Kilim vakası

09 Eylül 2012 Pazar, 10:53

Derya Sazak /Milliyet

Mantığın bittiği yerde askerlik başlar! Afyon’da cephanelik patlamış; 25 asker şehit, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’na gidiyor. Ne denli üzgün olsa da normal olarak çıkışta şehit ailelerinin de beklediği açıklamayı yapmak yerine medyaya tepkili, “Konuşmayacağım her şey ortada” demekle yetiniyor. Valiliğe geçiyor.
Vali İrfan Balkanlıoğlu Genelkurmay Başkanı’na kilim ve satranç takımı hediye ediyor.
Paşanın “manşetlere kızdığını” da validen öğreniyoruz
“Akıl tutulması” bu değilse nedir acaba?
Türkiye yasa boğulmuş, acılı aileler cenaze törenleri için parçalanmış bedenler üzerindeki DNA testlerinin tamamlanmasını bekliyorlar.
Onca kargaşa arasında Afyon Valisi, Necdet Özel Patagonya’dan geliyormuş gibi, “hediye” veriyor.
Bunu yapan medya değil, valiliğin internet sitesi. O siteden şehit ailelerini bilgilendirmek gerekirken o fotoğraflar yayımlanıyor. Şehit erlerden 15’i “kısa dönem” askermiş. ABD’de master yapan da var; İTÜ’den fizik mezunu olan da. Yaslı bir ana, “Daha dört günlük asker, oğluma bombayı niye verdiniz?” diye tepki gösteriyor. Bir babanın sitemi: “Çocuklarımızın hayatını size emanet etmiştik.”
Zonguldaklı babanın tepkisi: “Patlamayı duyunca, ‘o çocuğun orada ne işi var’ diye sordum. Sonra aklıma geldi, Sarıkamış’ta 90 bin asker tek kurşun atmadan şehit olmuştu!”
Aileler, “ihmal” sorusuna yanıt arıyor.
Sosyal medya “Bu neyin hediyesi” diye soruyor.
“Bombalar Suriye’ye gidecekti” diye “komplo” üretiliyor.
İstifa çağrıları yapılıyor.
Sorumluluğu üstlenen yok!
Hükümet valiyi görevden almak yerine “cenazelerde lokum da dağıtılır, ne var bunda!” diye olayı geçiştiriyor.
Kuşkusuz salt askerler değil, “ustalık kabinesi” olarak anılan bakanlar ve bürokrasi de dökülüyor. ÖSYM Başkanı onca skandala rağmen hala görevde! “Gaziantep katliamı”nın üzerinden üç hafta geçti “kayıp” bombacı nerede? “İstihbarat zaafı” yoksa, bombalı araç çekiciyle karakolun önüne nasıl getirildi?
Uludere’nin, Suriye’de düşürülen uçağın, Afyon’daki cephanelik faciasının hesabını kim verecek?
Eğer “emir-komuta” varsa “en alttaki”ni suçlamadan önce “en üstteki”nin sorumluluğu alması gerekmez mi?
Dokuz ayda Güneydoğu’da asker-sivil kayıp sayısı yüzlerle ifade ediliyorsa Genelkurmay Başkanı, üzülmekle yetinmeyip gereğini yapmalıdır. 25 şehidin ardından “Afyon hatırası” olarak çektirilen kilimli fotoğraf ise istifa için tek başına yeterlidir.
Kimi zaman istifa, “savaş yanlısı” iktidarları akla ve sağduyuya davet için de anlamlı bir yoldur.
Necip Torumtay, Körfez krizinde Özal’a rağmen 50 yıllık üniformasını çıkaracak cesareti göstermişti.
Özel’in istifası sivillere de örnek olur. Belki arkası gelir!