İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Evet, yalanlarla hepimizi kandırmak istediler!

Evet, yalanlarla hepimizi kandırmak istediler!

30 Ağustos 2012 Perşembe, 09:45

Mehmet Y. YILMAZ /Hürriyet

VATANDAŞA “Orası askeri sığınmacıların bulunduğu kamp, herkes gidemez” diye yutturulmaya çalışılan Apaydın Kampı ile ilgili olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ağız değiştirdi.


“Biz başbakanımızla da istişare ederek bu talebi olumlu karşıladık. TBMM’nin ilgili komisyonu ve sorumluluk içinde davranacağına inandığımız bütün o komisyon üyelerinin Apaydın Kampı dahil her yere ulaşımları sağlanabilir” dedi.
Biliyorsunuz hepimizi kandırmaya çalışmışlardı. “Kadınlar ve çocukların bulunduğu kamplar ile askerlerin bulunduğu kampların statüleri farklıdır” demişler ve buna inanmamızı ummuşlardı.
Baktılar olmuyor, şimdi izin verilebileceğini söylüyorlar. TBMM İnsan Hakları Komisyonu başvuracakmış, 15 gün içinde de bu inceleme gezisi yapılabilecekmiş!
Bunu duyunca “Pardon” dedim, “Bir milletvekilinin Türkiye sınırları içindeki bir kampı gezmesi için neden izin alması ve böyle bir süre beklemesi gerekiyor?”
Bu süre içinde kampın çehresi tamamen değiştirilsin diye mi?
Sizin “milli irade”ye saygınız yok mu acaba?
Apaydın Kampı’nda tuhaf şeylerin döndüğü ve bu nedenle Milletvekili Hurşit Güneş’in ziyaretinin engellendiği artık su götürmez bir gerçek.
Dünkü Vatan’da, kılık değiştirerek kampta röportaj yapan Rus gazeteci Daria Aslamova’nın, Komsomolskaya Pravda gazetesinde yayımlanan yazısı aktarılıyordu.
Aslamova şöyle yazıyor: “Özgür Suriye Ordusu, Türk, Amerikan ve İngiliz istihbarat birimlerinden elde ettikleri bilgileri değerlendirerek Suriye topraklarında yapılacak operasyonları bu kampta planlıyor. ABD ve diğer ülkelerden gelen haberleşme araçları da bu kampta bulunuyor. El Esad Batılı bir medya kurumuyla yaptığı görüşmeleri bu kamptaki çadırından gerçekleştiriyor.”
Tam olarak “Vay anasına sayın seyirciler” durumu! Bir Türk milletvekili kampa sokulmuyor ama kampın ve Özgür Suriye Ordusu’nun şefi burada Batılı gazetecileri kabul edebiliyor!
Bununla da kalmıyor “Suriye topraklarında gerçekleştirilecek operasyonları bu kampta planlıyor!”
Bu nasıl mültecilik? Türkiye topraklarında bu askeri faaliyet için izin kimden geldi, TBMM’den bu konuda bir izin kararı çıkmadığına göre?
Özgür Suriye Ordusu’nun internet sitesine girdiniz mi bilmiyorum.
http://www.free-syrian-army.com adresine girin, “contact” bölümünü tıklayın, karşınıza şöyle bir şey çıkıyor:
Main Base (Ana üs): Hatay, Turkey. Phone (Telefon): 00905369631274!
Silahlı bir yabancı orduya Türkiye’de üs kurma iznini kim verdi? Bu yetki, Meclis’e ait değil mi?
Hepimizi bilinçli ve planlı olarak kandırmaya çalıştılar.
Birleşmiş Milletler mülteci hukukunda olmayan bir şeyi varmış gibi bize yutturmaya çalıştılar.
Şimdi kıvırtmaya çalışıyorlar. Yaptıklarından utanırlar mı derseniz? Yanıt çok kolay: Utanmazlar!

Normal olan neydi?

SURİYE gibi sivillerin üstüne ordusunun silahlarıyla yürüyen bir rejimden kaçanlara kucak açmak, onlara ülkelerinde hayat normale dönene kadar barınma ve bakım olanakları sağlamak Türkiye’nin göreviydi.
Hem insanlık gereği olarak, hem de uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerimizin gereği olarak!
Sadece barınma ve bakım değil, çocuklar için eğitim olanakları sağlamak da bunun bir parçasıdır.
Bu sığınmacılar içinde asker kişiler de olabilirdi ve nitekim generalden tutun da erlere kadar böyle asker kişiler de var. Türkiye bunlara da “Evinize dönün” diyemezdi, dememeliydi ve demedi.
Asker sığınmacılar için ne yapılacağı belli: Silahlarından arındırılacaklar, üniformalarını çıkaracaklar, kendilerine verilen sivil giysileri giyecekler ve sığındıkları kamplarda askeri faaliyet sürdürmeyecekler.
Hurşit Güneş’in Apaydın Kampı’na ziyaretinde gördüğümüz sığınmacının üzerinde askeri kamuflaj giysileri vardı. Silahının olup olmadığını bilemiyoruz. Ama o kampın askeri faaliyetler için kullanıldığını yabancı yayın organlarından öğrendik.
Eleştirdiğimiz şey budur.
Türkiye, bir savaşın tarafı elbette olabilir. Ama buna karar verecek organ Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın kendilerinde olmayan bir yetkiyi vehmetmelerine karşı çıkıyoruz, insani görevlerin yerine getirilmesine değil.

İnsani duygular çifte standardı kaldırmaz

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül (ki kendisine acil şifalar dilerim) karaciğer kanseri olduğu için altı ay ömrünün kaldığı bildirilen tutuklunun (aslında mahkemede hüküm giymiş ama davası temyizde olduğu için halen tutuklu olarak tanımlanıyor) son günlerini ailesinin yanında geçirebilmesi için devreye girmiş.
Emrindeki personele bu konuda ne yapılabileceğinin araştırılması için çalışmaları talimatını vermiş.
Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı’nın mahkûmları af yetkisi var ve bunu kullanmak için gerekli işlemlerin yapılmasını istiyor olmalı.
Bu insani tutumu ve yaklaşımı nedeniyle Cumhurbaşkanı’na bir vatandaş olarak teşekkür etmek isterim.
Cezalandırma, medeni toplumlarda bir intikam yolu değildir ve insani hassasiyetlere sahip olmak önemlidir.
Keşke aynı hassasiyet, cezaevinde ölüme terk edilen diğer tutuklular ve mahkûmlar için de gösterilebilseydi. Bu yapılmadığı için ölüp gidenler oldu.
Ama hâlâ kurtarılabilecek olanlar da var. Mesela emekli Orgeneral Ergin Saygun, cezaevi koşullarında yeterli sağlık hizmeti alamadığı için her geçen gün eriyip gidiyor. Mahkeme kendisini ısrarla tutuklu yargılamak istiyor. Acaba Cumhurbaşkanı’na bu konuda bilgi veren hiç olmadı mı?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız