İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

SURİYE POLİTİKASININ MUHASEBESİ (3) İç politika dili mezhepçilik algısını kökleştirdi

SURİYE POLİTİKASININ MUHASEBESİ (3) İç politika dili mezhepçilik algısını kökleştirdi

31 Ağustos 2012 Cuma, 11:45

Sedat Ergin /Hürriyet

AK Parti hükümetinin Suriye politikasına yönelen en önemli eleştirilerden biri, Beşar Esad’ın devrilmesi için Sünni dayanışması çerçevesinde mezhepçi saiklerle hareket edildiği görüşüdür.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, son dönemde sıkça Suriye politikasında mezhepçiliğin söz konusu olmadığını kuvvetli ifadelerle vurgulaması, bu algıyı dağıtma çabası olarak görülebilir.

Türkiye’nin Suriye politikasının muhasebesine, üçüncü günde bu eleştiri üzerine odaklanarak şöyle devam edebiliriz:

(7) KILIÇDAROĞLU’NUN ALEVİLİĞİ İŞE KARIŞTIRILINCA

Mezhepçilik algısının ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biri, Suriye’deki krizin iç politikada çekişme konusu olmasıyla birlikte, Başbakan Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye tutumuna dönük eleştirilerine kendisinin Alevi kökenini de dahil etmiş olmasıdır. Beşar Esad, farklılıklara karşılık Aleviliğe yakın bir inanç olan Nusayri mezhebindendir. Erdoğan da Kılıçdaroğlu’nun bu nedenle Esad’ı desteklediğini ima etmiştir.

Başbakan’ın CHP liderine Suriye konusunda yüklenirken sarf ettiği “Kişi arkadaşının dinindendir” şeklindeki sözleri bu çerçevede örnek gösterilebilir.
(21/3/2012) AK Parti’nin iki numaralı yetkilisi Hüseyin Çelik’in “Akla kötü şeyler geliyor... Kılıçdaroğlu mezhep dayanışmasıyla mı Suriye’ye sahip çıkıyor” şeklindeki ima değil açıkça “özdeşleştirme” yaptığı sözleri bir diğer çarpıcı örnektir. (8 Eylül 2011)

(8) SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR İLE İTTİFAK

Özellikle dışarıda bu algıyı pekiştiren önemli bir faktör, Türkiye’nin Beşar Esad’ı devirmeye çalışan ve ezici çoğunlukla Sünni unsurlardan oluşan Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) verilen destekte bölgede Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte en ön saflarda yer alıyor olmasıdır.

Suriye’deki iç savaşta Esad rejimine en kuvvetli bölgesel destek ise Şiilik ortak paydasında İran’daki rejim, Irak Başbakanı Nuri El-Maliki ve Lübnan’daki Hizbullah’tan geliyor. Savaş, bu haliyle Ortadoğu’daki Sünni ve Şii bloklar arasındaki bir çatışma, bir nüfuz mücadelesine dönüşmüş durumda. İki cephe de Suriye’de arkasında durduğu kendi müttefikinin kazanması için elindeki bütün imkânları seferber ediyor. Bu durum ister istemez Türkiye ve İran’ı, Suriye’de karşı karşıya gelen iki hasım durumuna sokuyor.

Ortaya çıkan bu tablo, Türkiye’nin, Cumhuriyet boyunca genellikle izlemeye çalıştığı Araplar-bölge ülkeleri arasındaki çatışmaların dışında kalma geleneğinin dışına çıktığını gösteriyor.

(9) MUHALEFETE LOJİSTİK DESTEK ÜSSÜ OLMAK

Bir başka önemli faktör, Türkiye’nin İslamcı grupların önemli bir rol üstlendiği Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) verdiği desteğin ulaşmış olduğu düzeydir. Bu destek, sözel düzeyde Başbakan Erdoğan’ın yaptığı kuvvetli açıklamalar, uluslararası camianın harekete geçmesi için Ankara’nın yürüttüğü diplomatik seferberlik ve muhalif siyasi partilere-gruplara ev sahipliği yapılması gibi adımlarla sınırlı kalmamıştır. Bunun ilerisine giderek, askeri alandaki kanlı çatışmalarda ÖSO’ya verilen geniş bir lojistik desteği de içermiştir. Hatta örgüt, web sitesinde adresini Hatay olarak veriyor.

Muhalif gruplara silah sevkiyatının önemli bir bölümünün Türkiye üzerinden gittiği, bu silahların Suudi Arabistan tarafından finanse edildiği, bu ülkenin Esad’ı devirmek için muslukları sonuna kadar açtığı artık bir açık sırdır. Keza, savaşçı kadroların bir bölümünün Suriye’ye Türkiye üzerinden giriş yaptıkları, hatta iki yönlü sürekli giriş-çıkışların olduğu da biliniyor. Ayrıca, sınırın Suriye tarafına giden silahların El Kaide gibi terörist grupların eline geçmemesi için CIA ekiplerinin de sınırda “duruma göz-kulak oldukları” Batı basınında yazılan hususlardır. İstihbarat örgütlerinin, iç savaşı muhalefetin kazanması için basına yansıyan ölçülerin çok ilerisine geçen bir faaliyet yürüttüklerini düşünmek için mantıken her türlü neden vardır.

Sonuçta şunu söylemek bir hata olmaz: Türkiye-Suriye sınırı, en diplomatik ifadeyle bugünlerde “geçirgenliği yüksek” bir sınırdır. Bu durum, tabii ki Türk makamlarının bilgisi dışında değildir. Türkiye sınırı sıkı bir kontrol altında tutmuş olsaydı, ÖSO’nun kuzeyden bu lojistik desteği alabilmesi ve ayrıca bugünkü hareket serbestisini kazanabilmesi o kadar kolay olmayacaktı. Esad’ın devrilmesi halinde gelecekte bu dönemin tarihi yazılırken, kuvvetle muhtemeldir ki, Türkiye’nin muhalefete kuzeyden sağladığı kritik desteğin muhalefet için hayati bir işlev görmüş olduğu vurgulanacaktır.

Özetlemek gerekirse, Türkiye Esad rejiminin yıkılması için seferberlik halindedir. Bu saptama bizi “Ankara’nın başka bir seçeneği var mıydı ki?” sorusuna getiriyor. Yarınki değerlendirmemizde bu soruya yanıt arayalım.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız