözleşme imzalanmaksızın mı temel atma töreni yapıldı?
Soruyoruz: Türkiye Halk Sağlığı Kurumu binasına ilişkin ihale, içinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu da bulunan bir kampüs. İhale ikiye mi bölündü ki sadece Türkiye Halk Sağlığı Kurumu için sözleşme imzalanıyor?
Soruyoruz: Türkiye Sağlık Bakanlığı eliyle Somali’de kamu özel ortaklığı ile yapılacak hastane için görüntüleme ve laboratuar hizmetleri “kamu” eliyle yürütülecekken neden Türkiye için yapılan ihalelerde bu hizmetler şirketlere veriliyor?
Halk adına soruyoruz:
Kamu özel ortaklığı adı altında “torunlarımızın bile ödeyemeyeceği” katrilyonlarca liralık borçların altına imza atıp sağlığı uluslararası konsorsiyumlara kurban ederek, kime hizmet ediyorsunuz?
Cevap verin.”
|