|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Cemil Bey, Cemil Bey Meclis aşağılanıyor, gıkınız çıkmıyor
30 Ağustos 2012 Perşembe, 10:04
Can Ataklı /VATAN
|
|
Sayın Meclis Başkanım; oturduğunuz yüce makam size çok önemli bir siyasi sorumluluk yüklüyor. Meclis Başkanı olmanız sadece Meclis çalışmalarını düzenlemekten, milletvekillerinin hal ve gidişlerini organize etmekten, bahçeye çiçek dikmekten, personeli yönetmekten ibaret değil.
Sizin çok önemli ve kutsal bir sorumluluğunuz daha var.
O da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) itibarını her ne pahasına olursa olsun korumak. Bu yüzden partinizin genel başkanı ile bile ters düşebilir, partinizden eleştiriler de alabilirsiniz.
Elbette bunları siz de biliyorsunuz; ama bu sorumluluğu nedense taşımıyorsunuz.
Sayın Çiçek; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kurulan bir mülteci kampına başında bulunduğunuz TBMM’nin üyeleri giremediler. Karşılarında Vali’yi buldular ve o da “yassah hemşerim” dedi.
Ardından mensubu olduğunuz siyasi partinin kurduğu hükümetin iki önemli bakanı “Bu kampta Suriye’den kaçan askeri kişilerin olduğunu” belirtiyorlar ve ekliyorlar; “Bunların kimliklerinin tespit edilmesi hâlinde hem kendilerinin hem ailelerinin zarar görmesi ihtimali var.”
Yani iki bakan diyor ki, “Eğer oraya TBMM üyeleri girerse, bu üyeler kampta saklananların isimlerini açıklayabilirler.” Kısacası, Türkiye’nin en yüce kurumunun üyelerinin “ajan olma” ihtimali üzerine bu kadar sert önlemler alındığı ifade ediliyor.
Sayın Çiçek bu yakıştırmayı içinize sindirebiliyor musunuz?
Bunların dışında, bağlı olduğunuz siyasi partinin kurduğu hükümetin üyelerinin söylediklerinden anladığımız kadarıyla bu kamp sadece vahşet ve zulümden kaçan masum insanların sığındığı bir yer değil, bir tür askeri üs.
Ne zamandan beri parlamentonun onayı alınmadan Türkiye topraklarında yabancı askerleri konuşlandırıyoruz?
Anayasamıza göre yabancı bir askeri kuvvetin ülkemiz topraklarında barınmalarını sağlamak ancak TBMM’nin onayıyla mümkündür.
Böyle bir tezkerenin bırakın kabul edilmesini dile getirildiğini bile hatırlamıyoruz.
Ama öyle anlaşılıyor ki, adamlar ülkemizde bal gibi bir üs kurmuşlar. Hükümetimiz ise bunun için tezkereye gerek duymamış. Bu gerçeği, bazı milletvekilleri o kampa girmek istemeseydi belki de hiç öğrenemeyecektik.
Hükümet üyeleri “Neden ısrarla bu kamp?” diye soruyor. Böylece anlıyoruz ki, eğer milletvekilleri başka kampları ziyaret etmek isteseler girebileceklerdi.
Ancak sayın Başkanım; tahmin ediyorum Meclis Başkanlığı gibi yüce bir makamın itibarını koruyamadığınızı siz de biliyorsunuz ve Türkiye’nin en önemli sorunu için önerdiğiniz maddelerin altına Meclis Başkanı değil “sade vatandaş Cemil Çiçek” imzanızı atıyorsunuz.
Gerçi belki benim bu eleştirilerim sizi etkileyemeyecek. Çünkü siz tutuklu olan üyelerinizi de zindandan çıkaramıyorsunuz.
Bense kalkıp Suriye kaçkını generallerin üs gibi kullandığı kampa giremeyen milletvekilleri nedeniyle Meclis’in sarsılan itibarını soruyorum.
*****
“Allah verdikçe veriyor” türü valinin önü artık çok açık
Sözü hayatımıza Bülent Arınç soktu biliyorsunuz. Danıştay Başkanı’nın seçilmesinden sonra o kadar sevinmişti ki “Allah verdikçe veriyor” demişti. Sevinmesinin nedeni artık o yüce mahkemenin başında da kendilerinden bir ismin olmasıydı.
O yol bir açıldı mı “Allah verdikçe veriyor” türü isimler de çoğalır.
Bunlardan biri de Hatay Valisi. Çıktı halkın karşısına, Hatay’da yaşananların hepsini yalanladı. O kadarla kalmadı, bunları yazanları, söyleyenleri “kaos çıkarmak” isteyenler olarak niteledi.
Onca röportaj, fotoğraf, halkın tepkileri bir anda silindi atıldı, Vali Bey’in gayretleriyle geriye “Esad’çı medya, Türkiye’yi karıştırmak isteyen ve hükümeti yıkmak isteyen kötü niyetliler” kaldı.
“Allah verdikçe veriyor” tarzının ortak tavrıdır bu. Ne diyeyim, sonumuz hayırlı olsun.
Ama bir noktayı söylemeden edemeyeceğim.
Valimiz kendini öyle bir kaptırmış ki iddiaları, güya tek tek cevap verip çürütürken, dünyadaki herhangi birisinin gördüğünde “Bu adam El Kaidecidir” teşhisi koyacağı tipleri savunmak için “Sığınmacı dediğimiz insanlar sinekkaydı tıraş olan insanlar değildir. Zor şartlarda yaşayan, geleceği belirsiz, kafası karışık, kılığına kıyafetine sakalına dikkat etmeyen insandır” buyurmuş.
Erkek olan herkes bir dönem saçına sakalına dikkat etmeden birkaç ay geçirmiştir genellikle. Ama hiçbirimiz bir ay “sinekkaydı” tıraş olmadığımızda “tipik El Kaideci” görüntüsüne bürünmedik.
Vali Bey şaka gibi.
*****
30 Ağustos’u halk kutlayacak
Büyük Zaferi geçen yıl “şehitler” nedeniyle kutlayamamıştık. Bu yıl da Gül’ün rahatsızlığı nedeniyle kutlanamıyor.
Ancak bütün illerde STK’lar önderliğinde Büyük Zafer sokaklarda kutlanacak.
“Bayrağını al gel” sloganıyla düzenlenen mitinglerde parti ya da siyasetin, bayrağı, amblemi ya da sembolü olmayacak, siyasi sloganlar atılmayacak. Böylelikle iktidar tarafından giderek “ilgi düşüklüğü” ortamı yaratılan milli bayramlarımızın kutlanması ayrı bir anlam kazanıyor.
İstanbul’daki 30 Ağustos Zafer Bayramı mitingi Ümraniye’de.
*****
“Bu hastalığı Allah düşmanımın başına vermesin”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kulağından rahatsız. Bu nedenle Kırgızistan gezisi yarıda kalmıştı, şimdi de 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu iptal edildi.
Bu yıl ilk kez Zafer Bayramı “Başkomutan” sıfatı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı’nda verilecek “eşli” resepsiyonla kutlanacaktı. Cumhurbaşkanı’nın sağlık durumu elbette çok önemlidir ama bu gerekçe ile kutlamaların iptal edilmesi de ayrı bir yanlıştır.
En azından resepsiyon bu yıl da Genelkurmay veya Meclis Başkanı tarafından yapılabilirdi. Sonuçta Meclis Başkanı Cumhurbaşkanı Vekilidir ve Cumhurbaşkanı’nın bulunmadığı hâllerde bu unvanı da taşır, yani Başkomutan o olur.
Ki Cumhurbaşkanı hastanede yattığı süre içinde fiili Cumhurbaşkanı Meclis Başkanı’dır.
Cumhurbaşkanı Gül’ün kulak rahatsızlığı için “Ménière Sendromu” iddiası var.
Önceki akşam kardeşim Cem Ataklı ile birlikteydik. Söz bu konuya geldi, kardeşim “Eğer Cumhurbaşkanı gerçekten Ménière Sendromu ise Allah düşmanımın başına vermesin derim” dedi.
Ben de “Neden, nasıl bir hastalık ki bu?” diye sordum.
Anlattı: Bu hastalık kulaktaki sıvı dengesinin bozulması nedeniyle ortaya çıkarmış. Çok şiddetli bir baş dönmesi ve mide bulantısı hissi verirmiş.
Kardeşim, “Düşünsene, başını hafifçe kıpırdattığın anda müthiş bir baş dönmesi ve mide bulantısı oluyor. Üstelik o sırada yatmanın ya da gözlerini kapatmanın da bir faydası yok, tam bir işkence” dedi.
Ayrıca baş dönmesi ve mide bulantısı dengeyi de bozduğu için, kişinin ayakta durabilmesi de mümkün olmazmış. Cumhurbaşkanı için gerçekten çok üzüldüm. Tez elden sağlığına kavuşmasını dilerim.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|